Bel ağrısı / diskojenik ağrı

Bel ağrısı / diskojenik ağrı

Siz zannediyormusunuz ki her beli ağrıyan bel fıtığı hastasıdır? Neden doktorlar, bel fıtığını tedavi ediyoruz diye ortaya çıkan , kimi zaman bel çeken kimi zaman farklı, örneğin bele zift yapıştıran yada kafasına göre afedersiniz hamamda masajla bel fıtığı tedavisi yapıyorum diye ortaya çıkan ve hekim olmayan şarlatanlara karşıdır?

Doktorların kaygısı paramıdır? Bunların uyguladıkları yöntemler külliyen yanlışmıdır ?

1-      Her bel ağrısı bel fıtığı değildir

2-      Çekme veya manuplasyon ( yani elleri kullanarak bele bazı metotların uygulanması)

3-      Bel bölgesine sıcak tatbikatı Bütün bunlar ilgili branş hekimlerinin bizzat yada gözetiminde  uygulayacağı tedavi yöntemleri arasında yer alır. Ancak hangi bel ağrısında hangi metodu kullanacağınızın ayırdını yapmak seneler gerektiren uzun bir sürecin meyvesidir. Omurgamız çok karmaşık anatomik yapıları içerir.

Yoksa , komşu şurada bel çeken birisi var biz iki büklüm gittik” belimi çekti odur budur belimde tık yok” senide götürelim. İyide belde ağrı kaynağı olan bir sürü probleme hep aynı yöntemi yani bel çekmeyi uygularsanız bize gelen hastalardan bildiğimiz için söylüyorum geri dönüşü olamayan sakatlılarla karşılaşabilirsiniz. Uyarması bizden.

İşte Dejeneratif disk Hastalığı (DDH) da halk arasında az bilinen fakat mutlaka hekimlerin tedavi etmesi gereken ve bel ağrılarının en sık görülen nedenidir. Çok ayakta kalınca, özellikle çok oturunca ve de ayağa kalkma esnasında ya da ağır bir şey kaldırıldığında AĞRI şeklinde karşımıza çıkan bir rahatsızlıktır. Yaşlanmamızın doğal bir sonucu olarak omurgalarımızın arasında bulunan disklerin (yastıkçıkların ) yıpranması, aşınması, esnekliğini kaybetmesi, doğal suyunu kaybetmesi olarak tanımlayabiliriz. Omurgalarımız arasında bulunan yastıkçıklar ağırlık taşırken veya vucudumuzun çok karmaşık hareketlerinde özellikle belimizde bir amortisör görevi görerek bedenimizin dengeli hareket etmesini ve ağrı oluşmaması için destek görevini üstlenirler, Çok farklı nedenlerden dolayı DDH görülebilir,: Bir yaşlılık hastalığı olmasına rağmen genç insanlarda da görülebilir.

Eğer geçmeyen bel boyun ağrısı varsa sizde DDH olabilir. En çok bel de görülür. Sinsi ilerleyici gittikçe daha fazla rahatsızlık ve ağrı verici, günlük yaşam kalitemizi bozucu hatta ilaçlarla geçmemeye başlayan bir hastalıktır.Tıbbi olarak Spondiloz deyimi ile ifade edilir.

MR çektirdiğinizde Karanlık Disk dediğimiz normalde yastıkçıkların içi jöle kıvamında olduğundan açık renkte görülür DDH olanlarda ise Tüm disk yani yastıkçık siyah görülür. Bu özelliklerini ve suyunu kaybetmiş diskler artık şok emici, ağırlığı dengeleyici ve belimizi koruyucu özelliklerini yitirmiştirler. Sıvısını kaybetmiş diskler susuz toprak gibi çatlar ve vucut onu tamir etmek için normalde orada olmaması geren damar ve sinirleri bölgeye gönderir. Çatlamış disklerin içersine giren bu sinirler zaman içinde örneğin çok ayakta kalınca ya da ağır kaldırınca hemen Ağrı alarmı verirler. Hem direk temas hemde ağrıya neden olan maddeler hasarlı disk dokusundan salınırlar. Aynı yerden fıtık olma ihtimali daha yüksektir. Şunu da belirtmeliyiz ki her karanlık disk ağrı nedeni olmayabilir. Kesin tanı koymak için bizim diskografi dediğimiz bir yöntemi uygulamak gereklidir. Ameliyathane koşullarında uygulanır.

Tedavi olarak ilaçlara ve FTR ye yanıt vermeyen ilerlemiş vakalarda biz

1-      Epidural kortizon uygulamaları

2-      Morfin bantları

3-      IDET ( yastıkçıkların içersinde normalde olmaması gereken fakat orada oluşan ve ağrıya neden olan sinirlerin radyofrekans yöntemi yada LASER ile yakılması esasına dayanır)

4-      Pahsa cath. Uygulaması . Ağrılı yastıkçıktan kalkan uyarıların omuriliğimize taşınmasına engel olma işlemidir.

5-      Cerrahi girişimler en son düşünülecek seçeneklerdir.

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Nurettin Lüleci

Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ, İzmit'te doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarula tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı olmuştur. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı'nda Ağrı Bilimi (Algoloji) eğitimini, İtalya'da nükleoplasti eğitimini tamamlamış ve Amerikan Clarus Medikal tarafından sertifikalandırılmıştır.  1999 yılında Doçent olmuş olan Prof. Dr. Nurettin LÜLECİ, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı'nı kurmuş, Profesör Doktor olarak Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ve Algoloji Bilim Dalı Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 2011 yılında Sağl ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
facebook
Etiketler
Bel
Prof. Dr. Nurettin Lüleci
Prof. Dr. Nurettin Lüleci
İstanbul - Anestezi ve Reanimasyon
Facebook Twitter Instagram Youtube