Sosyal Medya ve Öz Şüphe

Eğer sosyal medyada gezinirken bir anda hayatta geri kalmış gibi hissettiysen, yalnız değilsin. Bir arkadaşının “hayalindeki işe” girdiğini, bir iş arkadaşının kitap yayımladığını ya da uzak bir tanıdığının ilk evini aldığını görmek, sende bir anda öz şüphe dalgası yaratabilir. Kendine şunu sormaya başlarsın: Neden ben orada değilim? Nerede yanlış yapıyorum?
Bu, kıyasın tuzağıdır. Ve üretkenmiş gibi hissettirse de – sanki kendine yeni bir hedef koyuyormuşsun gibi – genellikle seni cesaretsiz, kaygılı ya da tükenmiş hissettirir.
Neden Kıyaslarız?
Kıyaslama derinlemesine insani bir içgüdüdür. Evrimsel açıdan, grupta nasıl performans gösterdiğimizi anlamamıza yardımcı olmuştur. Ancak günümüz dünyasında, özellikle de yüksek hedeflere sahip kişilerde, bu içgüdü ters tepebilir. Bizi geliştirmek yerine, sahip olmadıklarımıza odaklanmamıza neden olur.
Başkalarıyla kendimizi kıyasladığımızda, genellikle onların en parlak anlarına odaklanır ve bunları kendi perde arkasındaki çabalarımızla ölçeriz. Bu adil bir kıyas değildir. Üstelik pek de faydalı değildir. Sen onların hayatını yaşamıyorsun; onların deneyimleriyle, destek sistemleriyle ya da değerleriyle değil. Sen kendi hayatını yaşıyorsun.
Gizli Bedel
Zamanla, sürekli kıyaslama özsaygıyı aşındırır. Başarılarını küçültür, geleceğini daha da uzak hissettirir. Hatta sana ait olmayan hedefler belirlemene neden olabilir; değerlerinle örtüşmediği halde, dışarıdan etkileyici göründüğü için bazı şeylerin peşinden gidebilirsin.
Daha da endişe verici olan ise, kıyasın ilerlemeni nasıl gördüğünü çarpıtabilmesidir. Sürekli başkalarının nerede olduğuna odaklanırsan, kendi ne kadar yol aldığını fark etmeyi bırakırsın.
Odağı Kaydırmak
Peki, nasıl durdurabilirsin? Öncelikle, kıyaslamayı tamamen ortadan kaldıramayacağını bil. Ve bu sorun değil. Amaç bağışıklık kazanmak değil. Kıyaslama ortaya çıktığında fark et, adını koy ve son sözü ona verme.
Bunu yapmanın birkaç yolu:
- Tetikleyicilerini belirle. Hangi sosyal medya uygulaması? Belirli bir kişi mi? Yoksa günün belli saatlerinde mi daha savunmasız hissediyorsun? Farkındalık, döngüyü kırmayı kolaylaştırır.
- Değerlerinle yeniden bağ kur. Kendine sor: Benim için en çok ne önemli? Nasıl bir hayat istiyorum? Hedeflerin egodan değil, anlamdan beslendiğinde daha doyurucu olur.
- Kendi gelişimini takip et. Kıyas dışarıya odaklanmanı sağlar. Sen içe dön. Geçen yıl, hatta geçen ay nasıl büyüdüğünü düşün. İlerleme her zaman yüksek sesli değildir, ama ilerlemedir.
- Başkalarını kutla – ama kendine bağlamadan. Bir başkası için mutlu olabilir ve kendi yoluna sadık kalabilirsin. Onların başarısı seninkini küçültmez.
Kendi Tempona Göre Büyümeye İzin Ver
Sen geri kalmıyorsun. Kendine özgü bir yoldasın; kendi zamanı, zorlukları ve ödülleriyle. Kıyaslamayı bıraktıkça, özgünlüğe, neşeye ve gerçek büyümeye daha çok alan açarsın.
Ve bu, başkasının “ön plana çıkarılmış hayat kesitlerinden” çok daha değerlidir.
Kaynakça: https://www.azevedofamilypsychology.com/mental-health/how-to-stop-comparing-yourself-to-others
Türkçeye Çeviren – Düzenleyen: Fatih Özmez





