Kök hücre: yeni hücrelerin yedeğidir. Hastalıklar ve yaralanmalarda ölen hücrelerin yerine geçebilmek için kök hücreler aktive olup yeni hücreler oluştururlar.
yani onarım hücreleridir. Özellikle kas ve kıkırdak harabiyetlerinde etkin ve hızlı sonuçlar alınmaktadır.
Diz ve kalça eklem ve kıkırdaklarının hasarlı durumlarında ameliyat olamayan hastalarda başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.
PRP: trombositten zengin plazma ise kanımızın santrifüj edilerek elde edilen pıhtılaşma hücrelerimiz olan trombositten zengin kanımızdır.
İkisi farklı uygulama ve tedavi seçeneğidir.
Ortak özellikleri: kişinin kendi kanı ve hücrelerinin kullanılarak kendisini tamir etmeye yönelik tedavi yöntemlerinin olmasıdır.
Kök hücre ve PRP (trombositlerden zengin plazma) ayni tedaviler değildir. Amaçları ayni ama uygulama teknikleri, tedavi süreleri çok farklıdır.
İnternette ve kanıta dayalı tıbbi paylaşımlarım yapılmafığı sitelerde maalesef ikisi ayni tedaviymiş gibi anlatılmaktadır.
PRP nispeten daha kolay ve daha basit bir işlemdir. Hastanın kanı alınır, santrifüj edilir. Tüpün bir kosmından elde edilen serum hastanın hasarlı bölgesine uygulanır. İyileştirme ve onarma etkisi hızlı başlar. Kök hücreden daha az etkilidir daha sık yapılması gerekebilir.
Kök hücre vücudun karın yağ dokusundan ya da daha özel biölgelerden alınan dokulardan, daha özel yöntemlerle elde edilen, çok daha özel uygulanan tedavi yöntemidir. Mutlaka ameliyathane şartlarında, çok daha steril koşullarda uygulanır. Daha etkili ve uzun süreli tedavi oluşturur.
Bu yazılardaki amacım: her kan alınıp dize ya da eklemlere enjekte edilince her hastamız “kök hücre tedavisi” olduğunu zannetmesin ve bu tedavilerin farklı olduğunu öğrenebilsin.
Ağrı (Algoloji) alanında her iki tedavi yöntemi de ehil ellerde ve tıbbın öngördüğü yöntemler çerçevesinde yapılmaktadır.