Pandemi sırasında sağlıklı bir diyet ve yaşam tarzını sürdürmenin hayati önem taşımaktadır. Gelişmiş ülkelerde yaygın olan "Batı" tarzı beslenmenin bileşiminde; rafine tahıllar, kurutulmuş ve kırmızı etler, derin yağda kızartılmış yiyecekler, yüksek yağlı ürünler ve rafine şekerler gibi işlenmiş gıdalar yer almaktadır. Yüksek enerjili Batı tarzı diyet – beslenme türü bağışıklık sisteminin inhibishyonuna yol açmaktadır. Farelerde yapılan çalışmalar yüksek doymuş yağ tüketimi sonucu akciğer alveoler epitel hücrelerinde enfeksiyon oranının yükselmesiyle ilişkili bulunmuş ve Covid hastaları ile ilişkilendirilmiştir.
Doymuş yağlar aynı zamanda oksidatif stresi artırarak, bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Batı tarzı beslenme bağışıklık sistemini zayıflatarak kronik inflamasyonlara neden olmaktadır. Viral enfeksiyonlara karşı savunmayı azaltır. obezite, diyabet, otoimmün ve kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalıklara sahip bireylerde kronik inflamasyonlar görüldüğü için, bu kişilerin beslenme biçimi oldukça önemlidir, kontrol altına alınmalıdır.
Batı tarzı beslenme türünde yer alan rafine ürünler bırakılmalı, besin kalitesi yüksek besinler (meyve, sebze, tam tahıllı ürünler vb) tercih edilmelidir. Batı tarzı beslenmenin aksine ‘’Akdeniz Diyet Modeli’’ önerilmektedir. Bileşiminde; Meyve, sebze, baklagiller, zeytinyağı, kepekli tahıllar, kuruyemişler ve tekli doymamış yağların tüketimi ağırlıktadır. İkincil ağırlık fermente süt ürünleri, balık, kümes hayvanlarında olmakla beraber, kırmızı ve işlenmiş et tüketimi en alt seviyededir. Bu gıdalardan zengin dengeli bir diyet, kişinin beslenme durumunu etkileyen temel vitaminler (C, D ve E) ve mineraller (çinko, bakır, kalsiyum vb.) olmak üzere antiinflamatuar ve immünomodülatör bileşiklere yer vermektedir. Böylece güçlü antioksidan, anti- enflamatuar özelliklere sahip olmaktadır.
PANDEMİ SIRASINDA GENEL DİYET ÖNERİLERİ :
Beden kütle indeksinizi 25 in altına indirin!
Yeterli , dengeli , düzenli bir beslenme modeline uygun olarak;
C ve D vitamini ile Çinko içeren besinlere ağırlık veriniz,
Çözünür posa içeren (yulaf kepeği, arpa, kabuklu yemişler, tohumlar, fasulye, mercimek, bezelye ve bazı meyve ve sebzeler) ve çözünmeyen posa içeren (buğday kepeği, sebzeler ve kepekli tahıllar) lif kaynaklarının tüketimi günlük 25 – 30 gr olacak şekilde tüketiniz,
Oksidatif stresi azaltmak için E vitaminine önem verin; kuruyemişler, tohumlar ve bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler E vitamini bakımından zengindir
Günlük 10 dakika avuç içlerinizi güneş ışığında bekletiniz ve D vitamini düzeylerinizi belli periyotlar ile kontrol ettiriniz,
Günlük C vitamini alımı 200 mg geçmemelidir, C vitamininden zengin meyveler günlük ortalama 3 porsiyon tüketiniz,
Haftalık 2 – 4 porsiyon Balık tüketimiyle, omega – 3 alımını artırarak viral enfeksiyonlara karşı koruyucu özellik gösterir,
Günlük toplam 5 porsiyon Meyve ve sebze tüketimi ile; antioksidanlar, vitaminler, mineraller ve antioksidan, antiinflamatuvar özellikleri karşılanır. Fenolik bileşikler içeren polifenoller, Batı Nil virüsü, Zika virüsü ve Dang virüsüne karşı da antiviral etkiler gösterebilmektedir.
Genel beslenme önerileri kapsamında beslenme durumunuzu düzenleyerek, rafine – işlenmiş ürünlerden, yüksek enerjili besinlerden uzak durunuz. Besin gruplarından her gün yeterli ve dengeli miktarda tüketmeye özen gösteriniz.