Genelde insan özelde çocukların sosyal yaşamda varlıklarını doğru ifade edebilmesi ve psikolojik sağlamlığı açısından, duygularını fark etmesi ve ayırt edebilmesi çok kıymetlidir. Bir çoğumuz bir çok duyguyu birbirinin yerine kullanıyor ve tam karşılılığını bilmeden yaşıyoruz.
Duyguların farkında olmak ne sağlar?
• Duygu farkındalığı, sadece ruhsal problemler ortaya çıktığında değil günlük yaşamın tamamında önemlidir.
• Ruhsal problemlerin önlenmesi için hem çocuk hem de yetişkinlerde geliştirilmesi gereken bir kavramdır.
• Duygusal okuryazarlığın gelişmesi, duygu farkındalığı sağlamak için oldukça faydalıdır.
• Ebeveynlerin duygusal okuryazarlığının gelişmesi de çocukların duygularıyla bağlantıda kalabilmeyi öğrenmesi için ilk adımdır. Duygusal okuryazarlık; bireyin kendisinin ve başkalarının duygularını sağlıklı bir şekilde tanıma, anlama ve bu duygulara karşılık verme yeteneği olarak tanımlanır.
• Duyguların farkında olmak ve onları yararımıza dönüştürmeyi başarmak, çocukların da bir duyguyu neden yaşadığını ve duyguları çok yoğun hissedip zorlandıkları zaman neler yapabileceklerini bilmeyi sağlar.
Duyguları anlamak üzere öneriler;
• Duygulardan kaçmayın
• Çocuklarınız ağladığında ne hissediyorsunuz? Gözden geçirin. Ağlayan bir çocuğun neden ağladığını yani altında yatan duyguyu anlayamadan yalnızca susturmaya çalışmak, altında yatan duyguyu çözmek yerine ağlama davranışını pekiştirir. Ağlamak bir sonuçtur ve bir eylemdir. Ağlamak bir duygu değil bir duygunun sonucudur. Örneğin mutluluktan, hüzünden, acıdan, hayal kırıklığından dolayı ağlayabiliriz.
• Tüm duyguların işlevsel olduğunu unutmayın.
• Siz duygularınızın ne kadar farkındasınız ve ne kadar ifade edebiliyorsunuz gözden geçirin. Bunun için sizde bol bol duygunuzu dile getirin. Eşinize, arkadaşlarınıza, ailenize, komşunuza, belki patronunuza belki kendinize sık sık duygularınızı söyleyin. Örneğin eşinize içinizden kırılmak yerine, ‘bugün evlilik yıl dönümüzdü ve bana hediye almanı, bir sürpriz yapmanı bekledim ve yapmadığın için üzgünüm, beklentim karşılanmadığı için hayal kırıklığı yaşıyorum’ demeyi deneyin.
• Çocuğunuzun duygularına sıkça geri bildirim verin. ‘oldukça kızmış görünüyorsun’ gibi. Ya da ‘hayal kırıklığına uğramış olmalısın’ ya da ‘seni oyuna almadıkları için üzgünsün, oyunda olmak isterdin’ gibi gibi.
• Yani önce siz, oradaki duyguyu doğru okuyun ve bastırmak yerine önce açığa çıkarın. Unutmayın ki açığa çıkmış duygular rahatlayabilir fakat konuşulmamış ve bastırılmış olanlar kişide hep rahatsız duygulanımın tırmanmasına neden olur.
• Duyguların yasaklanması çocuk üzerinde bir baskı oluşturacağını unutmayın.
• Hepimiz anlaşılmak isteriz ve karşımızdaki tarafından da anlaşıldığımızı hissettiğimizde duygumuzu tarif etmekle değil, telafi etmek yani onarmakla zaman harcamaya geçeriz.
• Duygularımızı değil, davranışlarımızı kontrol etmeliyiz! Çocuklar belli duyguları yaşadığında bunu davranışa nasıl dökmeleri gerektiği hakkında onları bilgilendirmelisiniz. Duygular bir anda gelebilir fakat, sorun duyguda değil davranıştadır. ‘öfke kontrolü’ terimi bile oldukça yanlıştır. Öfke değil, öfke anında ortaya konan davranış kontrol edilmelidir.
• Duygusunu sorarken ‘ne hissettin’ değil, ‘nasıl hissetin’ soru kalıbıyla sorun. ‘ne düşündün? ve sana nasıl hissettirdi’ doğru soru kalıbı.
Etkinlik 1:
Duygu tahmini oyunu:
Nasıl oynanır? Duygu ifadelerinin (mutlu, üzgün, şaşkın, kızgın, korkmuş) birer yazıcı ile çıkarılması ile kağıtlar ters bir şekilde yerlere atılır. Ve bir müzik açılır. Müzik eşliğinde dans edilir ve müzik durunca herkes kapalı olan kağıtlardan birinin üzerinde durur. Üzerinde durduğumuz kağıdı kapalı bir şekilde alırız ve sadece kendimiz bakıp yüzümüzde o duyguyu canlandırırız. Diğerleri de tahmin etmeye çalışır. Sonra da çocuktan, kağıdındaki duyguya örnek vermesi istenir. Örneğin kızgın yüz elindeyse, 'ne olduğunda kızarsın?’ diye sorulur. ………… olduğunda kızgın hissederim.
Faydaları: çocuk hem motor olarak aktivite içindedir, hem müzik takibi yaparak duracağı anı bekler ve dikkatini odaklar, hem sebat derecesi artar (tahmin edebilme esnasında), hem de duyguları yüz ifadelerinden okumayı öğrenir.
Etkinlik 2:
Duygular üzerine sohbet:
Nasıl oynanır:
Çocuğunuzla duygular hakkında bir sohbet başlatın. Çocuğunuz sohbete katılmıyorsa sohbeti kendinizden örnek vererek başlatabilir veya başka bir zamana erteleyebilirsiniz. Sorularınız, hangi durumlarda hangi duyguları hissedebildiğimizle ilgili olsun. “Seni en çok ne şaşırtır? Ne zaman şaşkın olursun?” “Seni en çok ne korkutur?” gibi sorular sorabilirsiniz. Her bir duygu için birer örnek durum veya olay belirleyin ve bu ihtimallerle ilgili olarak çocuğunuzla konuşun. Örneğin “Parka gitmek için hazırlanırken yağmur başlarsa…” gibi bir cümle kurun ve çocuğunuzun tamamlamasını isteyin.
Faydaları:
Karşılaştığı durumlarda duygulanım repertuvarı geliştirmesini sağlar ve o anda yaşadığı duyguyu tanımasında kolaylık sağlar.
Etkinlik 3:
Duyguları tanıyalım:
Nasıl oyananır:
Aşağıdaki yüzlere bak ve boş yüzleri altında yazan duygulara uygun olarak doldur. Çizimler bitince duygular üzerine bir sessiz sinema oynayın. Bakalım karşındakinin nasıl hissettiğini bulabilecek misin?
Mutluluk Üzüntü Utanç
Öfke Korku Şaşkınlık
Faydaları: Çocuk hem duygusunu tanıma hem de onu resmedebilmeyi başarır.
Etkinlik 4:
Öfke balonu:
Nasıl oynanır?
Bu oyun özellikle öfkesini çok yoğun yaşayan ve öfkelendiğinde davranışlarını kontrol edemeyip kendine, başkalarına ya da eşyalara zarar verme eğiliminde olan çocukların rahatlatılması için çok etkili olabiliyor.
Bir adet balona ihtiyacımız var. Balonu alın ve çocuğunuza onu öfkelendiren şeyleri sorun. O her öfke ifadesi söylediğinde balonu güçlüce şişirin. Her öfke duygusunda daha da büyüyen balonu sıkıca bağlayın. Çocuğun ezerek ya da çiğneyerek ya da iğneyle patlatmasını isteyin ve pufff….
Faydası: Çocuk öfke duygusunun başlayıp, bitebileceğini ve kaybolacağını hissetmiş olur. Öfkenin diğer duygulardan daha yoğun olduğuna inanan çocuk için özellikle faydalıdır.
Etkinlik 5:
Korktuğunu komik çiz:
Nasıl oynanır?
Bu oyunda özellikle yoğun korkuları olan çocuklarda faydalı olabilmektedir.
Çocuğunuza şu yönergeyi verin:
‘korkuların bir şekli yoktur. Rengi de yoktur. Ama sen ona bir şekil ver. Seni en çok korkutan karateri/şeyi düşün. Neye benziyor nasıl bir görüntüsü var? Hissettiğin korkuyu çiz ve ona bir isim ver’
Bu noktadan sonra da çocuk resmi bitirdiğinde, ‘hadi şimdi de bunu komik hale getir. Örneğin ona komik renkli saçlar ya da küpeler çizebilirsin, komik bir şapka takabilirsin. Şimdi nasıl görünüyor’ diye soruyoruz.
Faydası: çocuğun zihninde oluşturduğu korkuyu yine kendi görselleştirmesiyle birlikte başka bir karaktere çevirmesi ve onun hakkında güven duyduğu diğer yetişkinle gülmesi çocukta, korkusu üzerinde bir rahatlamaya yol açacak ve gerilimini azaltacaktır.
Etkinlik 6:
Duygu albümü:
Nasıl oynanır?
Çocuklarınız ile birlikte aile albümlerinizi inceleyin, fotoğraflardaki duygu durumları ve nedenleri hakkında sohbet edin.
Faydası: Geçmişi ve geçmişte yaşanan gün hakkında değerlendirme yapabilme ve duygu repertuvarını geliştirmeyi sağlar.