Kolajen nedir?

Kolajen nedir?

Kolajen son zamanlarda oldukça popüler hale gelmiş özellikle kadınlar arasında sıklıkla tercih edilen takviyelerden biridir. Kolajen takviyesi ne işe yarar? Kolajeni kullanmalı mıyız? Kolajen hakkında tüm bilgileri bu yazıda sizlerle paylaşmaya çalışacağım.

Kolajen dokularda doğal olarak bulunur. Deri, kemik, kıkırdak ve tendon gibi farklı bağ dokularda bulunan ve memelilerde toplam proteinin yaklaşık %30’unu içeren lifli bir proteindir. Bağ dokuda bulunan çok önemli yapısal bir proteindir. Bağ dokuyu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumak temel görevidir. En fazla cilt sağlığı ve güzelliği ile bütünleşse de vücudumuzun bir çok yerinde bol miktarda bulunur. Cildin orta tabakası olan dermisin ise %70-80’ini oluşturur. Kolajenin 20 farklı türü bulunmaktadır. Bu türlerin %90’ı tip 1, tip2 ve tip3’den meydana gelmektedir. Bu türler yapı ve işlev açısından birbirinden farklılık göstermektedir. Bu yüzden kolajeni takviye olarak kullanırken de amacımıza uygun olanı tercih etmemiz önemlidir.

Kolajen takviyesi ne işe yarar?

Bağ doku hücrelerinden doğal olarak salgılalan kolajen; artan yaşla birlikte doğal olarak azalmaya başlar. Sigara kullanımı, stres, kötü beslenme, hareketsizlik ve kirlilik cildin esneklik ve canlılık özelliğinin azalmasına neden olur. Bu durumda ciltte kurumalar, sarkmalar meydana gelebilir. Bu durumların önüne geçmek ve cildin canlı, parlak olmasını sağlamak için kolajen takviyeleri kullanılmaktadır. Ancak bu takviyelerin söylendiği kadar etkili olduğuna dair yeterli kanıt yoktur.

Daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç var.

Bu takviyelerin işe yaradığına dair düşünceler olsa da bu konuda kanıtlanmış yeterli çalışma yoktur. Yapılan bir çalışmada kolajen takviyesi kullanan kadınların 8 hafta sonunda cilt elastikiyetlerinin arttığı ve kırışıklarında azalma olduğu görülmüştür. Bir başka çalışmada ise günde 1 gram kolajenin 12 hafta sonunda %76 derideki kuruluğu azalttığı, %12 çizgilerde azalma olduğu, %6 kolajende artış olduğu tespit edilmiştir. Ancak yine de uzun süreli kullanım sonuçları gösteren daha kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Kolajeni nasıl kullanılmalıyız?

Farklı formları olan kolajenin etkili olması için mutlaka küçük yapıda ve çok miktarda olması gerekir. Emiliminin artması için 3000 daltondan küçük parçacıklı olmalıdır. Vücuttaki kolajenlerin %80-90’ı tip 1, tip 2 ve tip 3 grubuna aittir. Kolajenin diğer tipleri çok düşük miktarlarda, özellikle kalp kası, bağırsak mukozası, bazal membran ve akciğergibi spesifik organlarda bulunur. Cildin %70’ini tip1 ve tip3 kolajen oluşturur. Bu yüzden eğer cildiniz için kolajeni tercih edecekseniz tip1 ve tip3 kolajen içerenleri tercih etmelisiniz. Saç ve tırnaklarınızın bütünlüğü için de tip1 ve tip3 kolajen kullanmanız daha iyi olur. Eklemleriniz için kolajeni kullanacaksanız tip2 sizin için daha uygun olacaktır.

Kolajeni kullanırken nelere dikkat etmeliyiz?

Yukarıda saydığımız tüm özelliklere ek olarak kolajeni kullanırken mutlaka bir uzmana danışmanız gerektiğini söyleyebilirim. Takviye olarak kullanılan kolajenin genellikle tavuk ve sığırlardan elde edildiği bilinmektedir. Son zamanlarda balıklardan elde edileni de daha yaygın kullanılmaktadır. Ancak hamile ya da emziren bir anneyseniz, tavuk-sığır ve balık etine alerjiniz varsa mutlaka dikkatli olmalısınız. Aynı zamanda bazı kolajen takviyeleri çinko, selenyum, C vitamini, hiyaluranik asit de içermektedir. Bu ürünleri tercih etmek daha faydalı olabilir. 30’lu yaşlardan sonra kullanımı önerilen kolajen 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3’er ay, 50 yaşından sonra ise yılda defa 3’er ay tavsiye edilir.

Vücudumuzdaki kolajeni korumak için neler yapmalıyız?

Yeterli ve dengeli beslenmeliyiz.

Vitamin, mineral açısından eksik beslenme, açlık kolajeni azaltır.

Düzenli egzersiz yapmak kolajen yapımını arttırır.

Sigara içmeyin.

Güneş ışınlarından korunun.

Kolajen içeren besinler hangileridir?

Et ve et suyu

omega3 yağ asitleri

yeşil yapraklı sebzeler

sarımsak

yumurta beyazı

yaban mersini, ahududu, böğürtlen gibi kırmızı renkli meyveler

Bu makale 27 Kasım 2020 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Şeyma Bahar

Dyt.Şeyma Bahar, 13 Mayıs 1995’te Aydında dünyaya gelmiştir. Lisans öncesi eğitimlerinin ardından, 2013 yılında Ankara Üniversitesin'de başlamış olduğu Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nü 2017 tamamlayarak "Diyetisyen" unvanı almıştır. 

Öğrenmenin, bilimin sonu olmadığını düşündüğü için şu an eğitimine Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde yüksek lisans eğitimine devam etmekte; bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı alanlarında hizmet vermektedir. 

İyi derecede İngilizce dil bilgisi seviyesine sahiptir.

Mesleki çalışmalarına İstanbul Maltepe'de bulunan Diyetisyen Şeyma Bahar Özel Danışmanlık Merkezinde devam etmektedir.

Etiketler
Sağlıklı
Dyt. Şeyma Bahar
Dyt. Şeyma Bahar
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube