PRP tedavisi ile kişinin kendi kanıyla vücudundaki bazı hastalıkları iyileştirmek ve deri gençleştirmek için kullanılan bir yöntemdir. PRP tedavisi derideki kırışıklık, leke oluşumları, sivilce ve yara izleri, cilt çatlakları ve saç dökülmelerinde kullanılmaktadır. Peeling ve lazer gibi leke tedavilerini PRP ile birlikte uygulamak, tedavi sürecini hızlandırır ve daha iyi sonuç alınmasını destekler.
PRP kişinin vücudundan bir miktar kan alındıktan sonra kanın özel bir işlem ile plazmasının ayrıştırılarak, kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi işlemidir. Elde edilen plazma, “platelet” denilen hücrelerden oldukça zengindir. Vücuttaki temel görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamak olan plateletler, içerdikleri büyüme faktörleri sayesinde yara iyileşmesinde önemli role sahiptir. PRP tedavisi, vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlar.
PRP; deriye esneklik ve parlaklık kazandırmak, saç dökülmesini önlemek, saçları güçlendirmek, kırışıklıkları ve çöküntüleri önlemek, yara, çatlak ve deri hasarında deriyi yeniden yapılandırmak, lazer gibi işlemler sonrasında derinin hızla yapılanmasını sağlamak amacı ile uygulanabilir.
Yaş ve çevresel faktörler nedeniyle yaşlanan deride, gözle görülebilen birçok değişiklik olur. Derinin elastikiyeti azalır, kırışıklıklar artar ve deride sarkmalar meydana gelir. Tüm bunlardan derideki kollajen, elastik liflerdeki azalma ve yapılarındaki bozulma sorumludur. Antiaging amaçlı PRP tedavisi ile plateletlerin içerdiği büyüme faktörleri sayesinde, derideki kollajen ve elastik liflerin yapımının artırılması hedeflenir. PRP sayesinde, ortalama 2-4 hafta aralıklarla yapılan 3-4 seanslık uygulama ile vücuda herhangi yabancı madde veya ilaç vermeden tamamen doğal bir gençleşme sağlanır. Hastalarda ilk seanslardan itibaren öncelikle derinin kuru ve mat görünümünde düzelme fark edilir. Takip eden uygulamalar ile kırışıklarda hafifleme, derinin elastikiyetinde artma gözlenir. PRP sadece yaşlanma belirtilerini hafifletmeye yaramaz. Aynı zamanda yaşlanma sürecini de yavaşlatır. Bu nedenle yaşlanma belirtilerini beklemeden yaşlanma sürecini yavaşlatmak isteyen her yetişkinin başvurabileceği bir yöntemdir.
PRP ile saç dökülmesinde de başarılı sonuçlar elde edilmektedir. PRP ile saç tedavisi ortalama 15 günde bir uygulanır ve genellikle 3-4 ay sürer. Sonrasında her yıl 1-2 kez uygulanmanın tekrarlanması yeterli olacaktır. Tedavi sonrasında mevcut saçlarda güçlenme ve yeni saç çıkışları gözlenir. Bu yöntemin en önemli avantajı, özel plazmanın hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve alerji riski taşımamasıdır. PRP kişinin ihtiyacına göre mezoterapi ile kombine edilerek uygulabilir.
PRP tedavisinin uygulandığı alanda enjeksiyonun batım yaptığı yerlerde ufak şişlikler, ağrı ve morarma olabilir. Enfeksiyona yol açmamak için tedavinin yapıldığı bölgenin hijyenine özen gösterilmesi gerekir. Ancak bu yan etkiler çok sık görülmez, herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmaz. Kan sulandırıcı ilaç kullananlar, kanser öyküsü bulunanlar, çeşitli kan hastalıklarına sahip olanlar, PRP yapılacak bölgede infeksiyon olanlar, hamile ve emziren kadınlara PRP tedavisi uygulanmaz.
PRP tedavisi sonrasında uygulama alanına temas edilmemesi, uygulamadan sonra bir gün süreyle banyo yapılmaması, uygulama günü güneşten korunulması tavsiye edilir.