Servikal (rahim ağzı) yetmezlik: tanısı, bulguları, risk faktörleri, tedavisi

Servikal (rahim ağzı) yetmezlik: tanısı, bulguları, risk faktörleri, tedavisi

SERVİKAL (RAHİM AĞZI) YETMEZLİK  NEDİR?

Serviks rahmin boyun kısmıdır. Rahmin gövdesiyle vajen (diğer adıyla hazne) arasında yer alır. Normal gebeliklerde doğum yaklaştığında serviks yumuşamaya, boyu kısalmaya ve açılmaya başlar. Doğum sancılarının da başlamasıyla serviks 10 cm kadar açılır. Böylece bebeğin rahimden doğum kanalına geçeceği bir tünel oluşturur. Ancak bazı kadınlarda doğum zamanı geldiğinde oluşması beklenen bu yumuşama ve açılma erkenden, daha bebek olgunlaşmadan, doğum zamanı gelmeden olur. Rahim ağzının erkenden açılması böylece düşüğe, erken doğumuna ve gebelik kayıplarına neden olur. İşte servikal yetmezlik, bu şekilde rahim ağzının zayıflığına bağlı erkenden açılması durumudur.

SERVİKAL YETMEZLİĞİN BULGULARI NELERDİR?

Servikal yetmezliği olan hastaların bir kısmında herhangi bir şikayet olmayabilir. Normalde doğumu başlayan kadınlarda rahim ağzının açılması ağrılıdır. Bu nedenle sancıların başlaması genelde doğumun başladığını haber verir. Servikal yetmezlik olan hastalarda ise rahim ağzında ağrısız açılma olur. Bu nedenle çoğu hastada doğumun başladığı, rahim ağzının açıldığı fark edilmez. Bazı hastalarda tanı konması gecikebilir, hatta erken doğum veya düşük yaptıktan sonra tanı konabilir. Servikal yetmezliği olan hastalara rahim ağzında kısalma ve açılma 14-20. haftalardan itibaren başlar. Bu hastalarda dikkat çekmeyen bazı hafif bulgular olabilir. Bu bulgular bel-kasık ağrıları, aşağı doğru basınç hissi, akıntıda artma ve lekelenme şeklindedir. Ancak bu bulgular sağlıklı gebelerin de çoğunda görülebildiğinden tanı koymayı zorlaştırmaktadır.

SERVİKAL YETMEZLİK İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Bazı hastalarda rahimde ve/veya rahim ağzında doğuştan anormallikler bulunur ve bunlar rahim ağzı yetmezliğine neden olabilir. Servikal bağ dokusunun yapısındaki anormallikler de bu açıdan risk oluşturur.

Rahim ağzının travmaya maruz kalması da önemli bir etkendir. Sık küretaj olmak, rahim ağzının bir kısmının çıkarılması (genelde smear testinde çıkan hücre anormalliği nedeniyle çıkarılır) veya zor doğumlarda rahim ağzının yırtılması ve uygun şekilde dikilmemesi de bunlara neden olabilir.

SERVİKAL YETMEZLİĞİN TANISI NASIL KONUR?

Servikal yetmezliğin tanısı ancak gebelik esnasında konulur. Rahim ağzı gebeliğin 3. ayından sonra açıldığı için henüz gebe olmayan bir kadında servikal yetmezlik tanısı kesin olarak konamaz. Bazen gebelikte bile özellikle ilk gebelik ise tanısını koymak güç olabilir. Bu nedenle özellikle daha önce erken doğum veya 12 haftadan büyük düşük yapmış olan hastalarda bu açıdan dikkatli olmak gerekir. Daha önceki erken doğumlar, doğum süresinin kısa olması, 6. aydan önce ağrısız rahim ağzında açılma olması, suların erken gelmesi, kanama olması bu anlamda uyarıcıdır. Yine daha önce zor-yırtıklı doğum yapmış olanlarda veya çok küretaj geçirmiş olan hastalarda rahim ağzı travmasına bağlı servikal yetmezlik gelişebileceğinden bu hastalar daha özenli takip edilmelidir. Daha önce rahim ağzının bazı hastalıkları nedeniyle bir kısmı çıkarılmış olan hastalarda da benzer risk söz konusudur.

Servikal yetmezliğin tanısı ve yönetiminde en sık kullanılan testler şunlardır: 

Gebe olmayan bir kadında servikal yetmezliğin tanısını koyabilecek bir test yoktur. Ancak servikal yetmezliğe neden olabilecek rahim anormalliği, yırtık vb. durumların tanısı muayene ve ultrason yapılarak konabilir. Böyle hastalarda risk taşıdığı için gebelikte daha özenli takip edilir.

Gebelerde ise ultrason ile rahim ağzı uzunluğu ölçülerek kısalma ve açılma olup olmadığı değerlendirilir. Bazı hastalara vajinal muayene yapılarak rahim ağzı açıklığı ve bebeğin suyunun gelip gelmediği kontrol edilir. Rahim ağzı anormalliği veya yırtık vb sorun olup olmadığı değerlendirilir. Kültür testleri yapılarak enfeksiyon olup olmadığı kontrol edilir ve suyun gelip gelmediğini tespit etmek için bazı testler yapılır.

SERVİKAL YETMEZLİKTE TEDAVİ

Bu tip riskli hastalarda 14. haftadan itibaren düzenli olarak 2 haftada bir ultrasonla rahim ağzı uzunluğu değerlendirilir. Rahim ağzında kısalma olursa böyle hastalarda cinsel ilişki ve bazı fiziksel aktiviteler yasaklanır, yatak istirahati önerilir. Progesteron içeren ilaçlar veya iğneler kullanılarak kısalma ve açılma durdurulmaya çalışılır. Bazı hastalara rahim ağzını destekleyen, üzerindeki basıncı azaltan halkalar yerleştirilir. Ancak servikal uzunluk 24. haftadan önce kritik bir sınırın altına inerse böyle hastalarda erken doğumu engellemek için rahim ağzına dikiş konulur. Bu şekilde rahim ağzındaki açılma engellenmiş olur. Bu dikiş doğum zamanı gelene kadar durur. Sancı, kanama ve suların gelmesi durumunda dikişin alınması gerekebilir. Ancak normal koşullara doğum zamanı geldiğinde veya doğum esnasında bu dikiş alınır.

SERVİKAL YETMEZLİK NASIL ENGELLENİR?

Eğer yapısal olarak servikal yetmezliğiniz varsa bunu engelleyemezsiniz. Ama bazı şeylere dikkat ederek erken doğum riskinizi azaltabilir, böylece daha sağlıklı ve gününü doldurmuş-doldurmaya yakın bir bebeğe sahip olabilirsiniz.

Bunlardan en önemlisi düzenli doktor takibinde olmanız ve önemsiz bile görünse bir sorun hissettiğinizde doktorunuzla veya bir sağlık kuruluşuyla iletişime geçmeniz. Böylece bazı ilaçlar kullanılarak veya zamanında rahim ağzına dikiş konularak erken doğum engellenebilir, gebelik süresi uzatılabilir. Böylece bebeğin gelişimini anne karnında tamamlayabilmesi için vakit kazanılmış olur.

Aşırı stres, yoğun çalışma ve ağır işlerden uzak durun.

Sigara-alkol vb zararlı alışkanlıklar ve içinde tam olarak ne olduğu belli olmayan bitkisel ilaçlar, besin takviyelerinden kaçının. Bunlar erken doğuma ve düşük doğum ağırlığına neden olabilir. Bunlar zaten erken doğum riski olan bir hastada daha fazla riski artırmaktan başka bir işe yaramaz.

Doktor önerisi olmadan hiçbir ilaç kullanmayın. Gebelikte önerilen folik asit ve demir ilaçlarını düzenli kullanın.

Mutlaka sağlıklı beslenerek yeterince kilo alın. Dengesiz beslenen ve az kilo alan gebelerde de erken doğum riski artıyor, bunu unutmayın.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Nermin Köşüş

Doç.Dr. Nermin KÖŞÜŞ, 1 Nisan 1973 tarihinde Trabzon Akçaabat’ta doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerini Türkiye'nin çeşitli illerinde tamamlamasının ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimine başlamış ve 1997 yılında mezun olarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1997-2002 yılları arasında Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapmış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.  Mecburi hizmet yükümlülüğünü Tokat Reşadiye Devlet Hastanesi’nde yerine getirmiş olan Doç. Dr. Nermin KÖŞÜŞ, hastanenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ile ameliyathanesinin kurulmasında aktif görev almıştır. Mecburi hizmeti sonrasında Malatya ve Şanlıurfa’da pek çok hastanede görev yapmıştır. Aynı süre zarfında laparoskopi ve histeroskopi (kapalı ameliyat) yurtdışı sertifikasyon programını tamamlamıştır. 2011 yılında Ya ...

Etiketler
Tekrarlayan gebelik kaybı
Doç. Dr. Nermin Köşüş
Doç. Dr. Nermin Köşüş
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube