Burun estetiğinde hastaların korktukları bazı noktalar vardır. Sonucun önceden kestirilememesi, sürpriz sonuçlar, anestezi, tampon, ağrı, kemik kırılması, morluk ve şişlik. Elde edilen doğal ve yüzle uyumlu sonuç en önemli konu olmasına rağmen insan doğasında var olan ve çok da anlamlı olmayan bazı korkular her şeyin önüne geçer.
Bunlardan birisi tampon korkusudur. Henüz estetik cerrahinin çok gelişmediği dönemlerde kullanılan çok uzun ve çıkartılırken acı veren tampon öyküleri şehir efsanesi haline gelmiş görünüyor. Artık günümüz modern burun estetiği kavramları içerisinde biliyoruz ki, tampon kullanılmadan burun operasyonu yapılabiliyor. Burun estetiği sırasında burun içinde bulunan pembemsi yumuşak doku yapışık olduğu kıkırdaklardan ayrılır. Bunun amacı kıkırdakları daha rahat görebilmektir. Bazende eğri bir septumu ( burnu iki boşluğa ayıran ve destek veren yapı ) düzeltmek için bu işlem yapılır. İşlem sonrası bu yumuşak doku kaldırıldığı yere yapıştırılmazsa ölü boşluk adı verilen boşluklar oluşur. Bu boşluklara biriken kan burun içinde kontrolsüz şişliklere neden olur. Bazen ise kalıcı şişlikler ile sonuçlanabilir.Bu kalıcı şişlikler burun içinde havanın akmasına engel oluşturabilir. Bu nedenle ölü boşlukların yapıştırılması gerekir. Bunun en kolay yolu tampon olarak kabul edilir. Bu pembe dokuya basınç uygulayan tampon birkaç gün içinde yapışma sağlar. Tamponlar bu açıdan kolaylık getrirse de geleneksel tampon çıkartırken acı ve kanamaya neden olabileceği gibi, düzeltilmiş iskeleti de bozabilir. Üstelik tutulduğu süre içerisinde kişi ağız nefesi almak zorunda kalacak, boğaz ve dudak kuruması gibi sıkınıtılar yanında yemek yeme dahi zor olacaktır.
Bütün bunlar düşünüldüğünde tamponsuz burun estetiği cazip görünüyor. Burnu içerden dikerek ya da doku yapıştırıcılar ile yapıştırarak yapılan bazı teknikler tamponu çoğu kişide gereksiz kılar. Yapılan işlem aslında çok basittir. Ne cerrahın yeteneğini gösterir ne de özel bir bilgi ve eğitim gerektirir. Yine de % 5 kadar olguda tampon kullanmak gerekli olabilir. Burun içinde dikişle kapatılması zor derinlikler vardır. Bu durumda yapışmayan balonlu tamponlar ya da eriyen tamponlar iyi seçeneklerdir. Bir başka deyişle tamponsuz burun ameliyatı çoğu kişi için mümkündür. Yine de bazı zor ve karmaşık durumlarda tampon kullanmak kaçınılmazdır.
Acısız ve ağrısız burun ameliyatı kavramına gelince… Hasta uyuduktan sonra burna giden sinirlere bir uyuşturucu karışım yapılır. Bu karışım ağrılı bir uyaran vermeden uyuşturma ve hasta uyandıktan sonra ağrı hissetmemesini sağlama ya da ağrı kesicelere ihtiyacı azaltma ilkelerine dayanır. Preemptif anestezi olarak adlandırılan bu teknik oldukça etkilidir. Karışım aynı zamanda damarları büzücü maddeler içerir ve kansız bir şekilde işlemin yapılmasınıı sağlar. Bu karışımın etkisi uzun sürelidir. Bu nedenle burun ameliyatı sonrası çoğunlukla acı ya ağrı hissedilmez. Günümüzde çoğu estetik cerrah için tekniğin bir parçası olmuştur. Özel bir yetenek ya da eğitim gerektirmez.
Morluk konusuna gelince… Burun yan kemiklerinde işlem yapılacak ise göz altı morluğu hemen hemen kaçınılmazdır. Özellikle ince derili ve kan akışkanlığı fazla olan kişilerde daha belirgin olur. Yan kemiklere bir işlem yapılmayan kişilerde ise hemen hemen hiç morluk oluşmaz.
Kemik kırma konusuna gelince….Bu cümleyi duyan çoğu kişinin zihninde dehşetli sahneler canlanır. Bu nedenle bazı estetik cerrahlar kemik kırma yerine törpüleme, traşlama,mikro teknik gibi adlandırmalara giderler. Bu durum euphemism olarak da bilinir. Benzer bir yolu çoğu kişi günlük yaşamda deneyimleriz. Dansöz yerine oryantal, meme yerine göğüs denmesi gibi. Bir başka deyişle rahatsızlık veren kelimeler yerine doğru olmasa da durumu yumuşatan kelimeler kullanılmaktadır. Burun yanları için burun eni geniş olan kişilerde yaş ağaç kırığı olarak bilinen kemiğin zarını koruyarak kırma işlemi kaçınılmaz bir basamaktır.
