Hepimizin malum olduğu gibi toplumumuzda bol miktarda takıntılı ve kaygılı tip mevcut, bunların arasında en yaygın olanlar ise temizlik takıntıları olanlar, temizlik takıntılı olanlar genelde temizlemelerine rağmen her yerin yeterince Temiz olmadığına inanırlar ve kirli zeminlere dokunmakla mikrop kapacaklarını zannederler, tuvalet eğitimleride hayli zor geçmiş bu kişiler için temizlik bir nevi terapidir.Özeklikle kadınlar temizliğe vurdukça kendilerini iç kaygılarının azaldığını ifade ederler. Acaba yeterince temiz değilse ve mikrop kaparsam düşüncesinin sisteme girmesi ve çağrışımlar yoluyla kişinin çok uç noktada hayali kurgulara ulaşması muhtemeldir. Mesala iyi temizlemediği bir yere bebeğinin dokunacağını ve mikrop kaparak ölebileceğini kurgular ve bu kurguya gerçekmiş gibi inanır. Son dönemlerde görülen korana virüste toplumu oldukça kaygılandırmakta özellikle temizlik takıntısı olanları oldukça zorlu günler beklemekte, kolanyaların hızla tükenmesi ve dezenfektan maddelerin fahiş fiyatlara çıkması sorunun ayrı bir parçası. Peki ne olacak ? ya virüsü bende kapsarsam kaygısını şiddetli bir biçimde yaşayan takıntılı ,kaygılı ve panik kişiler toplumda artacak zira virüs bulaşmasa bile virüsün bulaşma kaygısı yada virüslü kişilerle temas etme kaygısı kişilerin kaygı düzeylerinin artmasına ve daha zor sakinleşmelerine neden olacaktır,hastalığa dair kurgular ve inanışlar çarpıtılarak farklı yanılsamalarla toplumun kaygı düzeyini artırarak panik(ölüm kaygısı), takıntılar,fobiler ve yaygın anksiyetelerin artmasına neden olacaktır.bu nedenle tıp uzmanlarının koronavirüs ile ilgili toplumu aydınlatmaları gerekmektedir.zira belirsizlik insanı korkutur ve kaygıyı körükler. Özellikle belirsizliğe tahammülsüzlük ve geleceği bilememe takıntılı kişileri çileden çıkaran bir durumdur.Peki neler yapabiliriz ona bakalım. Öncelikle takıntılı bir kişilik yapınız varsa kesinlikle bir psikoterpi yardımı almalısınız, psikoterapi yardımı almak sizi deli, manyak yada ruh sağlığı bozuk yapmaz.sadece çözemediğiniz üstesinden gelemediğiniz zorlu yaşam koşullarına karşısında destek almaktır aslolan. bununla beraber takıntılı olmanız salt sizinle ilgili bir durum değildir.Bunun temellerinin atıldığı bir aile yapınız ve daha sonrada bu durumu besleyen ve geliştiren bir akraba ve arkadaş çevreniz olabilr ve siz bunun farkında olmayabilirsiniz. Sırtınızda olan bir akrebi biri size gösterene kadar yada akrep sizi sokana kadar farketmemeniz kuvvetle muhtemeldir.dolasıyla psikoterapi desteği almanız Sağlığınız için gereklidir. Bir diğer konu hastalık bulaşıcı bir hastalık olması nedeniyle hasta bulunan ortamlara yada riskli ortamlara girmemek, zorunlu durumlarda da bu ortamlarda uzun süre kalmamak gerekmektedir .eğer bu ortamlarda sürekli bulunursanız takıntılı beyniniz sizi rahat bırakmayacak sürekli "mikrop mu kaptım acaba" diye size sinyal yollayarak kaygı, korku ve panik düzeyinizin artmasına neden olacak ve sempatik sinir sisteminiz alarm vermeye başlayacaktır bu durumda değişik panik davranışları ve tekrar eden takıntılı davranışlar şekline kendini ifade edecektir. Sonuç olarak yeteri kadar iyi korunduğumuz ve hijyen kurallarına riayet ettiğimiz müddetçe virüs bizi etkilemeyecektir. Fakat ölümümüz yada ecelimiz virüs kanalıyla gerçekleşecekse ne yaparsak yapalım bunun önüne geçemeyiz. Varoluşsal terapinin önemli sorunsallarından biri "Hayattaki tek gerçek nedir?" sorunsalıdır ve bunun cevabı olarak "Ölüm"yanıtını alırız. Ölüm de Hayatımız kadar gerçektir ve haktır. Ölümü de yaşam kadar anlamlı ve olağan karşıladığımızda kaygılarımız büyük oranda azalacaktır,şunu da unutmayalım covid-19 dan ölme ihtimali farklı yollardan ölme riskimizden 120000 kat daha azdır. Sevgiyle kalın. Nurullah Sarı Psikolojik Danışman