Parkinson hastalığı nedir? belirtileri nelerdir?

Parkinson hastalığı nedir? belirtileri nelerdir?

Parkinson hastalığı beynin hareket ile ilişkili bölgelerindeki hücrelerin ölmesine bağlı yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Bu hastalık hastaların zor hareket etmesine, yürümesinin bozulmasına, ellerde titremeye ve bazen düşmelere neden olarak yaşam kalitesini düşürür ancak öldürücü bir hastalık değildir.

Parkinson hastalığının bulguları nelerdir?

Parkinson hastalığının esas olarak 4 temel bulgusu vardır. Bunların hepsi ilk baştan itibaren hastada görülmeyebilir ama çoğunlukla hastalık ilerledikçe belirginleşir. İlk başta vücudun tek bir yanında daha fazlayken daha sonra her iki vücut yarısında da görülmeye başlar

Titreme (Tremor)

En sık ve genelde de ilk görülen belirtidir. Öncelikle ellerde görülür ancak daha sonra bacaklar da etkilenebilir. Tipik olarak hastanın başparmağı ve işaret parmağı hasta istirahat halindeyken “para sayarmış gibi” titremeye başlar. Bu titreme sürekli olmayabilir ve hasta o eliyle kaba işler yaparken kaybolabilir. Tek başına titreme olması Parkinson hastalığı tanısını koymak için yeterli değildir çünkü ellerde titremeye neden olan birçok başka hastalık da vardır.

Hareketlerde yavaşlama (Bradikinezi)

Hastanın hareketleri giderek yavaşlar. Düğme ilikleme, yazı yazma gibi ince hareket kabiliyeti gerektiren işleri yapmak çok zorlaşır ve süresi giderek uzar. Yürümek, sandalyeden kalkmak, yatakta sağdan sola dönmek zorlaşır ve yavaşlar. Yüz ifadesi donuklaşır ve mimikler azalır. Buna “maske yüzü” denmektedir. Konuşmada ses tonu giderek düşer, zor anlaşılır ve normalde izlenen konuşma sırasındaki iniş çıkış¬lar yoktur. Yürüyüş çok tipiktir ve çoğu zaman hastanın tanısının daha kapıdan içeriye girerken konabilmesini sağlar. Hasta hafif öne eğik yürür, adımları çok küçülmüştür, ayakları yerden kaldırmak zorlaştığı için ayaklarını sürüyerek yürür ve özellikle dönüşlerde hareketleri “robotlaşır”. Harekete başlamak ve aniden durmak da zorlaşır. Normalde insanlar yürürken kollar, yürüyüşün akışıyla istemsiz olarak hangi ayak öne atılırsa o taraftaki kolun arkaya, diğer kolunsa öne doğru hareket etmesi şeklinde salınır. Parkinson hastalarında bu çok yavaşlar ya da kaybolur. Hangi taraf fazla tutulmuşsa hastanın o taraftaki kolunu diğerine göre daha az salladığı gözlenir

Vücutta katılık (Rijidite)

Kaslarda sürekli bir gerginlik vardır. Hasta kaskatı durur ve yatakta yatarken de çoğunlukla “kalıp” gibi hareketsiz ve katı bir şekilde yatar

Dengeyi koruma zorluğu (Postural instabilite)

Hastalığın ilerleyen dönemlerinde hastalarda sıkça düşmeler gözlenebilir. Özellikle arkaya doğru düşme sıktır. Normal bir insan geriye doğru sertçe çekildiğinde bazı refleks hareketler yaparak birkaç adımda toparlanırken bu hastalar bir ağaç kütüğü gibi arkaya doğru devrilirler.

Sık rastlanan diğer belirtiler arasında yağlanma, tükürük salgısının artması, aşırı terleme, inatçı kabızlık,ayak parmaklarında kramp¬lar, tansiyon düşüklüğü yer alır. Ruhsal bozukluklar genellikle hafiftir. Kavramada yavaşlama, dikkatte azalma, unutkanlık, bunaltı (anksiyete), hastalık hastalığı (hipokondri) ve ruhsal çökün¬tü ile uyku bozuklukları görülebilir.

Yukarıda sayılan belirtiler bir hastada görüldüğünde bu her zaman hastanın Parkinson hastası olduğu anlamına gelmeyebilir. Parkinson hastalığı gibi bulgu veren ancak bazı ince farklılıklar gösteren bir dizi hastalık ya da tablo vardır. Bunların ayırıcı tanısını ancak bir nöroloji hekimi yapabilir.

Parkinson hastalığı neden olur?

Parkinson hastalığı beynimizde hareketin planlanması için gerekli olan devrelerin çalışmasında önemli bir rol oynayan “Dopamin” denen bir maddenin ileri derecede azalması sonucunda ortaya çıkar. Bu madde en yoğun olarak beynin “substansiya nigra” denen kısmında üretilir. Parkinson hastalığında substansiya nigra’daki hücreler yıllar içerisinde yavaş yavaş ölürler. Bu hücre ölümünün nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Parkinson hastalığı bulaşıcı ya da ırsi midir?

Parkinson hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Vakaların çok büyük çoğunluğunda irsi de değildir. Ancak bazı vakalarda ailevi geçiş söz konusu olabilmektedir. Bu vakaların soy ağaçları incelendiğinde akrabalarının bir kısmında Parkinson hastalığı olduğu görülür.

Parkinson hastalığının tedavisi nedir?

Parkinson hastalığı nedeni bilinmeyen “dejeneratif”, yani beyinde yavaş bir hücre kaybına neden olan bir hastalıktır. Bu nedenle tedavisi ve önlenmesi günümüz bilgileri ışığında mümkün değildir.

Ancak ilaç tedavisi ile hastaların şikayetleri azaltılarak günlük hayatta daha az zorluk çekmeleri ve günlük işlerini daha kolay yapabilmeleri sağlanabilmektedir. Tedavinin esası beyinde eksik olan Dopamin maddesinin yerine konması ya da Dopamin maddesine benzer etki gösteren bazı ilaçların verilmesine dayanır. Tedavinin ayarı ve seçilecek ilaçlar her hasta için farklıdır ve ilaçların doz ve saati doktorunuz tarafından hasta ve yakınları ile ayrıntılı görüşme ve muayene sonucunda hastanın günlük yaşam düzenine göre ayarlanır. Cerrahi tedavi ancak bazı özel durumlarda faydalıdır ve hiçbir zaman ilk tercih olarak kullanılmamaktadır. Cerrahi sonrası da hastalar ilaç kullanmaya devam etmek durumunda kalırlar.

Parkinson hastalığını önceden teşhis etmek ya da korunmak mümkün müdür?

Bir kişinin Parkinson hastalığına yakalanıp yakalanmayacağını önceden bilebilmek mümkün değildir. Ailesinde çok sayıda Parkinson hastası olanlarda risk daha fazladır ancak bu yine de kişinin mutlaka Parkinson hastası olacağı anlamına gelmez.

Parkinson hastalığından korunmak da mümkün değildir. Ancak yukarıda bahsedilen şikayetleri olan hastalarda erken tanı ve tedavi ile hastalık seyri bir miktar yavaşlatılabilir.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Babür Dora

Prof. Dr. Babür DORA, 1967’de Almanya’ da dünyaya gelmiştir. İlk öğrenim ve orta öğrenimini TED Ankara Koleji’ nde tamamlamış ve ardından 1991’de Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Prof. Dr. DORA, ihtisasını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Kliniğinde Nöroloji üzerine tamamlamış ve 1996 yılında uzman unvanını almıştır. 1997- 1998 yılları arasında ise askerlik hizmetini Ankara GATA’da tamamlamıştır. Sonraki yıllarda bir müddet serbest muayenehane hekimi olarak çalışmış ve aynı dönem akademik faaliyetlerini de kadrosuz olarak S.B.Ankara Hastanesi Nöroloji kliniğinde sürdürmüştür. Prof. Dr. Dora, 2000’de Akdeniz Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalında uzman olarak çalışmaya başlamış, ardından 2002’de yardımcı doçentliğe atanmıştır. Kendisi 2004 yılında Doçentlik sınavında başarılı olmuş, 2005’de Doçent ve 2 ...

Prof. Dr. Babür Dora
Prof. Dr. Babür Dora
Antalya - Nöroloji (Beyin ve Sinir Hastalıkları)
Facebook Twitter Instagram Youtube