Doktorsitesi.com

Kadında kısırlık nedenleri?

Prof. Dr. Ümit Özekici
Prof. Dr. Ümit Özekici
28 Ağustos 2014351 görüntülenme
Randevu Al
Kadında kısırlık nedenleri?

• Yaş; 32 yaşından sonra bir kadının yumurta sayısı ve kalitesi azalır. 30’lu yaşların ortasında yumurta kaybı artar.

• Fallop tüpü hasarı ya da tıkanıklığı; genellikle cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan klamidya enfeksiyonunun sebep olduğu fallop tüpü iltihabı en sık görülme nedenidir. Diğer nedenler geçirilmiş dış gebelik ya da daha önce geçirilmiş karın operasyonlarıdır.

• Endometriozis; bazı durumlarda rahmin içindeki endometriyal dokular normalde bulunmadıkları rahmin dışında büyüyebilirler. Bu durum endometriozis olara adlandırılır ve sperm taşınmasını, yumurta kalitesini, yumurtalıklar ile fallop tüplerinin fonksiyonunu etkiler.

• Yumurtlama bozuklukları; bazı durumlarda da yumurtalıklardan yumurta salınması olmayabilir. Altta yatan nedenler, yaralanma, tümörler, aşırı egzersiz ve açlık olabilir. Buna ek olarak bazı ilaçlar yumurtlama bozukluklarına sebep olabilir.

• Yüksek prolaktin seviyesi (Hiperprolaktinemi); prolaktin, süt üretimini uyaran hormondur. Yüksek seviyede olması yumurtlamayı etkileyebilir.

• Polikistik over sendromu; ovulasyon problemine neden olan çok fazla miktarda androjen hormonu üretilir. PCOS ayrıca insülin direnci ve obezite ile de ilişkilidir.

• Erken menopoz; 40 yaş öncesinde ovaryan folliküllerin erken tükenmesi sonucu adet kanamasının olmamasıdır. Nedeni genellikle bilinmemekle birlikte, belirli koşullar, bağışıklık sistemi hastalıkları, radyasyon veya kemoterapi tedavisi ve sigara dahil olmak üzere erken menopoz ile ilişkilidir.

• Miyomlar; 30’lu 40’lı yaşlardaki kadınlarda sık görülen rahim duvarındaki iyi huylu tümörlerdir. Nadiren fallop tüplerineki geçişi engelleyerek kısırlığa neden olabilir. Daha sıklıkla miyom döllenmiş yumurtanın doğru implantasyonuna müdahale eder.

• Pelvik yapışıklıklar; pelvik enfeksiyon, apandisit, karın ve pelvik cerrahisi sonrası organları bağlayan skar (yara) dokusu bantları olarak tanımlanır. Bu skar dokusu oluşumu doğurganlığı bozabilir.

• İlaçlar; bazı ilaçların kullanımı geçici olarak infertilite yapabilir. Çoğu durumda ilaç kullanımı durdurulduğunda infertilite geri dönmüştür.

• Tiroid hastalıkları; tiroid bezi bozukluklarında çok fazla (hipertiroidi) ya da çok az (hipotiroidi) tiroid hormonu salgılanabilir, bu da adet görmeyi engelleyebilir ve infertiliteye neden olur

• Kanser ve tedavisi; belli kanserler özellikle de kadın üreme sistemi kanserleri ciddi bir şekilde kadın infertilitesine zarar vermektedir. Radyasyon ve kemoterapi de kadının doğurganlığını etkiler. Kemoterapi kadın ve erkekte de üreme fonksiyonlarına zarar verebilmektedir.

• Sigara; rahim ağzı ve tüplere zarar vermenin yanı sıra düşük ve dış gebelik riskini arttırır.

• Kilo; çok kilolu ya da aşırı zayıfsanız yumurtlama olmaz.

• Seksüel hikaye; cinsel yolla bulaşan hastalık öykünüzün olması çocuk sahibi olmanızı zorlaştırır.

•  Alkol;

• Kafein; günde 6 fincan kahveye eşdeğer kafein tüketmeniz fertilite oranınızı azaltır.

• Diğer tıbbi koşullar nedeniyle; gecikmiş puberte ya da amenoreyle ilişkili tıbbi durumlar, Cushing hastalığı, orak hücre hastalığı, böbrek hastalığı ve diyabet kadın infertilitesini etkileyebilir.

Etiketler

Kadınlarda kısırlığın sebepleri nelerdirKadınların doğurganlığını azaltan nedenlerKadınlarda kısırlık neden olurKadınların çocuk sahibi olmasını engelleyen faktörlerİnterfilitenin sebepleri nelerdir

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Ümit Özekici

Prof. Dr. Ümit Özekici

Prof. Dr. Ümit ÖZEKİCİ, tıp eğitimini İstanbul Tıp Fakültesi'nde tamamlamış ve tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise yine aynı üniversitenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda  yapmış ve Kadın Haatalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur. 1989 yılında Göttingen Üniversitesi Tıp Fükültesi’nde ilk fertilite eğitimine başlamış olan Dr. ÖZEKİCİ, 1991-1992 yılları arasında ise yardımcı üreme eğitimi için Nottingham Üniversitesi Queen’s Medical Center’de konuk öğretim üyesi olarak IVF/ ICSI, endoskopik ve mikrocerrahi konularında çalışmalar yapmıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.