Mahremiyet eğitimi

Mahremiyet, kişinin kendisine has olanı koruması ve saklaması anlamı taşır. Mahremiyet eğitimi denildiğinde akla ilk gelen "Çocuklara bedenin korunmasını öğretmek." olur. Bu algı doğru olmakla birlikte biraz eksiktir. Mahremiyet eğitimi çocuklara kendi bedenleri ve kişiliklerine dair olan her şeyi korumayı öğretmektir. Bir örnekle açıklayacak olursak, hoşuna gitmeyen bir duruma hayır diyebilmesi ve hayır dediğinde yargılanmayacağını bilmesidir. Kendini korumak en başta bunun hak olduğunu bilmek ve cesaret etmeyi bilmekle başlar.

Mahremiyet eğitimi

Mahremiyet eğitiminin dört kazanımını şu şekilde sıralayabiliriz:

Özel hayatı farkına varır.
Sosyal hayatın içinde kendisini korur ve sınırlarını muhafaza eder.
Başkalarının özeline saygı duyar.
Kendisi ve çevresi arasında sağlıklı sınırlar kurabilir.
Mahremiyet Eğitimi Ne Zaman Başlamalıdır?
     Bebek dünyaya geldiği andan itibaren çevresini ve kendisini tanımaya ve anlamlandırmaya çalışır. Bu kişilik gelişiminin mekaniğidir diyebiliriz. Mahremiyet eğitiminin istenilen şekilde sonuçlanması açısından kişilik gelişimi ve benlik algısı çok büyük önem taşır. Bunu açıklamak gerekirse kendisini değerli hisseden bir birey istemediği bir duruma çekinmeden hayır diyebilecekken kendisini değersiz gören biri için bu durum tam tersi sonuç doğuracaktır. 

     Mahremiyet eğitimi doğumla birlikte başlar fakat yaşamda bazı kritik evrelerde önem kazanır. Bu evreler;

1.5- 3 Yaş (Anal Dönem) : Tuvalet eğitimini de içinde barındıran bu dönemde çocuk bedensel ihtiyaçlarını kontrol etmeyi öğrenir. İlk defa başarı ve bağımsızlık duyguları ile karşılaşır ve bunlarla baş etmeye çalışır.
3-6 Yaş (Fallik Dönem): Bu dönem ise çocuğun cinsel kimliğini fark etmeye başladığı ve bu konuda sorular sorduğu evredir.
Mahremiyet Eğitimi Neden Önemlidir?
     Mahremiyet eğitimi kişisel ve toplumsal sınırların korunmasını sağlar. Bu bilinçle yetişen bir birey kendi sınırlarını ve haklarını koruduğu gibi bir başkasının sınırlarına da saygı gösterecektir.

     Mahremiyet eğitiminin vicdan gelişimine de katkısı vardır. Şühesiz ki mahremiyet eğitimi ile kazanılan değerlerin hayata aktarımı vicdan ve kararlılık ile mümkündür.

     Mahremiyet eğitimi sorumluluk bilincinin gelişmesine de katkı sağlayacaktır.

Ebeveynlere Öneriler
     Değerli ebeveynler; aile bir yönüyle sosyal yaşamın küçük bir prototipidir. Çocuğun aile dışındaki yaşamında görmesini istediğimiz muamele en başta ev içerisinde sağlanmalıdır. Bu sebeple mahremiyet eğitimindeki önemli noktalara aile içinde de dikkat etmek gerekir. Bu önemli noktaları maddeler halinde inceleyelim:

Çocuğunuza özel bölgelerini öğretin ve bu bölgelere gereken durumlarda anne, baba ve doktorun görebileceğini söyleyin.
Çocuklar 2 yaşından sonra anne ve babadan ayrı yatabilir. 4 yaşından sonra ise kız ve erkek kardeşlerin odaları ayrılabilir. Bu odalara kapı çalarak girmek evin rutini olmalıdır.
Çocukların sevgiyi görerek büyümeleri gelişimlerine her yönden katkı sağlayacaktır. Özellikle anne baba arasındaki sevgiyi bilmeleri onlara sevmeyi ve sevilmeyi öğretir. Burada önemli olan sınırlara dikkat etmektir.
Ebeveyler birbirlerine ve çocuklarına karşı sarf ettikleri sözlere dikkat etmelidirler.
Çocuklar sevilirken genital organlar bir sevgi nesnesi haline getirilmemelidir.
Çocuk istemediği halde zorla öpülmemeli ve başkasına sarılması istenmemelidir.
Sanal ortamlar da artık hayatımızın büyük bir parçası bu sebeple izlenenlere dikkat edilmelidir. Gerekli durumlarda ebeveyn filtresi kullanmak sizlere yardımcı olabilir.
En önemli noktalardan biri ise çocuğa yaşına uygun cinsel bilgi vermektir. Bu sebeple çocuğun soracağı birtakım sorulara hazırlıklı olmalı, soruları geçiştirmemeli ve alay etmemelisiniz. Örneğin: "Bebek nereden gelir?" sorusuna "Annelerin karnında bebek için güvenli bir yer var. Yeterince büyüyene kadar orada kalıyor. Doğacak kadar büyüdüğünde doktorlardan da yardım alınıyor ve bebek dünyaya geliyor." gibi basit ama tatmin edici bir cevap verilebilir.
     Değerli ebeveyn, mahremiyet eğitimi ancak değerli bir insan olmanın farkındalığıyla nihayete erecektir. Bu sebeple bu eğitim sürecin merkezine benlik saygısı alınmalıdır.
 

Bu makale 13 Şubat 2025 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Dan. Hanne Erusta

Psikolojik Danışman/Eğitim Danışmanı Hanne Erusta Lisans eğitimini Ordu Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Bölümü’nde tamamlayan Hanne Erusta, alanındaki uzmanlığını geliştirmek amacıyla Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmaktadır. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), Oyun Terapisi ve Aile Danışmanlığı ve MMPI, MOXO Dikkat Testi, Resi Analizi ve Çocuk Değerlendirme Testleri eğitimlerini tamamlayan Hanne Erusta, bireysel danışmanlıkta çocuklar, gençler ve yetişkinlere yönelik terapi süreçlerini başarıyla sürdürmektedir. Uzmanlık alanları arasında sınav kaygısı, ilişki problemleri, duygu düzenleme ve özgüven geliştirme yer almaktadır. Danışanlarının ihtiyaçlarına uygun çözüm odaklı bir yaklaşımla çalışırken, mesleki gelişimini sürdürmek adına alanındaki güncel eğitim ve yaklaşımları takip etmeye devam etmektedi ...

Psk. Dan. Hanne Erusta
Psk. Dan. Hanne Erusta
Ankara - Psikolojik Danışman
Facebook Twitter Instagram Youtube