Neden erteliyoruz? erteleme davranışı ve sebepleri

Neden erteliyoruz? erteleme davranışı ve sebepleri

Erteleme, yapılması gereken işi yapmaktan olabildiğince kaçınma davranışıdır. Genellikle bize keyif vermeyen, sıkıcı, üzerinde yoğun çalışmamızı gerektiren işleri erteleme eğilimi gösteririz. Bazen, öncelik sıralamamızda en acil olan işi yapmak yerine zamanımızı daha gereksiz işlere ayırırız.

Günlük yaşamda hepimiz zaman zaman erteleme davranışı gösteriyoruz. Hatta bazen erteleme kronikleşebiliyor ve yaşamımızın bir parçası haline gelebiliyor. Yapmamız gereken işi “son teslim tarihine” bakarak daha nasılsa daha çok var düşüncesi ile erteleyebildiğimiz kadar erteliyoruz. Bu esnada beynimizin mantıklı kararlardan sorumlu kısmı, haz ile ilgili olan kısma yenik düşüyor.

Nöropsikolojik bir çerçeveden baktığımızda; beynimizde çeşitli sinirsel yapıların oluşturduğu limbik sistem ve neokorteks erteleme davranışı ile yakından ilişkilidir. Erteleme davranışımızda rol oynayan nöronal sistemi biraz daha yakından incelersek;

1) Nucleus accumbens merkezi, limbik sistemin içindedir ve ödül merkezi olarak da isimlendirilir. Bu merkez, ödül, keyif ve bağımlılık gibi mekanizmaları yönetir.

2) Bir takım duygusal süreçleri işlemekten sorumlu olan Amigdala da limbik sistemin sinirsel yapılar topluluğuna dahildir. Amigdala, bir olay karşısında duygusal tepki oluşturmada primer role sahip kısımdır.

3) VTA yani ventral tegmentel alan beyinin doğal ödül devrelerinde önemli rol oynar.

4) Neokorteks ise beyin korteksinin bir kısmıdır. Bilinçli düşünme, karar verme, mantıksal kontrol gibi fonksiyonlardan sorumludur.

Limbik sistem ve neokorteks bizi nasıl erteleme davranışına sürüklüyor?

Eğer yapmanız gereken işin son teslim tarihi yakın değilse, bu işi bitirince sahip olacağınız olumlu kazanç da yakın değil demektir. Şimdi aşağıdaki durumları deneyimlediğinizi olduğunuzu hayal edin:

- Yıl sonuna kadar bitirmeniz gereken bir projeniz var. Bu proje için çalışıyorsunuz ancak karşılığını aylar sonra projeyi tamamladığınızda alabileceksiniz.

- Bir sınava hazırlanıyorsunuz ve bu hazırlanma aşamasında bir ödül kazanamayacağınızı, ancak birkaç ay sonra sınava girip sonucunu aldığınızda bunun sizin için bir ödül olabileceğini biliyorsunuz.

- İşle ilgili önemli bir rapor yazmanız ve yöneticinize teslim etmeniz gerekiyor. Bu raporu yazdığınızda terfi edileceksiniz. Raporun teslim tarihi 3 ay sonra. Yani şu an rapor üzerinde çalışmanızın karşılığını ancak 3 ay sonra teslim ettiğinizde alabileceksiniz.

Beynimiz, bizim bir iş üzerinde eğer karşılığında “hemen” haz alabileceksek çalışmamızı istiyor. , Üzerinde çalıştığımız projenin son teslim tarihine daha çok varsa limbik sistemimiz, şu an çalışsak bile yakın zamanda bir olumlu sonuç elde edemeyeceğimizi fark ediyor. Bu nedenle, hemen olumlu sonuç alamayacağı uzun vadeli işlere yatırım yapmaktan kaçınıyor. Yerine bir davranışı sergiledikten hemen sonra pozitif kazanç elde edebileceği işlere yöneliyor. Amigdala ise, kişinin yapması gereken işte başarısız olacağına, kötü, utanç verici sonuçlar alacağına dair bir korku duygusu geliştiriyor. Hatta bu korku bazen irrasyonel düzeyde olabiliyor. Limbik sistem bu şekilde çalışırken, neokorteks duruma yardımcı bir işlev gösteriyor. Erteleme davranışını “zararlılık” ile eşleştiriyor. Böylece ertelemememiz gerektiği, bunun bizim için zararlı olduğu ile ilgili uyarıyor. Ancak neokorteks, limbik sistem kadar köklü bir yapı değil. Bu nedenle bu uyarının etkisi de bizde davranışsal bir yaptırıma neden olmuyor. Timothy A. Pychyl’ye göre (Carleton Universitesi psikoloji profesörü), profrontal korteks beynin daha yüzeysel ve zayıf olan kısmıdır ve bu nedenle erteleme davranışına karar verme esnasında, limbik sistem neokortekse göre daha baskın konuma geçmektedir. Böylece mantıken ertelemememiz gerektiğini bilmemize rağmen erteleme davranışı sergileme eğilimi gösteriyoruz.

Hemen hepimiz erteliyoruz. Erteleme bizim doğamızda var. Bazılarımız, erteleme skalasında daha ileride veya geride olabilir. Son teslim tarihleri, yapılması gereken işler, ödevler, projeler… Hayatımızda her zaman ertelediğimiz ve erteleyeceğimiz işler olacaktır. Ancak yaşamınızda son teslim zamanlarından daha önemli anlar var. Ailenize vakit ayırmak, kendinizle ilgilenmek, spor yapmak, sağlığınıza dikkat etmek, hobilerinizle ilgilenmek, ilişkiniz için çabalamak, mutsuz eden şeyleri fark edip bitirmek, yeni hedefler için adım atmak….. Bunların herhangi bir son teslim tarihi yok. Kimse size yaşlı anneannenizi ziyaret etmeniz için son gün belirlemiyor veya çocuğunuzla oyun oynamak için son 2 gününüz demiyor. Yani burada aslında tüm o projelerde, ödevlerde yaşadığınız “yetiştirme telaşını” duymuyorsunuz. O yüzden de bir erteleme sınırınız olmuyor ve erteledikçe erteliyorsunuz. Hatta bir süre sonra ertelediğiniz şey her ne ise size “yapmanız gereken bir iş” gibi gelmemeye başlıyor. Unutuyor, hayatı kaçırıyorsunuz… Bu, son teslim tarihinin olduğu bir ödevi yapmayı ertelemenizden çok daha farklı. Burada bahsettiğim önemli yaşam olaylarını erteleme davranışının kronikleşmiş şekli. Genellikle içinizde yaşıyorsunuz, uzun vadeli üzülmenize ve pişmanlık duymanıza neden oluyor.

Hayatı ertelememek için kişisel sorumluluğunuzu almalı ve iç denetimli olmalısınız. Kendi yaşamınızda şu anda neleri erteme halinde olduğunuzu düşünmelisiniz. Boş bir kağıda bunların listesini çıkarabilirsiniz. Kendinize daha fazla zaman ayırmaya mı ihtiyacınız var? Eşinizle uzun zamandır sohbet etmediğinizi mi hatırladınız? Yoksa çocuğunuzla ne zamandır dışarı çıkıp eğlenmediğinizi mi? Bunları belirledikten sonra kendinize gerçekçi hedefler belirlemelisiniz. Bunları sadece yapmanız gereken görevler olarak biriktirmemeli ve kronik bir biçimde erteleyip unutmamalısınız. Tüm içtenliğinizle sadece yapmak istediğiniz için yapmalısınız. Ancak kişisel sorumluluğunuzu aldığınızda ve hayata karşı samimi bir tutum sergilediğinizde gerçekten ertelememek mümkün olabilir.

Bu makale 30 Kasım 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Ezgi Turhan

Uzm. Psk. Ezgi Turhan, 2016 yılında Psikoloji lisans bölümünden yüksek onur derecesi ile mezun olmuştur. Fatih Sultan Mehmet Üniversitesi lisans eğitimi sırasında, İrlanda University Collage Dublin’e burslu olarak kabul edilmiştir. Eğitiminin bir bölümünü İrlanda ve Yunanistan’da tamamlaıştır. Dr. Aisling Mulligan ile yaptığı araştırma, İngiltere Leeds Üniversitesi’nde sunulmuştur. Yurt dışı eğitim sürecini tamamladıktan sonra Türkiye’de pek çok farklı kurumda gönüllü staj yapmıştır. İstanbul Üniversitesi, Çapa Tıp Fakültesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamlayarak uzmanlığını almıştır. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yetişkin psikiyatri biriminde vizitlere katılmıştır. “Oyun Benim İlacım” projesi kapsamında Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çocuklarla çalışmıştır. Boğaziçi Üniversitesi öğrenme lab ...

Etiketler
Erteleme hastalığı
Uzm. Psk. Ezgi Turhan
Uzm. Psk. Ezgi Turhan
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube