Ozonun kullanıldığı hastalıklar

Ozonun kullanıldığı hastalıklar

İyileşmeyen yaralarda; Diabet(şeker hastalığı) yaralarında, enfekte olmuş ve iyileşmeyen yaralarda, yatakta uzun süre yatmaya bağlı ortaya çıkan bazı yaraları(dekubitus ülserleri), dolaşım bozukluğuna bağlı bacaklarda ortaya çıkan ciddi yaraların tedavisi, ozon tedavisinin temel uygulama alanlarındanbiridir. Yara bölgesine kan akımını sağlayan kılcal damarları geliştirerek yara bölgesine gelen kan ve oksijeni artırmış olur. Aynı zamanda yara oluşmasına sebep olan bakterileri öldürerek tedavi sağlanır. Ayrıca çeşitli nedenlere bağlı cilt allerjileri, ekzamalar ozon tedavisine adaydırlar. Ayrıca ameliyat sonrası zor iyileşen yaralar ve yara izlerinde ozon önerilmektedir.

Bel ve boyun fıtıklarında; direk fıtık içersine ameliyathane koşullarında verilerek bel ve boyun fıtıklarında %85-90 iyileşme sağlar. Ozon diskektomi denmeğe başlanmıştır. Ayrıca doku çevresine DİSCSAN denilen teknikle verilerek Fıtklar tedavi edilir.

Kanserin tedavisinde ve önlenmesinde; Nobel ödülü sahibi bilim adamı Dr. Otto Warburg, kendisine Nobel ödülü kazandıran çalışmasında kanserin temel nedeni olarak oksijensiz yaşamı gösteriyordu. “Dr. Warburg’a göre vücuttaki ‘onkojen’ler stres, kirlilik, radyasyon yanında oksijensizlik gibi faktörlerle uyarılarak kanseri başlatabiliyor. ‘Kanserin tek ve nihai temel nedeni oksijensiz yaşamdır, yani ‘anaerobiosis’tir. Normal hücreler oksijene gereksinme duyarlar, oysa kanser hücreleri oksijensiz yaşayabiliyor. Oksijen eksikliği, kanserin yayılmasını kolaylaştırıyor. Kanser hücreleri, oksijen açısından zengin bir ortamda varlıklarını sürdüremediğinden, yeterli oksijen sağlanırsa, tümör dokusunun beslenmesinin bozulduğu ve tümör hücrelerinin öldüğü tespit edilmiştir. Ozon tedavisinin, direkt tümör hücrelerini öldürücü etkisi yanında tamamlayıcı olarak “bağışıklık sistemini güçlendirici, kemoterapi-radyoterapinin tümör üzerindeki öldürücü etkilerini artırarak tamamlayıcı tedavi olarak oldukça başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.Ozon aynı zamanda kanserin metastazını kolaylaştıran genleri de baskılamaktadır.

Kalp damar hastalıklarında Ozon kanı incelterek ve damarları genişleterek kalp ve diğer dokuların aktif oksijenlenmesini sağlamaktadır.Oksijen daha rahat dokulara bırakılmakta hastaları kalp krizi riskinden ve oksijen eksikliğine bağlı ağrı ve doku hasarından korumaktadır. Kalp nakli bekleyen hastalar için ozonterapi kourtarıcı bir rol oynamaktadır. Ozon güçlü bir oksidan olduğundan yağları, kolestrolü eritir yani damarlarımızı temizler. Tansiyonumuzu normal hale getirir, kan basıncımızdaki günlük dalgalanmaları düzenli, stabil hale getirir.

