Doktorsitesi.com

Kendini Affetmek Neden Bu Kadar Zor?

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül
Psk. Dan. Veysel Hasan Gül
4 Ekim 202528 görüntülenme
Randevu Al
Kendini affetmek anlık bir duygu değil, zaman, içgörü ve destek gerektiren bir süreçtir. Suçluluk ve utançla yüzleşmek, sorumluluğu kabul etmek ve geçmişle barışmak, “ahlaki yarayı” onararak psikolojik iyileşmeyi mümkün kılar.
Kendini Affetmek Neden Bu Kadar Zor?

“Hata insana mahsustur, affetmek ilahi.” Bu sözü başkalarına hatırlatırız; ancak söz konusu kendimiz olduğunda, affetmek çoğu zaman kolay değildir. Her geçen gün artan sayıda araştırma, kişinin kendini affetmesinin psikolojik etkilerini incelese de kendini affetmeyi zor ya da imkânsız bulanların deneyimleri hakkında çok daha az şey biliniyor.

 

Self and Identity dergisinde yayımlanan bir makalede Lydia Woodyatt ve ekibi, bazı insanların suçluluk ve utanç döngüsünde neden sıkışıp kalırken, bazılarının nasıl ilerleyebildiğini araştırıyor. Bulgular, kendini affetmenin anlık bir deneyim değil, zaman, içgörü ve sosyal destek gerektiren bir süreç olduğunu gösteriyor.

 

Araştırmaya ABD genelinden 21–79 yaş arası 80 yetişkin katıldı. Katılımcılardan, kendilerini affedebildikleri ya da affedemedikleri bir hatayı hatırlamaları istendi. Bu hatalar; sorumluluklarını yerine getirmemek, güveni sarsmak gibi “başkalarını hayal kırıklığına uğratma” durumlarından, eğitimini yarım bırakma ya da sağlıksız ilişkilerde kalmak gibi “kişisel başarısızlıklara” kadar çeşitlilik gösterdi.

 

Katılımcılar, kendini affetmenin neden gerekli olduğunu, hangi stratejileri denediklerini, hangi engellerle karşılaştıklarını ve şu anda olayla ilgili nasıl hissettiklerini anlatan açık uçlu sorulara yanıt verdiler. (İlginç bir şekilde, kendini affedemeyen kişiler deneyimlerini yazarken ortalama 10 dakika harcarken, affedebilenler ortalama 7 dakika harcadı.)

 

Ekip, yanıtları dört ana tema altında topladı: zaman algısı, kişisel sorumluluk duygusu, ahlaki/sosyal kimlikteki sarsılma ve olumsuz duygularla baş etme yolları.

 

Kendini affetmekte zorlananlar için geçmiş hâlâ çok canlıydı. Bazıları “sanki dün olmuş gibi hissediyorum” derken, diğerleri hâlâ aynı duyguları — pişmanlık, suçluluk, üzüntü, kendini suçlama — taşıdıklarını ifade etti. Buna karşılık, kendini affedebilenler “bunu geride bırakıp hayatıma devam etmeliydim” diyerek geleceğe odaklandılar.

 

İkinci tema “sorumluluk”tu. Bazı katılımcılar, zararı önlemek için daha kararlı davranmadıkları için kendilerini suçladı. Kendini affedemeyenlerde, zaman zaman sorumluluğu inkâr etme ile aşırı suçlama arasında gidip gelen bir iç çatışma gözlendi. Kendini affedebilenlerde ise hem sorumluluğu hem de sınırlılıklarını kabul etme önemliydi: “Kusurlarımı kabul ettim ama kendimi sonsuza kadar cezalandırmamayı öğrendim.”

 

Bazı kişiler için hata, kimliklerini sarstı. “Asla aldatmam diye düşünürdüm” diyen bir katılımcı, utanç ve kendinden iğrenme duygularını paylaştı. Buna karşın, kendini affedenler için süreç, değerlerle yeniden bağ kurma anlamına geldi: “İyi bir ebeveyn olabilmek için kendimi affetmem ve kızımın geleceğine odaklanmam gerekiyordu.”

 

Affedemeyenler genellikle dikkat dağıtma yöntemlerine başvurdu — işe gömülmek, oyun oynamak, sürekli meşgul olmak. Bu stratejiler kısa vadede rahatlama sağlasa da uzun vadede duygusal yükü hafifletmedi. Kendini affedebilenler ise “üzerinde çalışarak”, acı verici duygularla yüzleşerek ve olayı yeniden anlamlandırarak ilerlediler. Bir katılımcı şöyle yazdı: “Tırmanılması zor bir dağ gibiydi ama sonunda başardım ve artık rahatladım.”

 

Sonuç olarak, kendini affetme yalnızca zamanla geçecek bir süreç değildir; suçlulukla yüzleşmeyi, sorumluluğu anlamlandırmayı ve sosyal destekle duygusal onarımı içerir. Woodyatt, bu süreci şöyle özetliyor: “Utanç ve suçluluğun kökenini anlayarak, ahlaki yaradan ahlaki onarıma geçiş yapmak — öz-yeterliliği ve ahlaki kimliği yeniden inşa etmek.”

 

Bu bulgular, yalnızca klinik ortamlarda değil, günlük yaşamda da insanların kendilerini affetme süreçlerine daha bilinçli destek olabilmemiz için önemli ipuçları sunuyor.

 

Kaynakça: https://www.bps.org.uk/research-digest/what-makes-self-forgiveness-so-difficult

Türkçeye Çeviren – Düzenleyen: Fatih Özmez

Etiketler

Psikolojik destekUtanç duygusuDuygusal iyileşmeSuçluluk duygusuİnsanları affetmenin önemiSuçluluk duygusu ve travmalarÖz şefkatpsikolojik iyileşmekendini affetmeköz affetmekendini affedememekaffetme süreciahlaki yaralanmaiçsel onarımaffetme terapisitravma sonrası iyileşmeiçsel barışruh sağlığıöz farkındalık

Yazar Hakkında

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül

Psk. Dan. Veysel Hasan Gül

Veysel Hasan Gül, Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü’nden mezun olmuştur. Aynı üniversitede Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nü de tamamlayarak çift anadal yapmıştır. Ayrıca Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü yandal programını bitirmiştir. Lisans eğitimini takiben, Millî Eğitim Bakanlığı Ankara Hizmet İçi Eğitim Enstitüsü’nden "Özel Eğitim Alan Uzmanlığı" almıştır. Aile Danışmanlığı eğitimini ise doğrudan Millî Eğitim Bakanlığı'nın akreditasyonu ve yetkilendirmesi ile tamamlamıştır. Psikoloji alanında kuramsal eğitimlerine varoluş psikoterapi üzerine doktor Erkan Kalem'den temel eğitim ve süpervizyon eğitimlerini almış olup, vaka süpervizyonlarını sürdürmektedir. Bilişsel Davranışçı Terapi eğitimini Prof. Dr. Şükrü Uğuz'dan almıştır. Çocuk ve ergenlerde gelişim alanında ilkel refleks eğitimi ve öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu üzerine Brainfit eğitimini Dr. Mehmet Engin Uysal'dan almıştır, süpervizyonlarına devam etmektedir. Birçok özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde kuruculuk, eğitim koordinatörlüğü, okul psikolojik danışmanlığı görevlerinde bulunmuştur. Ayrıca Adana UCİM (Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği) Rehabilitasyon Başkanlığı görevinde bulunmuştur. 2013 yılından bu yana aktif olarak sahada görev yapan Gül, 10 yılı aşkın mesleki deneyime sahiptir. Kariyeri boyunca bireysel danışmanlık, çocuk ve ergen danışmanlığı, aile danışmanlığı ve ruh sağlığı alanlarında çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Hâlen Adana’nın Seyhan ilçesinde bulunan Varlık Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde hizmet vermeye devam etmektedir. Poyep Çocuk ve Ergen Gelişim markasının kurucusudur.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.