OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE ERKEN OKURYAZARLIK EĞİTİMİ


Erken okuryazarlık; çocuğun dünyasında sözcüklerin, dili kullanma becerilerini, öykülerin, hikaye kitaplarının, masalların var olma sürecidir.
Çocukların yazılı materyallerin, sözcüklerin ve dili ait seslerin farkında olabilmelerini içerir.
Erken okuryazarlık becerileri, çocukların erken dönemde formal okuma, yazma öğrenimine başlamadan önce okuma ve yazmaya ilişkin kazandıkları tüm bilgi, beceri ve tutumları kapsamaktadır.
Okuryazarlık, gerçek yaşam düzeni ve gerçek yaşam etkinlikleriyle gelişir.
Çocuklar doğumdan altı yaşına kadar bilişsel gelişimde kritik bir dönemi yaşarlar.
Çocuklar yazıyı keşfederler ve özellikle ailelerinden okuryazarlık davranışlarını model alırlar.
Çocukların okuma-yazma öğrenmede genellenmiş basamaklardan geçtikleri belirtilmesine rağmen, çocuklar bu basamakları farklı yollar ve yaşlarda geçer.
Çocuklar yazılı dile karşı bir duyarlılık geliştirdikleri zaman okuma-yazma kendiliğinden ortaya çıkar.
Okuryazarlık gelişimi, çocuklar okul yaşantısına geçmeden önce başlar.
Ev ve toplumda bu becerileri kazanırlar.
Dinleme, konuşma, okuma ve yazma becerileri (dili oluşturan öğeler olarak hem sözel hem yazılı) sıralı olarak değil, eş zamanlı ve birbirleriyle ilişkili bir şekilde gelişir. Bunlar aynı zamanda ön koşul becerilerdir.
Çocukların informal deneyimler aracılığı ile okuma yazmayı öğrenme gayretleri erken okuryazarlık olarak ifade edilir. Çocukların bu girişimlerinde sistemli bir yaklaşım sergilemek çok önemlidir.
Nasıl sistemli bir yaklaşım sergilemeniz gerektiği konusunda bir uzmana danışabilirsiniz.