Tüp bebek tedavisinde kötü yanıt veren hasta grubu

Tüp bebek tedavisinde kötü yanıt veren hasta grubu

Tüp bebek tedavisinde temel amaç; iyi kalitede çok sayıda oosit elde edilmesi, iyi kalitede  embriyo gelişiminin sağlanması, taze siklustan artan iyi kalitede embriyoların dondurularak saklanması ve tekil gebelik sağlanmasıdır.

Yardımla üreme teknolojilerinde bir grup hasta tedaviye kötü yanıt verir ve az sayıda yumurta toplanır. Bu hastalar ‘zayıf yanıt veren hasta grubu’ olarak tanımlanır.

En büyük zorluklardan biri IVF tedavisine kötü yanı veren hasta grubudur. Bu hasta grubunda yukarıdaki amaçlar yeterince sağlanamamaktadır.

Bu hasta grubunda, USG’de daha az olgun folikül gözlenir, bazal FSH ve FSH/LH düzeyleri daha yüksek, tedavide kullanılan ilaç miktarı ve kullanım süresi daha fazladır, ayrıca toplanan yumurta sayısı daha düşüktür.

Zayıf yanıt veren hasta grubunda tedaviyi iptal etme riski,  daha yüksek düşük döllenme olasılığı, düşük implantasyon (embriyonun rahim içine yerleşmesi) oranı ve düşük gebelik oranları bildirilir. Bu grup tüm tüp bebek hastalarının yaklaşık % 10’unu kapsar.

Tüm hastalar kollektif olarak alındığında klinik gebelik oranının belirgin azaldığı yumurta eşik değeri 8 oosit olarak verilir. Tüm yapılan tüp bebeklerin %14’ü iptal edilmekte ve bunların %10’unu zayıf yanıt veren hasta grubu olduğu tahmin edilmektedir.

Azalmış Over Yanıtının Nedenleri:

En önemli faktör yaştır. Artan yaş ile birlikte gebelik oranları düşer. Üreme fonksiyonlarındaki artan yaş ile ilişkili azalmanın en önemli özelliği oosit kalitesindeki düşüklüktür. Rahimdeki yaşlanmaya bağlı olmadığının en iyi göstergesi donör (genç bir bayanın yumurtası kullanılarak) kullanılarak elde edilen gebeliklerdir. Gebelik oranlarının anlamlı olarak azaldığı yaş 36 olarak gösterilir.

Poor responder grubunda da IVF için başvuran her hastada olduğu gibi hormon testleri, USG ile yumurtalık ve rahim içi zarı değerlendirmesi ile birlikte, yumurtaları uyarıcı ilaçlarla over cevabını değerlendirmek gerekir. Günümüzde düşük serum AMH düzeyleri de azalmış over rezervi ile ilişkilidir.

Adetin 2-3. günü bakılan antral folikül sayısı (AFS) over yanıtını değerlendiren bir yöntemdir. Buna göre her iki overde 5’den daha az AFS olması zayıf over yanıtının göstergesidir.

Gebelik oranlarındaki azalma, bu hastalarda, daha az gelişen folikül, daha az oosit (yumurta) ve az sayıda yapılan embriyo transferine neden olan yumurtalık fonksiyonlarındaki değişikliğe bağlıdır.

Zayıf Yanıt Veren Hasta Grubunun Yönetimi:

Temel amaç; elde edilecek oosit sayısını artırmak, döllenme oranlarını iyileştirmek ve klinik gebeliği başarmaktır. Amaca yönelik IVF tedavi protokollerinin  seçimi (uzun protokol, kısa protokol, antagonist protokol ve natürel siklus IVF) poor responder hasta grubunda  yine kişiye özgü olmalıdır.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Nesrin Kalelioğlu

Op. Dr. Nesrin KALELİOĞLU, Bursa'da doğmuştur. Lise öğreniminin ardından Almanya - Berlin Freie Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başladığı tıp eğitimini 1988 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasına ise yine aynı üniversitenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde başlamıştır. Aynı zaman zarfında Berlin ve Almanya’nın en başarılı tüp bebek merkezinde çalışma fırsatı bulmuştur. 1991-1994 yılları arasında Hamburg ili Eppendorf Bölge Eğitim Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde uzmanlık eğitimini tamamlayarak 1994 yılında Türkiye’ye dönmüştür. 1995 yılında da Uludağ Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’ndan denklik almıştır. 1996-2001 yılları arasında serbest muayenehane hekimliği yapmış olan Op. Dr. Nesrin KALELİOĞLU, 2001-2011 yılları arasında Bursa Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hast ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Etiketler
Tüp bebek tedavisinde adet gecikmesi
Op. Dr. Nesrin Kalelioğlu
Op. Dr. Nesrin Kalelioğlu
Bursa - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube