Katarakt

Katarakt, bulanık görmeye sebep olan ileri vakalarda körlüğe neden olabilen göz merceğinin saydamlığını yitirmesi durumudur. Katarakt dünyada en önemli tedavi edilebilir körlük sebeplerindendir. İlaçla tedavisi söz konusu değildir ve tek tedavisi yöntemi cerrahidir.

Katarakt

Katarakt

Opr. Dr. Mehmet Fatih Arslan

Katarakt nedir?

Katarakt, bulanık görmeye sebep olan ileri vakalarda körlüğe neden olabilen göz merceğinin saydamlığını yitirmesi durumudur. Latince "catarractes" kelimesi şelale anlamına gelmektedir. Şelalenin suyunun çalkantılı akışından oluşan köpüklü beyaz opaklık, kataraktlı bir hastanın görüşüne benzetilmiştir. Katarakt dünyada en önemli tedavi edilebilir körlük sebeplerindendir.

Katarakt çeşitleri nelerdir?

Katarakt, dört farklı grupta sınıflandırılır:

  1. Yaşlılığa Bağlı Katarakt: Toplumda en sık görülen tür olan ve yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan bu tipte kataraktın belirtileri, yaşın ilerlemesiyle artış gösterir. Genellikle 50-60 yaş aralığındaki bireylerin yaklaşık olarak %50'sinde, 80 yaş ve üzerindeki bireylerin ise hemen hemen hepsinde az da olsa katarakt görülür.

  2. Konjenital (Doğumsal) Katarakt: Yenidoğanlarda görülen bu tür, bebeklerin göz bebeği renklerinin farklı olması veya şaşılık şeklinde görülür. Eğer konjenital katarakt bebeğin görüşünü etkiliyorsa bir an önce ameliyat edilmesi gerekir. Yoksa  ambliyopi yani göz tembelliği gelişir. Zamanında cerrahi yapılmayanlarda kalıcı görme kayıpları neredeyse kaçınılmazdır.

 

  1. Sekonder Katarakt: Önceden katarakt operasyonu geçirmiş kişilerde görülen sekonder katarakt, lens kapsülünün buğulanmasından kaynaklanır. Ameliyattan yıllar sonra bile gelişebilir. Lazer tedavisiyle birkaç dakika içerisinde kapsül buğulanması giderilebilir.

  2. Travmatik Katarakt: Göz travmalarına bağlı olarak oluşan bu tip katarakt delici nitelikte sivri cisimlerin  göze batmasıyla ya da künt göz travmalarıyla meydana gelebilmektedir.

Kataraktın nedenleri nelerdir?

  • Yaşlanma

  • Göz yaralanmaları gibi travmalar, glokom (göz tansiyonu), üveit (göz içi iltihabı)

  • Uzun süreli kortikosteroid kullanımı

  • Güneş ışığına fazla maruz kalma

  • Metabolik bozukluklar (diabet)

  • Yetersiz beslenme

 

Patogenez

Göz merceği çok miktarda sitoplazmik protein ihtiva eden özelleşmiş hücrelerden oluşur. Bu proteinler merceğin şeffaf olmasını sağlarlar. Vücudumuzda bulunan diğer epitel hücrelerden farklı olarak, lens cansız hücreleri yapısından uzaklaştıramaz; bu hücrelerin birikmesiyle mercek şeffaflığını yıllar içinde yitirmeye başlar.

Kataraktın belirtileri nelerdir?

Katarakt gelişimi, ağrısız ve progresif (ilerleyici) bir süreçtir. Hastalar sıklıkla iki taraflı semptomlarla başvururlar ve gece görüş sorunları (araba farlarında parlama, trafik işaret ve levhalarını okumakta güçlük), küçük yazıları okumada güçlükten yakınırlar. Katarakt olgusu genellikle 60 yaş üstü hastalarda görülmesine karşın daha önce belirttiğimiz bazı faktörler kaynaklı daha erken yaşlarda da karşılaşabildiğimiz bir durumdur.

Hastalarda genellikle opak görüntünün oluşmasından önce mevcut miyopluğunda artış gözlenebilir. Bazı hastaların uzağı görme kabiliyetinde azalma, yakını görme kabiliyetinde artış olmasına sebep olan bu duruma miyopik kayma denir. Bu durumun asıl sebebi zamanla saydamlığını kaybeden ve kalınlaşan merceğin kırma yeteneğinde artıştır.

Katarakt tanı ve değerlendirmesi nasıl yapılır?

Lens opasitesi, kataraktın türü ve sertliği direkt oftalmoskop veya en sağlıklı olanı biyomikroskopik muayene ile göz hekimi tarafından doğrulanabilir.

Katarakt nasıl tedavi edilir?

 İlaçla tedavisi söz konusu değildir ve tek tedavisi yöntemi cerrahidir.

Ne zaman ameliyat olmak gerekir?

Bulanık görme günlük yaşamı etkilemeye başladığı zaman ameliyat kararı almak en doğru seçenektir. Bilhassa araç kullananların ameliyatı kesinlikle geciktirmemesi gerekir. Çok ileri seviyede gecikmiş kataraktlarda göz tansiyonunda yükselme ve kalıcı görme kayıplarının gelişmesi de söz konusu olabilmektedir. Kataraktlı hastalarda gece araba kullanırken karşıdan gelen farlar geçici ve ani ışık dağılımına neden olarak kazalara sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle katarakt tanısı konulduysa göz doktorunuzun sizin için en uygun zamanda belirleyeceği ameliyat tarihine uymak doğru bir yaklaşım olacaktır. Bilhassa kataraktın çok sertleşmeden alınması ameliyat başarısını artırmaktadır.

Ameliyat Nasıl Yapılır?

Hastaneye yatış gerektirmeden gerçekleştirilebilen ve günlük işlere kolayca dönüş yapılabilmesini sağlayan bir ameliyattır. Operasyondan takribi 1 saat önce göze damlatılan damla ile göz bebekleri büyütülür. Operasyondan hemen önce göz damlasıyla kataraktlı göz uyuşturulur. Kullanılan FAKO (fakoemülsifikasyon) yöntemi ile 10 dakika gibi kısa bir zaman diliminde; küçük bir kesiden göz içerisine girilerek ultrason enerjisi vasıtasıyla kataraktlı kısım eritilip dışarı alınır ve akabinde yerine intraoküler (göz içi) mercek yerleştirilir. Ameliyat süresi hekimin tecrübesine göre daha kısa ya da uzun olabilmektedir. Bu işlemin küçük bir kesi ile gerçekleştiriliyor olması operasyon sonrası hastanın iyileşme sürecinin daha hızlı olmasına fayda sağlayacaktır. Kataraktın sertliğine göre günlük hayata dönüş süreci değişiklik gösterse de genellikle birkaç gün içerisinde hastalar araç kullanma, televizyon seyretme, kitap okumak vb. günlük işlerini yapabilecek hale gelmektedirler.

Trifokal (Akıllı) mercekler

Katarakt ameliyatı sonrası gözlük kullanma ihtiyacını en aza indirgemeyi sağlamak için trifokal mercekler geliştirilmiştir. Trifokal lens olarak adlandırılan bu lensler yakın, orta ve uzak mesafede net bir görüş sağlama kabiliyetine sahip merceklerdir. Bu lensler sayesinde hastanın operasyon sonrası yakın ve uzak gözlüğü ihtiyacı ortadan kalkmaktadır.

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler

  1. Ameliyatlı gözünüzü kesinlikle ovuşturmayın ve baskı uygulamayınız.

  2. Ameliyatlı gözünüzün bulunduğu tarafa yatmayınız.

  3. Ameliyatlı göz, su ve sabunla temas ettirilmemelidir.

  4. Ağır bedensel hareketlerden kaçının.

  5. Doktorunuz onaylamadan araç kullanmayın.

  6. Ameliyat sonrası kontrollerinizi kesinlikle aksatmayın. (1. Gün, 3. Gün, 1. Hafta, 1. Ay)

  7. Doktorunuzun verdiği damlaları düzenli kullanın.

Katarakt nedir?

Katarakt, bulanık görmeye sebep olan ileri vakalarda körlüğe neden olabilen göz merceğinin saydamlığını yitirmesi durumudur. Latince "catarractes" kelimesi şelale anlamına gelmektedir. Şelalenin suyunun çalkantılı akışından oluşan köpüklü beyaz opaklık, kataraktlı bir hastanın görüşüne benzetilmiştir. Katarakt dünyada en önemli tedavi edilebilir körlük sebeplerindendir.

Katarakt çeşitleri nelerdir?

Katarakt, dört farklı grupta sınıflandırılır:

  1. Yaşlılığa Bağlı Katarakt: Toplumda en sık görülen tür olan ve yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan bu tipte kataraktın belirtileri, yaşın ilerlemesiyle artış gösterir. Genellikle 50-60 yaş aralığındaki bireylerin yaklaşık olarak %50'sinde, 80 yaş ve üzerindeki bireylerin ise hemen hemen hepsinde az da olsa katarakt görülür.

  2. Konjenital (Doğumsal) Katarakt: Yenidoğanlarda görülen bu tür, bebeklerin göz bebeği renklerinin farklı olması veya şaşılık şeklinde görülür. Eğer konjenital katarakt bebeğin görüşünü etkiliyorsa bir an önce ameliyat edilmesi gerekir. Yoksa  ambliyopi yani göz tembelliği gelişir. Zamanında cerrahi yapılmayanlarda kalıcı görme kayıpları neredeyse kaçınılmazdır.

 

  1. Sekonder Katarakt: Önceden katarakt operasyonu geçirmiş kişilerde görülen sekonder katarakt, lens kapsülünün buğulanmasından kaynaklanır. Ameliyattan yıllar sonra bile gelişebilir. Lazer tedavisiyle birkaç dakika içerisinde kapsül buğulanması giderilebilir.

  2. Travmatik Katarakt: Göz travmalarına bağlı olarak oluşan bu tip katarakt delici nitelikte sivri cisimlerin  göze batmasıyla ya da künt göz travmalarıyla meydana gelebilmektedir.

Kataraktın nedenleri nelerdir?

  • Yaşlanma

  • Göz yaralanmaları gibi travmalar, glokom (göz tansiyonu), üveit (göz içi iltihabı)

  • Uzun süreli kortikosteroid kullanımı

  • Güneş ışığına fazla maruz kalma

  • Metabolik bozukluklar (diabet)

  • Yetersiz beslenme

 

Patogenez

Göz merceği çok miktarda sitoplazmik protein ihtiva eden özelleşmiş hücrelerden oluşur. Bu proteinler merceğin şeffaf olmasını sağlarlar. Vücudumuzda bulunan diğer epitel hücrelerden farklı olarak, lens cansız hücreleri yapısından uzaklaştıramaz; bu hücrelerin birikmesiyle mercek şeffaflığını yıllar içinde yitirmeye başlar.

Kataraktın belirtileri nelerdir?

Katarakt gelişimi, ağrısız ve progresif (ilerleyici) bir süreçtir. Hastalar sıklıkla iki taraflı semptomlarla başvururlar ve gece görüş sorunları (araba farlarında parlama, trafik işaret ve levhalarını okumakta güçlük), küçük yazıları okumada güçlükten yakınırlar. Katarakt olgusu genellikle 60 yaş üstü hastalarda görülmesine karşın daha önce belirttiğimiz bazı faktörler kaynaklı daha erken yaşlarda da karşılaşabildiğimiz bir durumdur.

Hastalarda genellikle opak görüntünün oluşmasından önce mevcut miyopluğunda artış gözlenebilir. Bazı hastaların uzağı görme kabiliyetinde azalma, yakını görme kabiliyetinde artış olmasına sebep olan bu duruma miyopik kayma denir. Bu durumun asıl sebebi zamanla saydamlığını kaybeden ve kalınlaşan merceğin kırma yeteneğinde artıştır.

Katarakt tanı ve değerlendirmesi nasıl yapılır?

Lens opasitesi, kataraktın türü ve sertliği direkt oftalmoskop veya en sağlıklı olanı biyomikroskopik muayene ile göz hekimi tarafından doğrulanabilir.

Katarakt nasıl tedavi edilir?

 İlaçla tedavisi söz konusu değildir ve tek tedavisi yöntemi cerrahidir.

Ne zaman ameliyat olmak gerekir?

Bulanık görme günlük yaşamı etkilemeye başladığı zaman ameliyat kararı almak en doğru seçenektir. Bilhassa araç kullananların ameliyatı kesinlikle geciktirmemesi gerekir. Çok ileri seviyede gecikmiş kataraktlarda göz tansiyonunda yükselme ve kalıcı görme kayıplarının gelişmesi de söz konusu olabilmektedir. Kataraktlı hastalarda gece araba kullanırken karşıdan gelen farlar geçici ve ani ışık dağılımına neden olarak kazalara sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenle katarakt tanısı konulduysa göz doktorunuzun sizin için en uygun zamanda belirleyeceği ameliyat tarihine uymak doğru bir yaklaşım olacaktır. Bilhassa kataraktın çok sertleşmeden alınması ameliyat başarısını artırmaktadır.

Ameliyat Nasıl Yapılır?

Hastaneye yatış gerektirmeden gerçekleştirilebilen ve günlük işlere kolayca dönüş yapılabilmesini sağlayan bir ameliyattır. Operasyondan takribi 1 saat önce göze damlatılan damla ile göz bebekleri büyütülür. Operasyondan hemen önce göz damlasıyla kataraktlı göz uyuşturulur. Kullanılan FAKO (fakoemülsifikasyon) yöntemi ile 10 dakika gibi kısa bir zaman diliminde; küçük bir kesiden göz içerisine girilerek ultrason enerjisi vasıtasıyla kataraktlı kısım eritilip dışarı alınır ve akabinde yerine intraoküler (göz içi) mercek yerleştirilir. Ameliyat süresi hekimin tecrübesine göre daha kısa ya da uzun olabilmektedir. Bu işlemin küçük bir kesi ile gerçekleştiriliyor olması operasyon sonrası hastanın iyileşme sürecinin daha hızlı olmasına fayda sağlayacaktır. Kataraktın sertliğine göre günlük hayata dönüş süreci değişiklik gösterse de genellikle birkaç gün içerisinde hastalar araç kullanma, televizyon seyretme, kitap okumak vb. günlük işlerini yapabilecek hale gelmektedirler.

Trifokal (Akıllı) mercekler

Katarakt ameliyatı sonrası gözlük kullanma ihtiyacını en aza indirgemeyi sağlamak için trifokal mercekler geliştirilmiştir. Trifokal lens olarak adlandırılan bu lensler yakın, orta ve uzak mesafede net bir görüş sağlama kabiliyetine sahip merceklerdir. Bu lensler sayesinde hastanın operasyon sonrası yakın ve uzak gözlüğü ihtiyacı ortadan kalkmaktadır.

Ameliyat sonrası dikkat edilmesi gerekenler

  1. Ameliyatlı gözünüzü kesinlikle ovuşturmayın ve baskı uygulamayınız.

  2. Ameliyatlı gözünüzün bulunduğu tarafa yatmayınız.

  3. Ameliyatlı göz, su ve sabunla temas ettirilmemelidir.

  4. Ağır bedensel hareketlerden kaçının.

  5. Doktorunuz onaylamadan araç kullanmayın.

  6. Ameliyat sonrası kontrollerinizi kesinlikle aksatmayın. (1. Gün, 3. Gün, 1. Hafta, 1. Ay)

  7. Doktorunuzun verdiği damlaları düzenli kullanın.

 

Bu makale 6 Ekim 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Mehmet Fatih Arslan

Opr. Dr. Mehmet Fatih Arslan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden 1996 yılında mezun olmuştur. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden göz uzmanlığını almıştır. 26 yılı aşkın süredir göz doktorluğu yapmaktadır. Uyguladığı hizmetler: katarakt cerrahisi, blefaroplasti (göz kapağı estetiği), göz tansiyonu ameliyatı (glokom ameliyatı), şaşılık cerrahisi, pterjium ameliyatıdır. Opr.Dr. Mehmet Fatih Arslan'ın bugüne kadar 50.000'in üzerinde vaka yapmıştır. 

Etiketler
Katarakt problemi
Op. Dr. Mehmet Fatih Arslan
Op. Dr. Mehmet Fatih Arslan
İstanbul - Göz Hastalıkları
Facebook Twitter Instagram Youtube