Estetik cerrahiye olan ilgi her geçen gün artarken beraberinde de soruları, yerli ve yersiz endişeleri getiriyor. Baştan şunu söylemem gerekiyor; "estetik operasyon geçirmek isteyen bir hastanın başvuracağı doktorun Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi uzmanı olduğunu bilmesi gerekir". Bu noktadan sonra estetik müdahaleler ile ilgili kavram kargaşası oluşturan tüm konuları doktoruna sormalı operasyona herhangi bir soru işareti kalmaksızın girmelidir.
Bu günlerde toplumda liposuction ile ilgili o kadar yanlış görüş ve korkular hakim ki, hastalarımız , -ölüm riskinin yüksekliğinden- tutun da -liposuction sonrası vücutta oluşacak çukurlara- kadar bir çok soru ile karşımıza geliyor. Biz plastik cerrahlar bilimi sanat ile buluşturarak ameliyatlarımızı yapıyoruz. Şunu unutmamak gerekir ki ameliyatlarımızda sağlık ve estetiği bir bütün olarak düşünüyoruz. Liposuction'ı yağ emme yöntemi olarak tarifleyebiliriz. Liposuction; ince uzun kanüllerle deri altına girerek yağlanmanın fazla olduğu ve estetik kayıp oluşturan bölgelerdeki yağların alınmasıdır. Yağ bu kanüller aracılığıyla ya elektrikli aspiratörler ile yada büyük enejktörler kullanarak cerrahın kendi gücüyle alınır.
Benim tercihim , enjektör yardımlı yağ alma yöntemidir. Bu yöntemde cerrah makinadan bağımsız olarak daha kontrollü olarak liposuction uygulamaktadır. Liposuctionda amaç; vücutta ergenlikten sonra sayıları değişmeyen sadece hacimleri kilo almakla büyüyen yağ hücrelerinin emilmesidir. Dolayısıyla bir vücut bölgesinden alınan belli sayıdaki yağ hücrelerinin tekrar o bölgede oluşması mümkün değildir. Belki de üzerinde durulması gereken en önemli nokta liposuctionın zayıflama değil vücut şekillendirme operasyonu olduğudur. Hastalarıma hep şunu söylerim "en ideal liposuction hastası kendini kilolu olarak görmeyen sadece vücudununun belli bölgelerinden örneğin basen, göbek çevresi, yan bel bölgeleri, uyluk iç yüzü gibi bölgelerden şikayetçi olandır".
Bazı hastalarıma operasyon öncesi dönemde uygun diyet başlayıp takip ediyorum. Diyette başarı elde ettiğim olguların (operasyon sonrası dönemde de devam etmek şartıyla) liposuctiondan mükemmel sonuçlar elde ettiğini görüyorum. Ancak diyete inatçı olgularda beklemeden endikasyon olan belli vücut bölgeleri için liposuction uyguluyorum. Alınacak yağ miktarı için emniyet sınırı 2,5-3 litre olarak belirlenmiş olmakla beraber uygun operasyon öncesi hazırlık ile bu miktar artırılabilir. Eğer yüksek miktarda yağ alınacaksa 6 aylık seans aralıklarıyla operasyon tekrarlanabilir. Ameliyat öncesi en az 1 hafta, sonrasında ise en az 2 haftalık dönemde mutlaka sigarayı yasaklıyorum.
Ameliyat için tercih ettiğim anestezi şekli; lokal anesteziye ilave edilen sedasyon anestezisidir. Ek bir prosedür uygulayacaksam genel anesteziyi tercih ediyorum. Ameliyat tekniği olarak son yıllarda en kabul görülen yöntem olan tumesan teknik kullanıyorum. Ayrıca cilt düzensizliği riskini en aza indiren ince kanüllerle yüzeyel liposuction uyguluyorum. Cilt altı yağ dokusu içine verilen özel sıvı işlemin ağrısız olmasını ve işlem sırasında yağ ile emilen kan miktarının en az düzeye indirilmesini sağlıyor. Ameliyat sonrası dönemde kanüllerin giriş deliklerine 2. gün pansuman yapılıyor ve hasta bu süreden sonra rahatlıkla banyosunu yapabiliyor. Aktif sosyal ve iş hayatına dönmesi 3-5 gün arasında değişiyor.
Az da olsa ciltte morluk olması normal olup kısa süre içerisinde kayboluyor. 2-4 hafta boyunca liposuction uyguladığım bölgeler için korse tatbik ediyorum (klasik yaklaşıma göre korse süresinin uzun olmasının gereksiz olduğuna inanıyorum). Ameliyat sonrası dönemde daha estetik bir cilt yüzeyi elde etmek için hastalarıma ya manuel masaj ya da LPG öneriyorum.