Kas, Eklem ve Romatizmal Hastalıklarda; Kemik deformasyonu gelişmemiş gonartrozlarda (eklem harabiyetleri), eklem içine yapılan ozon enjeksiyonları ile hem eklem içine hava yastığı oluşturacak, hem de eklem şişkinliğini azaltarak ağrıyı giderecektir. Ayrıca kıkırdak dokunun yeniden tamir edilmesini sağlar. Romatoid artrit gibi bağışıklık sisteminin sapması ile ortaya çıkan hastalıklarda bağışıklık sistemini regüle ettiğinden diğer medikal tedavilerle kombine edildiğinden dramatik iyileşmeler gözlenmektedir. Ayrıca yoğun adale ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları ile seyreden ve çok yaygın rastlanan bir hastalık olan fibromiyaljide ozon başarılı tedavi yöntemlerinden biridir.

Virüslerden kaynaklanan hastalıklar; AIDS, zona,uçuk gibi viral hastalıklarda virüsün vücuttan atılmasında, ozon bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda virüse direkt teması ile etkili olur. Böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesinde,Ozon sauna ter bezlerini uyararak terlemeyi artırma yolu ile lenfatik sistemde birikmiş toksinleri, ağır metalleri, kimyasal maddelerin atılmasını hızlandırarak böbreğe yardımcı olur. Toksinleri etkisiz hale getirerek, deri, akciğer, böbrek ve bağırsak yolu ile atılmasını sağlar.böbrekten 24 saat boyunca çalışmasını gerektiren ağır metallerin boşaltım işini, saunada terleme yolu ile 15 dakikada yerine getirir. Bu nedenle doktorlar, ağır böbrek hastalarına ev tipi ozon saunasını önermektedir.

Deri hastalıklarında;Ozon, virüs bakteri, egzama, sedef ve mantarları öldürdüğünden bunların sebep olduğu deri enfeksiyonlarını tedavi eder. Ter kokularını önler. Daha temiz, daha yumuşak yenilenmiş bir cilt sağlar. Bölgesel kan dolaşımını artırır. Kan, lenf ve deri hücrelerine nüfus eden ozon sayesinde dokuların iyileşmesi ve kendini yenilemesi hızlanır.

Göz hastalıklarında ozon tedavisi;Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları gözüde etkilemektedir. Gözde retina adı verilen görme merkezindeki ve optik sinirdeki harabiyetler çeşitli derecelerde görme bozukluğu oluşturmaktadır. Yapılan klinik çalışmalarda, ozon tedavi sonrası 6-8 ay içerisinde görmede iyileşmeler kaydedilmiştir. Tedavinin devam ettirilmesi halinde görme performansında artış gözlenmiş veya daha kötüye gidiş durdurulmakta olduğu saptanmıştır.

Bağırsak hastalıkları;İltihaplı bağırsak hastalıklarında özellikle erken dönemde rektal ozon gazı püskürtülmesi şeklinde yapılan bölgesel uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır.

Kadın hastalıklarında;Tedaviye dirençli alt genital enfeksiyonlarda bakteri, mantar, virüs öldürücü etkisi ve hormanal durumu düzenleyici rolüyle etkili olur.

Nörolojik hastalıklarda;Multiple skleroz, alzheimer, parkinson gibi gibi nörolojik hastalıklar ile Myotoni, Muskuler Distrofi veya Spastik çocuklarda kas-sinir hastalıklarında başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Sağlıklı yaşlanmayı ve genç kalmayı sağlamak amacıyla; “Anti-Aging”bir başka değişle “geriye yaşlanma”bu yöntemin hedefi uzun yıllar gençliğinizi korumak ve dinç kalmayı sağlamak. Bu amaçla yapılması gereken çok şey var elbette. İşte bunlardan biri de “ozonterapi”ozon sayesinde oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımı sağlanır, bağışıklık sistemi harekete geçirilir. Bunu takiben vücudun kendi antioksidanları ve serbest radikallere karşı savaşan diğer hücreleri de aktive olurlar. Hücreler tıpkı insanlar gibi solurlar. Bunun için hücre seviyesindeki ortamda oksijen moleküllerinin bulunması şarttır. Yaşlanma nedeniyle uzun süredir yeterince oksijenlenmeyen hücreler ozon tedavisinden sonra artık fonksiyonlarını daha yüksek oranda gerçekleştirebilmektedirler. Fizik kapasitede azalma, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi gibi belirtiler ile kendini gösteren beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur. Ozon uygulanan kişilerde yaşlanmayı önleyici etkilerin yanı sıra yaşam kalitesinin önemli düzeyde arttığı bilinmektedir.

Selülit için ozon terapi (ozon sauna);Ozon farklı mekanizmalarla selülitte etkilidir. Ciltte biriken yağ asitleri ile etkileşerek yağ zincirlerinin kırılmasına ve vücuttan atılmasına neden olur. Ayrıca alyuvarların oksijen taşıma kapasitesini artırarak, kılcal damarlarda kan akımının düzelmesi ile yağ dokusu hücrelerinin metabolizmaları normal hale döner. Yapılan çalışmalarda, ozon terapinin selülitin geleneksel tedavisinden daha etkili olduğu ortaya çıkarılmıştır.Çok etkin bir yöntemdir.

Kronik Yorgunluk Sendromunda Ozon Tedavisi; Çağımızın hastalıklarından biri kronik yorgunluk sendromudur. Bu hastalıkla kişiler yorgunluk gerektirecek bir iş yapmadığı halde kendini yorgun hissetmektedir. Hatta o gün hiç hareket etmediği halde sanki tonlarca yük taşımış gibi kendini bitkin hissederler ve kesinlikle kıpırdayacak güçleri bile kalmamıştır. Türkçe’de “canlı cenaze sendromu” olarak tanımlanan bu hastalık son yıllarda her geç gün daha çok sayıda insanı pençesine almaktadır. Tedavisi oldukça güçtür. Kronik Yorgunluk Sendromunda ozon önemli düzenlemeler sağlayabilmekte ve hücre seviyesinden başlayarak vücutta hastalığın yol açtığı kötü etkileri anlamlı düzeyde silebilmektedir.

Stresle Mücadelede Ozon Terapi; Günlük yaşam mücadelesi, iş yoğunluğu, mesleki sıkıntılar, endüstriyel olarak hazırlanan gıda ürünleri, çevre kirliliği, nikotin, alkol, kahve, manyetik kirlenmeler, yanlış yaşam biçimi ve hatalı beslenme, hareketsizlik, hastalık ve enfeksiyonların her biri yaşamımızda başlı başına bir stres nedeni oluşturur. Hastalıkların ve enfeksiyonların tedavisinde etkili olurken, kirlilik ve vücudumuzda biriken toksinlerin atılmasını sağlar. Ayrıca stres hormonu olarak adlandırılan adrenalini vücut da yakarak stresimizi azaltır.

Detoks (Toksinlerden Arınma) için Ozon Terapi; Soluduğumuz hava,yediklerimiz ve içtiğiz su, toksinler ve kirletici maddeler yavaşça vücudumuza girerler ve cildimiz vasıtası ile emilirler. EPA(ABD Çevre Koruma Ajansı) verilerine göre, yiyeceklerimizde 3000’den fazla kimyasal bulunmaktadır ve yetişkinler her yıl 1.81 kg. pestisiti(zirai ilaç artıkları)tükettikleri gıdalarla birlikte almaktadırlar. Yağ dokularımızda depolanan toksinler ve kimyasallar (tarım ilacı artıkları, suni kimyasallar ve gıda koruyucuları) yavaş yavaş sağlıklı doku ve hücreleri yok ederler ki bu durum hem bir çok hastalığın hem de yaşlanmanın sebebidir. Ozon uygulama yöntemlerinden biri olan ozonlu sauna ile bu birikmiş toksin ve kimyasal maddeler deri yolu ile atılır. Aynı zamanda dokuların oksijenlenmesi sağlanmış olur. Ozon sauna derinin üçüncü bir böbrek, ikinci bir akciğer sistemi gibi çalışmasını sağlar.

Zeka ve Ozon Tedavisi; Birçok sebeple akciğerlerimizden kana geçen oksijen az olabilir ya da beyne giden kan akımı yetersiz olabilir. İşte bu durumlarda oksijen (ozon) tedavisi çok önemlidir. Kanın direkt oksijenlenmesini artıran ozon tedavisi en ideal ve doğal yoldur. Batı’da özellikle Almanya’da işadamları ve sporcular yoğun bir şekilde ozon tedavisi almaktadırlar. Sınava hazırlanan öğrencilerde kullanılan ozon konsantrasyonu ve belleği artırdığı, hafızayı güçlendirdiği gözlemlenmiştir. Oksijeni aynı zamanda “serbest radikal” denilen elektronlarını kaybetmiş zararlı maddelerin ortaya çıkmasına neden oluyor. Serbest radikaller bulundukları dokularla birleşerek onları fonksiyonlarını yapamaz hale getiriyor. Bu etki 30 yaşında başlıyor 40’lı yaşlarda artarak ilerliyor ve 50’li yaşlardan itibaren dramatik bir şekilde çoğalarak fark edilen bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığın ortaya çıkmasına neden oluyor. Güçlü anti-oksidan sisteme sahip olmak oksijene dayalı bir yaşam için en temek gereksinimdir. Tek hücreli organizmalar bile eğer serbest radikallere karşı savunma mekanizması geliştirmemiş olsalardı hayatta kalamazlardı. Oksijenle yaşayan her organizma bu tehlikeyi etkisizleştirecek sistemlere sahiptir. Serbest radikallerin beyin işlevlerini yavaşlatıcı etkisi en iyi ozon tedavisi ile giderilebilir.

Diş hekimliğinde diş çürüklerini önlemede ve yeni başlamış çürüklerde tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Cinsel Fonksiyonların Düzenlenmesinde; Ozon terapi alanlarda cinsel fonksiyonlarda artış gözlenmiştir. Özellikle stres ve de diyabet hastalarını erken dönemde görülen cinsel sorunlarının giderilmesinde oldukça etkili bir yöntemdir.

Cilt bakımı ve güzelliği, vucudun sıkılaştırarak forma girmesi, diri bir görünüm kazanması, göğüslerde dikleşme, göbek çevresi ve gıdık yağlarının eritilmesinde etkinliği kanıtlanmıştır. Yorgunluğa bağlı gözaltı torbalarının ve morluklarnın giderilmesinde de başarı ile kullanılmaktadır.

Ani işitme kayıplarında ve kulak çınlamalarında ozonterapi sayesinde umut verici gelişmeler vardır.

Osteonekrozda yani herhangi bir nedenden dolayı özelliklede kemoterapi alanlarda kemik kanlanması ve beslenmesi bozulmaktadır. Bu alanda ozonterapi tedavi protokollerine girmiştir.

Diyaliz hastalarının ozonlanmış kan ile tedavisinde umut verici gelişmeler vardır. Ani böbrek yetmezliğinde ozon hayat kurtarıcı bir rol alır.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nurettin Lüleci

Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ, İzmit'te doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarula tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olmuştur. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı'nda Ağrı Bilimi (Algoloji) eğitimini, İtalya'da nükleoplasti eğitimini tamamlamış ve Amerikan Clarus Medikal tarafından sertifikalandırılmıştır.  1999 yılında Doçent olmuş olan Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı'nı kurmuş, Profesör Doktor olarak Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ve Algoloji Bilim Dalı Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 2011 yılında Sağl ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
facebook
Etiketler
Bel ve boyun fıtıklarında ozon tedavisi
Prof. Dr. Nurettin Lüleci
Prof. Dr. Nurettin Lüleci
İstanbul - Anestezi ve Reanimasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube