Korkular, kaygılar ve baş etme yolları

Korkular, kaygılar ve baş etme yolları

Merhabalar,

Hepimizin korktuğu şeyler olmuştur hatta pek çoğumuz hala bir şeylerden korkuyoruzdur. Çocukken korktuğumuz/çocuğumuzun korktuğu şeyler hakkında ufak bir soru-cevap yapmıştık geçen gün. Katılan herkese çok teşekkürler. Karanlıktan, derinlikten, gölgelerden, böceklerden, canavarlardan, kişilerden veya kişilere bağlı durumlardan, dinle ilgili konulardan, büyük ve güçlü görünen canlılardan veya makinelerden… çocuklarımız ya da biz korkmuşuz/korkmaktayız.

Peki korkmaktan niye bu kadar korkuyoruz? Korku da diğer tüm duygularımız gibi doğal ve yaşanması gereken sağlıklı bir duygumuzdur. Çocukluk korkularının pek çoğu gelişimsel sürecin bir parçasıdır.

* 8-9 aylık bebekler yabancılardan korkabilirler,

* 2-3 yaşlarında karanlıktan, fırtınada çıkan seslerden, yüksek seslerden, gölgelerden, yalnız kalmaktan, ebeveynlerinden ayrılmaktan korkabilirler,

* 4-6 yaşlarında karanlıktan, canavarlardan/öcülerden, çizgi filmlerde/medyada gördükleri karakterlerden, hırsızlardan ebeveynlerinden ayrılmaktan, doktorlardan korkabilirler,

Okul çağıyla birlikte korkularda azalma başlar. Ancak başarısızlık, akranları tarafından dışlanma, hasta olma gibi durumlardan korkabilirler.

Gördüğünüz gibi, yaşla birlikte korkular da değişime uğramaktadır. İçinde bulunulan gelişimsel süreçle birlikte korkular da şekillenmektedir. Örneğin, 18-20li yaşlarındaki gençler yetişkin olmak ve sorumluluk almakla ilgili korkular taşıyabilirler. Buradaki kritik nokta korku değildir, korkunun derecesi önemlidir. Yani eğer bir korku çocuğunuzun veya sizin yaşamsal işlevlerini olumsuz etkiliyorsa, yoğun bir şekilde hissediliyorsa ve/ya takıntı haline geldiyse bir uzman desteğine başvurmanız faydalı olacaktır.

-------------

Bugünlerde patlak veren korona virüs endişesi yukarıda bahsettiğim korkunun kendisi değil derecesi önemlidir konusunu hatırlattı ve bu paylaşımı yapma zamanının geldiğini fark ettim ?

Söz konusu herhangi bir korku veya kaygı olduğunda (hastalık, deprem, okul, sorumluluklar…)

- Bilgi toplayın: Korktuğunuz şey ne? Tam olarak ne olmasından korkuyorsunuz? Korktuğunuz şeyin gerçekten başınıza gelme/gerçekleşme ihtimali nedir? Bundan etkilenmemek veya en olumlu şekilde etkilenmek için sizin yapabileceğiniz herhangi bir şey var mı? Bu konunun size daha az korkutucu gelmesi veya daha iyi hissetmeniz için neler yapabilirsiniz? Bu soruları kendinize sorup cevaplarınızı bir kâğıda yazabilirsiniz. Sonra da cevaplarınız doğrultusunda, eğer yapabileceğiniz bir şey varsa onu yapmak için harekete geçebilirsiniz.

- Korku/kaygı zamanınızı planlayın: Gün içinde kendinize 15 ila 30 dakika arasında bir zaman tanıyın. Gün boyu bir şeylerden korkmamız veya endişe etmemiz yaşam kalitemizi düşürür, yaptığımız işleri verimsiz hale getirebilir. Bu nedenle örneğin akşam saat 18.30 ile 19.00 arasını korkularınıza ayırır ve gün içinde endişelendiğinizi fark ettiğinizde daha zamanının gelmediğini kendinize hatırlatır ve zihninizi ona göre yönlendirmeye çalışırsanız yaşam kaliteniz artacaktır.

- Kendinizi meşgul tutun: Boş olduğumuzda düşüncelerimizle baş başa kalırız ve bu da yaşadığımız korku ve kaygıların artmasına sebep olabilir. Dikkatinizi farklı bir noktada toplamak kaygınızın azalmasına yardımcı olabilir.

En önemlisi de şu an gündemimizde olan corona virüsü gibi durumlarda paniğe kapılmadan, her duyulanı/okunanı doğru kabul etmeden, fırsatçılara fırsat vermeden yapılması gerekenleri yapmak/tedbirimizi almak. Lütfen resmi olmayan kaynaklara güvenmeyin, kişisel hijyeninize dikkat edin ve özellikle çocuklarınızı kaotik haberlerden uzak tutup sağlık ve hijyen konusunda doğru bir şekilde bilgilendirin. Panik olmak çözüme destek olmayacağı gibi sorunun daha da büyümesine neden olacak ve ruh sağlığınız üzerinde de olumsuz etkiler bırakacaktır. (Gerektiğinde uzman desteğine başvurmaktan çekinmeyiniz.)

Sorunun değil, çözümün bir parçası olalım.

Hepinize sağlıklı günler dilerim..

Bu makale 16 Mart 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Damla Yaşar

Uzm. Psk. Damla Yaşar 1993 yılında Antalya’da dünyaya geldim. İlkokul, ortaokul ve liseyi Burdur’da tamamladım. 2016 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Psikoloji Bölümü’nde lisans eğitimimi onur öğrencisi olarak tamamladım. Aynı yıl, Ege Üniversitesi Tezli Psikoloji Yüksek Lisans Programı’nı kazandım ve Eylül 2019’da “Okul Öncesi Dönem Çocuklarında Sembolik Oyun, Duygu Düzenleme Becerileri ve Yönetici İşlevler İlişkisinin İncelenmesi” başlıklı tez çalışmamı tamamlayarak gelişim psikolojisi alanında uzmanlık kazandım. Yüksek lisans sürecime devam ederken Ankara’da düzenlenen bir aile danışmanlığı eğitimine katıldım ve eğitim sonunda MEB onaylı aile danışmanı olmaya hak kazandım. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı olan Özel Ankara Aile Danışma Merkezi'nde psikolog, aile danışmanı ve kurum müdürü olarak görev yapt ...

Etiketler
Kaygı bozukluğu
Uzm. Psk. Damla Yaşar
Uzm. Psk. Damla Yaşar
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube