Şeker tüketimi son yılların en tartışmalı konularından biri haline geldi. Fazla kilodan depresyona, bağırsak sağlığının bozulmasından beyin fonksiyonlarında yavaşlamaya kadar birçok suçun üzerine atılmasıyla şeker; hepimizin yerken bir daha bir daha düşünmesine sebep olur hale geldi. Peki diş çürükleriyle ilişkisi uzun zamandır bilinen şekerin, kötüye giden ününde ağız sağlığı ile ilgili yeni çalışmalar neler gösteriyor?
2016 yılında yapılan kapsamlı bir derleme çalışma, aslında şekerin bizim işimizdeki tüm rolünü net şekilde çerçeveliyor. Diş çürükleri, dünya popülasyonunun %80ini etkileyen en “kalabalık” hastalık grubu. Diş hastalıkları, başladıktan sonra hayat boyu ilerleyerek devam etmesi ve kümülatif yani birikimli olarak da artması nedeniyle hem ciddi tedavi maliyetleri hem de kötüleşerek süregiden yaşam kalitesiyle hayatınızda yerini alıyor. Şeker tüketimi ise diş çürüklerinde en büyük risk faktörü ve diş çürükleriyle ilişkisine baktığımızda;
• Şeker tüketiminin sıklığı ya da miktarı bağımsız olarak arttığında, çürük oluşumunda da artış gözleniyor
• Dünya Sağlık Örgütü günlük enerji alımının %10undan daha azının serbest şekerden olmasını tavsiye ediyor
• Çalışmada serbest şeker tüketimi önerilen %10 dan %5 in altına düşürüldüğünde çürük gelişiminin daha da azaldığı görülmüş
• %5 veya altında şeker kullanımı yani şekersiz beslenme ise çürük oluşumunu tamamen ortadan kaldırmamış
Sonuç olarak diş hastalıklarının çok etmenli olması ve sadece şeker kaynaklı olmaması nedeniyle şekersiz beslenme tüm dertlerimizi çözemiyor fakat öncelikli olarak mevcut çürükler tedavi edilerek bakteriyel var olan kaynaklar ortadan kaldırıldığında, şeker alımınızı kısıtlamanız ve ağız hijyeninizi arttırmanız birleştiğinde sorunlardan mümkün olduğunca uzaklaşmanız ihtimali yüksek görülüyor.