Isı ve nemdeki ani ve hızlı değişimler burnumuzu olumsuz şekilde etkiliyor. Isı ve nemdeki hızlı artış burun içerisini döşeyen dokunun şişmesine, burundaki etlerin dolgunlaşmasına neden olur. Bu ise burnumuzun tıkanmasına, burundan rahat nefes alamamaya yol açar. Bazen burun tıkanıklığı beraberinde burun akıntısı, geniz akıntısı ve öksürük de ortaya çıkar. Alerjiye benzer bu şikayetler kişinin hayat kalitesini olumsuz yönde etkiler. Öne eğilmekle daha da belirginleşen bu şikayetler klimalı kapalı ofis ortamında çalışan kişilerde daha belirgin hale gelmektedir. Yorgunluk hissi, enerjinin azalması ve uykuya meyilin artmasıyla verimlilikte düşme ortaya çıkar. Burundan rahat nefes alamama yüzünden gece uyku kalitesi de bozulduğundan yeterince dinlenememe ve ertesi gün yorgunluğun daha da fazla olması şeklinde bir kısır döngü ortaya çıkar.
Havadaki aşırı nemlilikten kurtulmak için kullandığımız klimalar ise ortam havasını aşırı kurutarak burun için sağlıklı bir ortam oluşmasını engelleyecektir. Kuru hava burundaki salgının koyulaşmasına neden olur, koyu salgı sinüs ağızlarını tıkayarak sinüs kaynaklı başağrısına yol açabilir. Bunun dışında sıcak ve nemli havadan hızla kuru havaya geçiş burun örtü tabakasında yer alan ve sıcağa bağlı olarak şişmiş olan damarlarda kanamaya meyil de oluşturabilir. Özellikle çocuklar kuru havaya bağlı burun kanaması için risk altındadır.
Sonuç olarak aslında sıcak havalarda aşırı nem ve ısıdan kaçınmak için kullandığımız klimalar da burun solunumunun konforunu bozacaktır. Sağlıklı burun nefesi alınabilmesi için ortamın ne çok nemli, ne de çok kuru olması gerekir. Bu yüzden ortam neminin takip edilmesi, bir nem ölçerin kullanılması uygun olacaktır. Ortam nem oranının %30-50 arasında tutulması sağlıklı burun solunumu için önerilmektedir.
Alerjik riniti bulunan bireylerde ise hızlı ısı ve nem değişiklikleri alerjik burun şikayetlerinin daha da şiddetlenmesine yol açabilmektedir. Normal koşullarda kontrol altına alınmış olan burun kaşıntısı, hapşırık, burun akıntısı gibi alerjik şikayetler havanın hızla ısındığı dönemlerde kişiyi rahatsız edecek bir seviyeye tekrar gelebilir. Bunların dışında nemli ortamlarda daha aktif hale gelen ev akarı ve küf türü alerjenler de daha önceleri hiçbir alerjik şikayeti bulunmayan kişide burun ve geniz akıntısı, hapşırık , öksürük gibi burun şikayetlerine ya da astım benzeri solunum yolu şikayetlerini ortaya çıkarabilir.
Peki ne yapılabilir?
Ani ısı ve nem değişimini yaşandığı şu günlerde toz, duman, oda parfümü, yüzey dezenfektanı gibi çevresel irritanlardan özellikle uzak durmak faydalı olacaktır. Sigara içmemek dışında pasif sigara dumanından da uzak kalmak alerjik şikayetlerin tetiklenmesini önlemek açısından önemlidir. Bu tarz irritanlarla temas sonrası burnun su veya burun yıkama solüsyonları ile yıkanması önerilir.
Klima kullanımına özellikle dikkat edilmelidir, ortamın aşırı soğuk ve kuru olmamasına özen göstermelidir.
Gece yan yatmak burun tıkanıklığının etkisini azaltmak ve uyku kalitesinin artması açısından faydalıdır.
Burun tıkanıklığının yoğun yaşandığı bu dönemlerde burun açıcı etkisi olan spreylerin hekim önerisi dışında kullanılmaması özellikle önemlidir. Burun açıcı spreylerin kullanılması `rebound `etki denilen burun tıkanıklığının daha da artması şeklinde bir sonuca yol açmaktadır. Alerjik problemleri olanların düzenli kullandıkları ilaçları bu dönemde kesmemeleri önerilir.
Birkaç günden uzun süren veya şiddetli olan burun şikayetlerinizde gecikmeden kulak burun boğaz hekimine muayene olmak, tedavinin erken dönemde yapılabilmesine olanak sağlayacaktır.