Cole ve Morgan, ergenlik döneminde, okulda duyulan kaygılardan; sınav, derse kalkma, başarısız olma ve öğretmen tarafından alay edilme kaygılarının önemli olduğunu belirtmişlerdir.
Derse kalkma kaygısı ergenlik çağındaki çocuklarda sık rastlanan duygulardandır. Çünkü ergenin bedensel yapısında, ses tonunda önemli değişiklikler olmuştur. Henüz ergen bu değişiklikleri benimseyememiştir. Benimseyemediği fiziğinin başkalarınca incelenmesi, çatlak seslerin (erkeklerde) arkadaşlarınca duyulması ergeni rahatsız etmekte ve bu yüzden derse kalma olasılığı ergeni kaygılandırmaktadır.
Öğrenciler arasında yetenekler açısından önemli farklılıklar vardır. Tümünden aynı düzeyde başarı beklenemez. Türkiye’de ortaöğretimde uygulanan eğitim düzeninde, okula gelen öğrenciden, en azından ortalama başarı düzeyinde olmaları beklenmektedir. Ortalama başarı düzeyine ulaşıp ulaşmadıklarını saptamak için bir öğretim yılı boyunca 60 ile 90 arasında sınav yapılmaktadır. Bu sınavlarda başarısız olma korkusu öğrencileri tedirgin etmektedir. Bazı öğretmenlerin sınavlarda eğitimci gibi değil de polis gibi davranmaları, öğretmen ve ana-babaların notlara fazla önem vermeleri öğrencilerde var olan sınav kaygısının daha da artmasına neden olmaktadır.
Öğrenciler, liseyi bitirme aşamasına yaklaşırken, anne baba beklentilerine uygun bir okula girme hakkını kazanabilmek için üniversite sınavları engelini başarı ile geçmek zorunda olduklarını düşünmeye başlamaktadırlar. Üniversite giriş sınavlarında başarısız olma, istedikleri yeri tutturamama olasılıkları, öğrencilerin liseye girdikleri yıldan başlayarak kaygı durumlarına yol açmaktadırlar. Üniversite giriş sınavına yaklaştıkça kaygı düzeyleri yükselmekte; sınavlar sırasında doruğa ulaşmakta ve bazı öğrencilerin başarısız olmasına yol açmaktadır.