Menstrüasyon( adet görme)

Menstrüasyon( adet görme)

Kızların 11-15 yaşlarından başlayarak 25-40 yıl süre ile her ay vajenlerinden 3-7 gün süre ile kan gelmesi olayına menstrüasyon denir. Bir kadının tüm yaşamı boyunca yumurtalıklarında yaklaşık 400 adet yumurta olgunlaşır. Bu yumurtacıklardan her ay bir tanesi olgunlaşır. Eğer erkek spermi ile döllenirse hamilelik meydana gelir. Döllenmeyen yumurta ise bir miktar kan ile beraber yaklaşık her 28 günde bir defa adet kanaması dediğimiz bu olayla vücuttan atılır. Bir genç kızın yaşamındaki çok önemli olaylardan biri olan menstrüasyon bir hastalık veya rahatsızlık değildir. Tam tersine tamamen fizyolojik, doğal ve normal bir olaydır. Çocukluktan çıkıp genç kızlığa girişinin müjdecisidir. Eğer 15-16 yaşlarında da menstrüasyon olmazsa mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına danışılmalıdır. Bu olay olmadan çok önce kız çocuğuna ön bilgiler verilmelidir.

Televizyondaki bazı reklamlar bu konu üzerinde konuşmak için iyi bir bahane olabilir. Kızlarımıza (ve tabii ki erkek çocuklarına da) bunun tamamen sağlıklı ve normal bir vücut işlevi olduğu anlatılmalıdır. Bu konu adeta tarih veya coğrafya üzerine konuşur gibi doğal ve basit bir şekilde ele alınmalıdır. Bu dönemlerde çocuklarımıza verilen bilgiler ve veriliş şekli onun ilerde cinsel konulardaki değer yargılarını oluşturacaktır. Dolayısıyla, özellikle vurgulanması gereken; adet görmenin pislenerek kirlenilen, ayıp, utanılacak ve saklanılacak bir olay olmadığıdır. Bugüne kadar adet görme hakkında doğru bilgiler alamadığı için ilk adetini saklayan ve sıkıntılar içinde bunalan çok kişi gördüm. ‘’Acaba kızlığım mı bozuldu? Hasta mı oldum? Ya kanser olduysam’’ gibi saçma endişe ve korkulara kapılanların sayısı hiç de az değildir. Olay kesinlikle abartılmadan ama küçümsemeden de olduğu gibi anlatılmalıdır. Gerçekten de menstrüasyon ne abartılacak ne de küçümsenecek bir durumdur.

Adet görme başlangıçta düzensiz olur. İlk ve ikinci adet görme arasında bazen aylar geçebilir, bu da normaldir. Kanamanın 3-7 gün sürebileceğini belirtmiştim. Ancak her zaman aynı sürede olmayabilir. Kan ile beraber biraz da mukoza (sümüksü doku) parçaları gelebilir. Bazı kişiler de çok kan kaybedildiğinden endişe edebilir. Oysa böyle bir endişeye gerek yoktur. Çünkü bir adette ortalama 30-100 gram arasında kan kaybedilir. Bu kaybedilen kan miktarının da insan sağlığı açısından pek önemi yoktur. Adet gören kişi daha önce alışık olduğu herşeyi yapabilir. Belki ilk gün çok fazla spor yapılmayabilir. Ama duş veya banyo yapmamak veya saç yıkamamak batıl inanışlardır. Adet sırasında temizliğe ve bakıma dikkat edilirse , kötü kokma endişesi taşımanız da gereksizdir. Bu konuda genç kızı bilgilendirme annenin klasik bir ödevi gibi görülür.

Eğer ki bilgiyi anne verdiyse,baba da birkaç söz söylemelidir. Kadın erkek eşitliği mantığının yerleşmesi için bu küçük davranışlar çok önemlidir. İlkokul tahsilli olup çiftçilik ile uğraşan ve kızı ile bu konuda çok rahat olan babalara da ,üniversite mezunu olup kızı ile arasında kilometrelerce mesafe olan babalara da rastladım. Zaten bilirsiniz tahsil ile kültür aynı şeyler değildir. Buraya kadar olan düşüncelerimi okuduktan sonra bazı babalar doğru bulsa da çekinebilir. Eğer içinizdeki tabuları yıkamıyorsanız,hiç olmazsa ilk adetini gören kızınıza ‘’duydum ki genç kız olmuşsun,kutlarım’’da diyebilirsiniz. Tabii ki bu konuda erkek çocuklarının da bilgi sahibi olması gereklidir. Genç kızlar bu konularda erkeklerin ne kadar bilgisiz olabileceğini tahmin edemezler. Örneğin; orta 1 de iken birkaç arkadaş gizlice kızlar tuvaletine girdiğimizde,kanlı petleri görünce hepimiz ne olduğunu anlayamamış ve çok şaşırmıştık. Gazetelerden edinilen bilgiler ile kızların çocuk düşürdüğünü zannetmiştik. Şimdiki gençlerin ,bizim o zamanki durumumuzdan daha bilinçli olduğunu umuyorum. Ama siz yine de oğlunuzun kız arkadaşının veya eşinin yanında cahil duruma düşmesini istemiyorsanız,talep geldiğinde veya gelmese bile ergenliğin öncesinde onu bilgilendirmelisiniz. Genç kızlarda ilk seneler menstruasyon sırasında kasıklara vuran karın ağrıları olabilir.

Hafif düzeyde olan yeni çok da rahatsız etmeyici ağrılar için endişelenmenize gerek yoktur. Ama eğer çok rahatsız edici düzeyde ise ne olur ne olmaz diyerek tedbirli olmakta yarar vardır. Yani ağrı aslında bir belirtidir. ‘’ Boşver canım al bir ağrı kesici’’şeklinde yaklaşım çok yanlıştır. Doğrusu bu gibi aşırı ağrılarda mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına danışmaktır. Birçok kadında ve genç kızda adetten hemen önceki 3-5 gün veya bir hafta içinde bir ruhsal gerginlik dönemi olabiliyor.

Bu dönemde Premenstrüel Disforik Bozukluk denilen ‘’depressif bir duygudurumu, sıkıntı ve sinirlilik ,tolerans eşiğinde düşüklük, çabuk öfkelenme , karın ve göğüslerde şişkinlik ve hassasiyet ile kilo artışı ‘’gibi belirtilere rastlanabilir. Adet öncesi gerginliği de denilebilen bu belirtilerin ağırlık düzeyi yani şiddeti önemlidir. Gerek kişi ,gerekse çevresi için çok önemli bir rahatsızlığa yol açmıyorsa özel bir tedaviye de gerek yoktur. Ancak bazen bu gerginlik kişide veya çevresinde çok çeşitli sıkıntılara neden olabilir. Genç kızlarda sınav başarısızlıkları ve ders çalışmama gibi okul sorunlarına rastlanabilir. Bu durumun önce bir kadın hastalıkları uzmanı tarafından ve daha sonra da klinik psikolog ve hatta psikiyatrist tarafından ele alınması gereklidir.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Armağan Adanar

Psk. Armağan ADANAR, 1998 Yılında Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü başarıyla tamamlamıştır. Mezuniyetinin ardından bir süre Abilene Christian University'de eğitim almıştır.

Psk. Armağan ADANAR, mesleki çalışmalarına İzmir'de bulunan özel muayenehanesi'nde devam etmektedir.

Etiketler
Ergenlik dönemi
Psk. Armağan Adanar
Psk. Armağan Adanar
İzmir - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube