Nezle ve sinüzit mevsimi geliyor

Nezle ve sinüzit mevsimi geliyor

“Sinüzitim mi var acaba?” sorusu özellikle kış mevsiminde en çok karşılaşılan sorulardan biridir. Burun içerisindeki doku tabakası devamlılık gösterdiğinden, nezle ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yollarını tutan tüm hastalıkla sinüslerin iltihabıyla beraberdir. 

Soğuk algınlığı nezle ve sinüzit yıl içerisinde her zaman meydana gelebilir, ancak Aralık ayından Mart ayına kadar olan dönemde daha çok ortaya çıkar. Havadaki ısı, nem ve kirlilik bu gibi hastalıkların oluşmasında önemli rol oynar. İdeal çevre şartları; örneğin %45 nem, çok fazla değişiklik göstermeyen hava sıcaklığı ve temiz hava hastalıklara karşı olan direnci artırır. Yaygın ve genel kanı soğuğun üst solunum yolları enfeksiyonlara yol açtığı şeklindedir. Ancak yapılan deneysel çalışmalarda böyle bir etki gösterilmemiştir. Soğuk iki yolla rol oynayabilir. Birincisi,hastalıklara karşı direnci azaltır, ikincisi ise burun içerisindeki gibi üst solunum yollarını kaplayan dokularda refleks olarak kasılmaya(vazokonstrüksiyon) neden olur. Bu da özellikle sinüs boşluklarının burun içerisinde açılan deliklerin daralmasını sağlar. Soluduğumuz havadaki ideal nem miktarı %45 dolaylarında olmalıdır. Özellikle kış aylarında ısıtılan ortamlarda havadaki nem miktarı %15’lere kadar düşer. Bu burun içerisindeki dokulardaki suyu çekerek kurumasına ve hastalığa neden olan etmenlerin daha kolay üremelerini sağlar. Tam tersi olarak nem miktarının artması ise burun içerisindeki dokularda buharlaşmaya engel olarak dokularda şişmeye ve burun tıkanıklığına neden olur. Bütün bunlar nezle ve sinüzit gelişimini kolaylaştıran faktörlerdir.

Ayrıca hava sıcaklığında ki hafif değişiklikler nemli havalarda çok daha fazla imiş gibi algılanır ve buna bağlı olarak soğuğa karşı reaksiyon daha fazla gösterilir.

Burun tıkanıklığına yol açan deviasyon (burun bölmesini oluşturan kemiğin eğriliği), burun etlerinin büyümesi, özellikle çoçuklar da geniz eti, allerjik sinüzite bağlı polipler ve geçirilmiş ameliyatlara bağlı burun içerisindeki yapışıklıklar hastalık gelişimini kolaylaştıran faktörlerdir. 

Kafada basınç hissi ile beliren yüz ve baş ağrısı, burun tıkanıklığı, koku alma hissinin azalması, sarı yeşil renkte burun akıntısı ve burun delikleri etrafında kızarıklık şikayetlerine neden olur. Ayrıca uyuşukluk, çalışma isteksizliği, ateş, alt solunum yollarına yayılması ile öksürük ve ses kısıklığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir.

Cumhuriyet Gazetesi Bilim Teknik eki 9 Aralık 2000 yılı 716. sayısında yayınlanmıştır.

Operatör Doktor KBB hastalıkları Uzmanı Alman Hastanesi E-Mail; tament@gmail.com.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Tamer Haliloğlu

Yrd. Doç. Dr. Tamer Haliloğlu, Yunanistan’ın İskeçe kentine bağlı Kösehalli köyünde dünyaya geldi. 1970 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’ye yerleşti. İlkokul eğitimine İzmit Fevzi Çakmak İlköğretim Okulu’nda başladı, daha sonra Namık Kemal Orta Okulu’nu ve İzmit Lisesi’ni bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1987 yılında mezun olan Haliloğlu, hemen sonrasında İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıklar Ana Bilim Dalı’nda Profesör Doktor Behbut Cevanşir’in ekibinde ihtisasa başladı ve 1993 senesinde Kulak Burun Boğaz Hastalıklar ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı oldu. 16 yıl Alman Hastanesi Kulak Burun Boğaz Departmanı’nda, 8 yıl SSK Okmeydanı Eğitim Hastanesi’nde Başasistan olarak çalıştı ve eş zamanlı olarak İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesi KBB Ana Bilim Dalında üst ihtisas yaptı.   Fulya’daki muayeneha ...

Etiketler
Kış
Dr. Öğr. Üyesi Tamer Haliloğlu
Dr. Öğr. Üyesi Tamer Haliloğlu
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube