Metabolik sendrom nedir?

METABOLİK SENDROM NEDİR?

Metabolik sendrom nedir?

 

  İnsülin direnci ve kilo artışı ile birlikte ,yüksek tansiyon, yüksek şeker ,yüksek kolesterol eşliğinde bir kişide diyabet, kalp damar hastalığı ,obezite  gibi hastalıklardan en az iki tanesinin görülmesini Dünya Sağlık Örgütü Metabolik Sendrom olarak tanımlamaktadır.

İnsülin direncini arttıran faktörler ;obezite ,ileri yaş, fiziksel aktivite yetersizliği, genetik faktörler ve hormonal bozukluklardır. Bu hastalıkların ortaya çıkmasında hayat tarzı ve hatalı beslenme davranışları yatmaktadır.

Metabolik Sendrom için tanı kriterleri; bel çevresinin erkeklerde >102cm , kadınlarda >88 cm olması, Trigliserit değerinin kanda >150 mg/dl olması, HDL denilen iyi kolesterolün erkeklerde <40 mg/dl, kadınlarda <50 mg/dl olması, tansiyonun 130/85 mm Hg nın üzerinde olması ve son olarak kan şekerinin 100 mg/dl olmasıdır.

Araştırmaların sonuçlarına göre Metabolik Sendromun kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır.

Bel çevresinde yağlanma ile başlayan insülin direnci diyabet için zemin oluşturur ,insülin direnci nedeni ile yüksek seyreden kan şekeri yağa dönüştürülerek depolanır ,bu durum da kalp damar hastalıkları ve tansiyon gibi rahatsızlıklar için uygun zeminini oluşturur.

Yaşam tarzı değişikliği ile yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri kapsamında kilo vermek(haftada 500 -1000g arası), vitamin , mineral ve antioksidanlardan zengin rengarenk sebzelerin tüketimi ile vücudu zararlı etkenlerden arındırmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek , tam tahıl ürünleri ve sebze-meyve  tüketimi ile günlük posa gereksinimini karşılamak (posa kan şekerinin hızlı yükselmesini önler, kolesterolü düşürür, bağırsak hareketlerini arttırarak kabızlığı önler böylece toksik etkiyi azaltır), basit şeker ve karbonhidrat içeriği yüksek unlu mamüllerin tüketimini azaltmak ,tuz tüketimini kısıtlamak (Dünya Sağlık  Örgütünün önerdiği günlük tuz tüketimi 6 g dır), sigara ve alkol kullanımına son vermek veya azaltmak ,katkı maddesi içeriği yüksek, paketli ürün tüketiminden kaçınmak gerekir .Fiziksel aktiviteyi arttırmak ve Dr. kontrolü altında ilaç kullanımı ile riskleri, hastalığın ilerleyişini ve  komplikasyonları azaltmak mümkündür.

Her zaman söylediğim gibi stres yönetimi  ,kaliteli ve yeterli uyku çok önemlidir .Çünkü buradaki aksaklıklar önce hormonlarımızın sonrada organlarımızın işleyişini bozar .Vücudumuz birbirlerine bağlı sistemlerden oluşur dolayısı ile hücresel boyutta başlayan sorunlar doku, organ  ve sistemleri de içine alarak tüm organizmadaki işleyişi bozar.

Obezite tek başına var olan bir hastalık değildir zamanla insülin direnci ,arkasında da diyabet, kalp damar hastalığı ,hipertansiyon ve alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması gibi hastalıkların birkaçının uzun vadede ortaya çıkışına neden olur.

 

Bu makale 21 Şubat 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Emel Zalaltuntaş

  1981 yılında Ankara’da doğdum. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversiteyi Ankara’da okudum. 2006 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünde lisans eğitimimi tamamladım. 2006-2007 yıllarında İbn-i Sina ve Ulucanlar Göz Hastanesi’nde kurum diyetisyeni olarak hizmet verdim. 2011 yılında Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne atandım. Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde klinik, poliklinik ve kurum diyetisyeni olarak hizmet verdim. 2014 yılında, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı Endotem Semt Polikliniği’nde 4 yıl süresince, poliklinik diyetisyeni olarak, endokrin hastalarına uygun tıbbi beslenme programları hazırlayarak, diyabette beslenme eğitimleri verdim. 2019 yılında Bilkent Şehir Hastanesi’nin açılışı ile birlikte burada poliklinik ve klinik diyetisyen olarak çalıştım. Kamuda çalışmak bir süre sonra ...

Etiketler
METABOLİK SENDROM NEDİR?
Dyt. Emel Zalaltuntaş
Dyt. Emel Zalaltuntaş
Ankara - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube