Ozonterapi

Ozonterapi

 

Oksijenin Yaşamsal Önemi

Oksijen, canlılar için yaşamsal önemi olan bir değerdir. Açlık ve susuzluğa uzun süreli direnebilen bir canlı, nefes almadan yaşamaya, yalnızca 1-2 dakika dayanabilir. Çünkü, bedenimizdeki tüm canlı normal hücreler için, oksijen gereklidir.

Günümüzde, birçok hastalığın temelinde, oksijensizlik ya da yeterli oksijen alamama vardır. OZON TEDAVİSİ, işte bu temel üzerine kuruludur. Ozon tedavisi ile hem hastalıkların iyileştirilmesi hem de hasta olmayan kişilerin daha sağlıklı ve nitelikli bir yaşam sürmeleri mümkün olabilmektedir. Çünkü, sağlıklı yaşam, kaliteli yaşamdır.

Ozon Nedir?

İnsanoğlu ozonu, atmosferde yoğunluğu azalmış ozon deliği ile tanırken, onun tedavi edici muhteşem özelliğinden habersiz kalmıştır.

Uzaydan ve özellikle güneşten gelen zararlı ışınların yeryüzüne inmelerine engel olan ve canlıların yaşaması için bir şemsiye görevi yapan ozona eski çağlarda Yunanca ''Tanrının Nefesi'' adı verilmiştir.

Oksijenin kimyasal bir akrabası olan ozon(03), atmosferde, yüksek enerjiye sahip güneş ışınlarının normal oksijen molekülüne(02) çarpmasıyla ortaya çıkan oksijen atomlarının(0), diğer oksijen molekülleriyle(02) birleşmesi sonucu oluşur. İki atomlu normal atmosferik oksijenin(02), yüksek enerji taşıyan bir başka şeklidir. İnsan eliyle ozon üretimi de, benzer yöntemlerin, özel cihazlar yardımıyla uygulandığı ozon jeneratörleri ile olmaktadır. Ozon, renksiz ve keskin kokulu bir gaz olup, kimyasal olarak kararsız bileşik özelliğindedir.

Medikal Ozon Nedir?

Medikal (tıbbi) ozon, %5 ozon-%95 oksijen karışımından oluşmaktadır. Ozon, çok yüksek oksidasyon (yakma) gücüne sahip olduğu için, tıpta “aktif oksijen” ya da “süper oksijen” olarak tanımlanır. Aktif oksijen molekülü olan OZON kullanılarak yapılan iyileştirici tedavilere, ''OZONTERAPİ'' denilmektedir.

Diyabetten kansere, hepatitten AIDS'e, kronik yorgunluktan strese, kozmetikten antiaginge

dek, onlarca amaca yönelik olarak uygulanmaktadır.

Her sağlıklı hücre, normal yaşam ve fonksiyonlarını sürdürebilmek için, oksijene bağımlı işleyen metabolik yollarla, enerji (kalori) gereksinimini karşılamak zorundadır. Alınan besinler, OKSİJEN ile yakılarak gerekli enerji sağlanır.

Yaşam biçimi, stres, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı, solunan havanın kirliliği, sigara ve alkol gibi alışkanlıklara bağlı olarak veya yaşlanma, şeker, akciğer ve kalp hastalıkları, tıkanan damarlar gibi nedenlerle ya da olağan yaşam temposunun biraz üstüne çıkıldığında, hücrelere ulaşan oksijen yetersiz kalabilir. Oksijen eksikliğini arttıran bu türden nedenler, insanı ölüme dek götürecek olaylar zincirini tetikleyebilir.

Oksijensizlik belirtileri arasında sıklıkla, baş ağrısı, kronik eklem ağrıları, unutkanlık, sık geçirilen enfeksiyon, iyileşmeyen yaralar, bitkinlik, yorgunluk, çalışma gücünün zayıflaması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlanma ve yaşamsal önem taşıyan organların yıpranması sayılabilir.

Ozon'un Kullanıldığı Alanlar

1) Medikal ozon, hastalıkların tedavisinde, tıbbi sterilizasyon ve dezenfeksiyonda, antiaging ve kozmetik uygulamalarında,

2) Havanın, kötü kokuların, atıkların temizlenmesinde ve dezenfeksiyonunda,

3) Suların temizliğinde (içme suyu, havuz ve kaplıca dezenfeksiyonunda) ve suların uzun süreli korunmalarında,

4) Gıda endüstrisinde sterilizasyonda, soğuk hava depolarında,

5) Cam şişe temizliğinde ve renk giderilmesinde,

6) Tarımda verimin arttırılmasında (suni gübre ve/veya ilaçlama yerine),

7) Veterinerlik-hayvancılıkta tedavide, verimin arttırılmasında,

8) Toksinlerin (zehirlerin) giderilmesinde, kimyasal ve petrol ürünlerinin zehirsizleştirilmesinde,

9) Tekstil sektöründe (boya ve kumaşta canlılığın arttırılması, renk giderilmesi, kot beyazlatma vb.) kullanılmaktadır.

Ozonun Tıbbi Tedavide Kullanılması

Ozon, tıpta, hastalıkların tedavisinde, yaklaşık yüz yıldan beri uygulanmaktadır. Dünyada Almanya, İngiltere, ABD, Japonya, Rusya, Brezilya gibi birçok ülkede, ozon tedavi klinikleri yanında, sadece ozon tedavisi yapan özel hastaneler ve İtalya Siena Üniversitesi'nde kürsüsü vardır.

Ozonun vücuttaki etkisi, kullanılan doz ve miktara bağlı olarak değişiklik gösterir.

Ozon tedavisi konusunda eğitimli bir doktor, hastanın durumu ve hastalığın cinsine göre uygulanacak tedavi protokollerini belirler.

Ozon tedavisi, birçok hastalığın iyileşmesine yardımcı olması ya da tamamen düzelmesini sağlaması nedeniyle, alternatif bir tıp yöntemi gibi değil, tamamlayıcı ya da ana tedavi yöntemi gibi düşünülmelidir.

Ozon tedavisi kolay ve pratik uygulama şansına sahiptir.

Ozon Nasıl Etkili Olur?

Ozon, doku ve hücrelerin oksijenlenmesini arttırır. Alyuvarların (kanda oksijen taşıyan kırmızı hücreler) elastikiyetini arttırarak, kılcal damarlardan geçişini hızlandırır. Kanın dokulara oksijen bırakma yeteneğini arttırır; hücrelerin oksijen havuzunda yüzmesini sağlayarak, OKSİJEN EKSİKLİĞİNİ GİDERİR.

Bağışıklık sistemini uyararak, güçlendirir. Akyuvarların (vücudun savunma hücreleri) fonksiyonlarını düzenler, enfeksiyonlara karşı korunmayı arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek ENFEKSİYON VE KANSERE DİRENCİ ARTTIRIR. Bağışıklık sistemini düzenleyici özelliğiyle, bağışıklık sisteminin sapmasından kaynaklanan hastalıkların tedavisinde iyileştiricidir.

Kanın kıvamını azaltır, akışkanlığını sağlar. Damar duvarındaki plakların yumuşamasını ve küçük kan damarlarındaki tıkaçların çözülmesini sağlayarak, KAN DOLAŞIMINI DÜZENLER. Damar duvarına olan etkisi ile TANSİYONUN NORMALLEŞMESİNE yönelik olumlu katkı yapar.

DEZENFEKSİYON VE ANTİMİKROBİK özelliğiyle, bakteri, virüs ve mantarları öldürür. Klordan yaklaşık üç bin kat daha güçlü, doğal ve atık bırakmayan bir dezenfektandır.

KANSER HÜCRELERİNİN ÇOĞALMASI VE YAYILMASINI ENGELLER. Kanser üzerindeki etkisi, tümör hücrelerinin zarlarını parçalama ve vücudun bağışıklık sistemini uyarma yolu ile olur.

Kemoterapi ve radyoterapi gibi klasik kanser tedavilerinin etkisini, dokulardaki oksijen miktarını arttırarak güçlendirir (Kemoradyoduyarlılaştırıcı etki). Kemoterapi ve radyoterapinin yan etkilerini, dikkate değer düzeyde azaltır.

Hücre içinde solunumu hızlandırarak, hücre fonksiyonları için gerekli ENERJİ (ATP) ÜRETİMİNİ ARTTIRIR, daha enerjik ve fonksiyonel bir vücut oluşturur.

Karaciğer hücrelerini aktive ederek, böbreklerin süzmesini ve cildin DETOKS EDİCİ ÖZELLİĞİNİ ARTTIRARAK, vücudumuzdaki zararlı kimyasal maddelerin (kurşun ve cıva gibi ağır metaller, böcek öldürücüler, ilaç atıkları, asidik maddeler, tarım ilacı kalıntıları) temizlenmesine yardımcı olur.

Vücudumuzdaki doğal ağrı kesicilerin açığa çıkmasını sağlayarak, AĞRI KESİCİ ÖZELLİK GÖSTERİR.

İmmün modülatör (bağışıklık sistemi düzenleyicisi) etkisi ile ALERJİ VE ASTIM gibi hastalıkların TEDAVİSİNE YARDIMCI OLUR.

OZONTERAPİ’NİN TIBBİ AMAÇLI KULLANIM ALANLARI

YARA ve YANIK

Yara ve yanık tedavisinde ozonun,

-Mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için dezenfektan (mikrop temizleyici) özelliğinden,

-Dolaşımı düzenleme, kılcal damarları geliştirme ve kanın kıvamını azaltma yolu ile yaralı dokunun oksijenlenmesini, kanlanmasını ve beslenmesini arttırarak, iyileşmesini hızlandırıcı etkisinden yararlanılır.

Ozon sıklıkla aşağıdaki tür yara ve yanıklarda kullanılır:

-Diyabet yaraları,

-Enfekte olmuş iyileşmeyen yaralar,

-Uzun süre yatmaya bağlı ortaya çıkan bası yaraları (dekübitus ülserleri),

-Dolaşım bozukluğuna bağlı olarak bacaklarda ortaya çıkan ciddi yaralar,

-Çeşitli nedenlere bağlı cilt enfeksiyonları, alerjiler, egzamalar,

-Ameliyat öncesi ve sonrasında zor iyileşen yaralar,

-Yara izleri.

DOLAŞIM BOZUKLUKLARI ve DAMAR TIKANIKLARI

Ozon tedavisinin son 40 yılda en çok kullanıldığı alanlardan birisi, dolaşım bozuklukları ve damar tıkanıklıklarıdır. Dolaşım bozukluklarındaki ozon tedavisinin başarısı birçok tıbbi çalışmada gözlenmiş olup, ozonun şu etkilerinden yararlanılır:

-Damarların duvarında bulunan düz kasların gevşemesini sağlayarak, damar içi basıncı azaltır ve bu özelliği ile ''Hipertansiyon'' tedavisinde yer alır.

-Dokuların oksijenlenmesini, kılcal damarların yeniden oluşmasını ve doku kanlanmasını arttırır.

-Kanın kıvamının azalması ile daha akışkan hale gelmesinin yanı sıra, damardaki tıkacın erimesini sağlayarak, ''Damar Tıkanıklıkları''nın tedavisinde kullanılır.

-Damar sertleşmesine neden olan duvardaki yağ ve kalsiyum plaklarının yıkılmasını sağlar ve bu nedenle ''Damar Sertliği''nin tedavisinde yararlıdır.

KANSER

Otto Warburg, kendisine Nobel Ödülü kazandıran çalışmalarında şu sonuçlara ulaşmıştır:

-Kanserin temel nedeni, oksijensiz yaşamdır. Tümör hücresi, oksijensiz yaşama yeteneğindedir (anaerobik); normal hücreler, oksijene gereksinim duyar (aerobik).

-Vücutta ''onkojen'' denilen tümör yapıcı genlerin stres, kirlilik, radyasyon yanında oksijensizlik gibi faktörler tarafından uyarılması ile kanser başlayabilir.

-Oksijen eksikliği, kanserin yayılmasını kolaylaştırır. Yeterli oksijen sağlandığında, tümör dokusunun metabolizması bozulur; tümör hücrelerinde ölüm başlar. Kanser hücreleri, oksijen açısından zengin bir ortamda varlıklarını kolayca sürdüremez.

Ozonun, tümör hücrelerine doğrudan öldürücü etkisi (oksidasyon etkisi) yanında, tamamlayıcı olarak bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi olduğu anlaşılmıştır.

Kemoterapinin ve radyoterapinin bulantı, kusma, bitkinlik gibi yan etkilerini giderdiği; bu tedavilerin tümör üzerindeki öldürücü etkilerini arttırarak tamamlayıcı tedavi yönünden de oldukça başarılı bir şekilde kullanılabildiği gözlenmiştir.

VİRÜS HASTALIKLARI

Hepatit'in bütün tiplerinde ozon tedavisi, hem antimikrobik etkisiyle hepatit virüsünün dış çeperini (zarfını) doğrudan tahrip ederek hem de bağışıklık sistemi üzerindeki etkisiyle İNTERFERON salgılanmasını sağlayarak, ALTIN STANDARTLARDA bir tedavi olduğunu kanıtlamıştır.

Hepatit A, diğerlerine göre sorunsuz ve büsbütün iyileşebilirken, virüsün diğer tipi hepatit B, sıkça, kronik bir şekilde seyreder. Burada, klasik tıbbi tedavi metotlarına ek olarak, ozon tedavisi ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Ozon tedavisi, hepatit C hastalığının tedavisinde de uygulanır.

AIDS, zona, uçuk, kuş gribi, SARS gibi viral hastalıklarda ozon, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra, virüse doğrudan teması ile etkili olur.

Kızamık sonrası görülen SSPE gibi yavaş ilerleyen virüs enfeksiyonları, beynin tüm virüs enfeksiyonları (ensefalit), grip gibi sık geçirilen üst solunum yolu ve bronşite neden olan virütik akciğer hastalıklarında ozon uygulanabilir.

KARACİĞER HASTALIKLARI

Karaciğer hücrelerinin fonksiyonlarında yardımcı olur; karbonhidrat, yağ ve protein seviyelerini düzenler, kandaki yağ ve şeker değerlerini normalleştirir.

Karaciğer hücrelerinin yenilenmesini sağlaması nedeniyle, karaciğer yetersizliği ve sirozda destekleyici olarak kullanılır.

Karaciğer iltihaplarının, kullanılan ilaç ve kimyasalların karaciğer üzerindeki tahribatının en az düzeyde olmasını sağlar.

MİDE ve BAĞIRSAK HASTALIKLARI

-Gastrit ve ülser tedavisinde,

-İltihaplı bağırsak hastalıklarında (ülseratif kolit, Crohn hastalığı, proktit ve spastik kolon gibi diğer kolit çeşitlerinde) ozon tedavisinin çok yararlı olduğu gözlenmiştir.

BÖBREK HASTALIKLARI

''Ozon Sauna'' ter bezlerini uyararak terlemeyi arttırır ve yağ dokusu içinde depolanan toksinlerin deri yolu ile atılmasını sağlayarak, böbreğe yardımcı olur.

Diyalize giren hastalarda, böbreklerin yoğun şekilde çalışmasını gerektiren ağır metallerin boşaltım işi, saunada terleme yolu ile 15-20 dakikada gerçekleştirilebilir. Bu nedenle diyalize giren ağır böbrek hastalarına, “ozon sauna” özellikle önerilmektedir.

KAS, KEMİK ve ROMATİZMAL EKLEM HASTALIKLARI

Kas hastalıklarında ve travmalarda (kaza ve spor yaralanmaları gibi) iyileşmeyi hızlandırmakta, dolaşımı düzenlemekte, sinirlerin harabiyetini önlemekte ve onarılmasını kolaylaştırmaktadır. Kasların güçlenmesine katkı sağladığı için, kronik kas ve sinir hastalıklarında da kullanılır.

Genel olarak, ozon tedavisinin fizik tedavi ya da diğer tedaviler ile birlikte, tamamlayıcı amaçla kullanılması önerilmektedir.

Eklem kireçlenmesi ve harabiyeti, eklem iltihabı ve kemik erimesi gibi, pek çok ağrılı

ve fonksiyon kısıtlılığı yapabilen hastalıklarda da ozon kullanılmaktadır.

Kemik deformasyonu gelişmemiş eklem kireçlenmesinde (gonartroz), diğer ozon tedavi yöntemlerine ek olarak, eklem içine yapılan ozon enjeksiyonlarının hem eklem içinde hava yastığı oluşturması hem de eklem şişkinliğini azaltması nedeniyle ağrıyı giderdiği; ayrıca kıkırdak dokusunun yeniden onarılmasını sağladığı gözlenmiştir.

Romatoid artrit gibi bağışıklık sisteminin sapması ile ortaya çıkan hastalıklarda, ozon tedavisinin bağışıklık sistemini düzenleyici etkisi nedeniyle, diğer tedaviler ile birlikte kullanıldığında, hastada hızlı iyileşmeler görülebilmektedir.

Ayrıca, yoğun adale ağrıları, yorgunluk, uyku bozuklukları ile seyreden ve çok yaygın rastlanan bir rahatsızlık olan FİBROMYALJİ'de başarılı bir şekilde kullanılmaktadır.

NÖROLOJİK HASTALIKLAR

Ozon tedavisi, beyin oksijenlenmesini arttırması ve damar düzenleyici olması nedeniyle, aşağıdaki sinir sistemi hastalıklarında kullanılabilmektedir:

-Başağrısı ve Migren tipi gerilim ağrıları,

-Multipl Skleroz,

-Alzheimer hastalığı ve Demans (bunama),

-Parkinson gibi nörolojik hastalıklar,

-Polinöropati, myotoni, müsküler distrofi, ALS gibi kas–sinir hastalıkları,

-Spastik çocuklar, serepral palsi, SSPE gibi beyin hastalıkları,

-Kulakta uğultu ve çınlama,

-Vertebrobaziler yetmezlikte olduğu gibi beyin kanlanması ve oksijenlenmesinin azaldığı, fizik kapasitede düşme, yürüme güçlüğü ve baş dönmesi gibi belirtilerle kendini gösteren beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri vardır.

AĞRI TEDAVİSİ

Nöron ve kaslarda iyileşmenin yanı sıra, santral sinir sisteminde analjezik (ağrı kesici) etki yaparak, ağrıların azalmasına yol açar.

Ağrı oluşturan maddelerin etkisini azaltarak, ağrı tedavisini kolaylaştırır.

Ozon gazının direkt uygulanması ile şiddetli ağrılarda sinir blokajı da yapılabilir.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRME

Sık enfeksiyon geçirenlerde ve kanser riski altında olanlarda, bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir.

Ozon, immün modülatör (bağışıklık sistemi düzenleyicisi) olarak, düşük ve orta dozlarda verildiğinde, organizmanın kendi direncini ( immün sistemi) aktive etmektedir.

Mikropları öldürme mekanizmalarından birisi olan FAGOSİTOZ olayını hızlandırır ve kolaylaştırır.

Savunma hücrelerinin (beyaz hücreler) sayısını arttırır.

Savunma hücreleri tarafından salgılanan İNTERLÖKİN adlı maddenin vücuttaki yapımını arttırır.

CİLT ve SAÇ HASTALIKLARI

Normal ve saçlı deride bölgesel kan dolaşımını arttırır. Kan, lenf ve deri hücrelerini etkileyen ozon sayesinde dokuların iyileşmesi ve kendini yenilemesi hızlanır.

Ozon tedavisi,

-Virüslerin neden olduğu uçuk ve zona; bakterilerin neden olduğu akne, fronkül ve abse ile mantarların neden olduğu cilt enfeksiyonlarında,

-Egzama, sedef (psöriyazis), kurdeşen (ürtiker) gibi kaşıntılı ve döküntülü alerjik cilt hastalıklarında,

-Skleroderma gibi deriyi kalınlaştıran kolajen doku hastalıklarında,

-Erkek ve kadın tipi saç dökülmelerinin önlenmesinde, kepeklenme, yağlanma, saçkıran gibi hastalıklarda,

-Ter kokusunu önlemede ozon tedavisi oldukça başarılıdır.

KOZMETİK AMAÇLI

-Yaşlılığa bağlı KIRIŞIKLIK'larda,

-Ameliyat ve yara izlerinin (skar, keloid) düzeltilmesinde,

-Yüzdeki izler ve göz kapaklarındaki torbaların giderilmesinde,

-Karın, göbek, basen ve kalça yağlarının eritilmesi ile bel inceltilmesinde ozon tedavisi uygulanabilir.

-Kadınların korkulu rüyası olan SELÜLİT'te ozon tedavisi ile önemli düzeyde düzelmeler görülebilir; bu yönüyle geleneksel tedavilerden daha etkili olduğu düşünülmektedir.

Ozon tedavisi, hücre oksijenlenmesini temel alarak, cilt hücrelerini etkiler. Kozmetik amaçlı ozon uygulamaları, diğer ozon tedavi yöntemlerine ek olarak, direkt cilt altına ozon enjeksiyonlarının (OZOMEZOTERAPİ) yanında, OZON SAUNA adı verilen bir kabin içerisinde gerçekleştirilir.

Ozon sauna uygulamasında, buhar etkisiyle, kan dolaşımı aktive olmuş cildin yüksek düzeyde oksijenlenmesi amaçlanır.

Ciltte biriken yağ asitleri ile etkileşmesi sonucu, yağ zincirlerinin kırılması ve vücuttan atılmasını sağlayarak, alyuvarların oksijen taşıma kapasitesini arttırarak, kılcal damarlarda kan akımının düzelmesine yardımcı olarak, yağ dokusu hücrelerinin metabolizmasını normale döndürerek etki yapar.

Ozomezoterapi, klasik mezoterapi yöntemlerinden daha başarılı ve kalıcı etkiye sahiptir.

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI ve ASTIM

İmmün modülatör (bağışıklık sistemi düzenleyicisi) ve mikrop öldürücü etkisiyle ASTIM, BRONŞİT, ZATÜRRE, TÜBERKÜLOZ, KOAH gibi hastalıkların tedavisinde ilaçların azaltılmasına, alerji ve astım krizlerinin daha az şiddette ve sıklıkta oluşmasına yardımcı olur. Özellikle astım ve alerjik bronşitlerde, başarılı sonuçlar alınmaktadır.

KALP HASTALIKLARI

Kalp hastalıklarının tümünde, ozon tedavisi diğer tedavi yöntemlerini desteklemek amacıyla kullanılır.

-Kalp yetmezliklerinde,

-Kalp kası hastalıklarında,

-Koroner damarların tıkanıklıklarında, oksijenlenmeyi arttırma, damar içi basıncı düşürme, kanın akışkanlığını arttırma, kalp iletimi ve dolayısıyla ritmini düzenleme yolu ile kalbin önündeki yükü azaltarak etkili olur.

KADIN HASTALIKLARI

Hamileliğin ilk üç ayında, ozonun etkisi tam olarak bilinemediğinden, bu dönemde ozon tedavisinin uygulanmaması önerilir.

Tedaviye dirençli genital enfeksiyonlarda ozonun bakteri, mantar, virüsleri öldürücü özelliği ve hormonal durumu düzenleyici rolü etkili olur.

-Sık tekrarlayan düşüklerde, rahim yetmezliğinin (fetoplansetal yetmezlik) önlenmesinde,

-Hamilelikte kansızlık ve havalelerin önlenmesinde,

-Adet (menstrüasyon) dönemlerinin rahat geçirilmesinin sağlanması ve menopoz etkilerinin azaltılmasında,

-Kısırlık tedavisi ve tüp bebek programlarında destekleyici olarak kullanılmaktadır.

GÖZ HASTALIKLARI

Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları sonucunda gözün retina adı verilen tabakası ve görme sinirinde oluşan çeşitli derecelerdeki rahatsızlıkların tedavisinde, ozon uygulamasından sonraki 6-8 ay içerisinde görmede iyileşme; tedavinin sürdürülmesi halinde görme performansının artması ya da daha kötüye gidişin durdurulması sağlanabilmektedir.

KRONİK YORGUNLUK ve STRES

İş yaşamında stres, yoğun çalışma temposu, zihinsel ve bedensel yorgunluk oksijen eksikliğine neden olur. Oksijen yetersizliğini gösteren bulguların başında yorgunluk, bitkinlik, baş ağrısı, çalışma gücünün zayıflaması, yaşam sevincinin azalması, erken yaşlanma, hayati önem taşıyan organların yıpranması gelir.

Oksijen yetersizliğinde damarlarda, beyinde, kalpte, eklemlerde, omurilikte ve akciğerlerde fonksiyon bozuklukları ve hastalıklar ortaya çıkar.

Çağımızın hastalığı olan KRONİK YORGUNLUK halinde kişi, yorgunluk gerektirecek bir iş yapmadığı halde, sanki tonlarca yük taşımış gibi kendini yorgun ve bitkin hissetmekte, kıpırdayacak gücü kalmayacak hale gelmektedir. Dilimizde ''canlı cenaze'' olarak tanımlanan bu durum, son yıllarda, her geçen gün, daha çok sayıda insanı pençesine almaktadır.

Kronik Yorgunluk ve Stres'te ozon tedavisinin etkileri:

-''Stres hormonu'' olarak adlandırılan adrenalinin vücutta yıkılmasını sağlayarak stresimizin azalmasını,

-Kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin aktivasyonuna bağlı genel iyilik hali ile, kişilerin daha enerjik olmalarını,

-Soluduğumuz havadan ve tükettiğimiz besinlerden aldığımız zehirli maddelerden arınmamızı,

-Kaslarda yorgunluk hissi oluşturan laktik asidin giderilmesini,

-Oksijen yetersizliğinden dolayı aksayan organ ve hücre çalışmasının yeniden başlatılmasını,

-Hücre ve dokulardaki enerjinin artmasını; beyindeki hücre fonksiyonlarının iyileşmesi yolu ile hafızanın güçlenmesini sağlar.

Ozon tedavisinden sonra kişiler kendilerini daha iyi, canlı ve güçlü hissetmektedirler. Ne kadar çok uyursa uyusun hep dinlenmemiş olarak uyananlar, tedavi sonrası güne dinç olarak başlamaktadırlar.

 

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Bircan Karabağır

Uzm. Dr. Bircan Karabağır
Uzm. Dr. Bircan Karabağır
Antalya - Dermatoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube