Kadın infertilitesi ve diyet: doktorum ne yemeliyim?

Kadın infertilitesi ve diyet: doktorum ne yemeliyim?

İnfertilite problemi üreme çağındaki kadınların %15,5’ni etkilemektedir. Gebe kalan kadınlarda embriyonun rahime tutunmasından sonra %30’u maalesef düşükle sonuçlanmaktadır. Günlük diyet alışkanlıklarımız pek çok sağlık alanını etkilediği gibi hem kendiliğinden gebe kalma, hem tüp bebek yöntemi ile gebe kalma hem de bu gebeliklerin devamını etkileyebilmektedir.

1.Folik Asit: Folik asit kadınlarda yumurta gelişimi, döllenme ve embriyo gelişimde çok önemli bir basamak olan DNA sentezinde rol oynamaktadır. Folik asit alımının yumurtlama sorunu nedeniyle gebelik oluşmama riskini %30 azalttığı gösterilmiştir.  Tüp bebek tedavisinde folik asit kullanan hastalarda kullanmayanla göre gebelik oranı daha yüksek bulunmuştur. Gebelik planlayan kadınların günde en az 400 mikrogram folik asit almaları önerilmektedir.

1. D vitamini: D vitamini vücudumuzda sadece kemikler üzerinde değil, üreme fonksiyonlarına da etkisi olduğu gösterilmiştir. D vitamin düzeyi 30 ng/mL’den düşük olan hastalarda tüp bebek tedavisi ile gebelik oluşma şansı daha az bulunmuştur. Tüp bebek hastalarında D vitamini takviyesi ile D vitamini düzeyi normal düzeye gelen hastalarda gebelik ve canlı doğum oranı D vitamin düzeyi düşük olanlara oranla 1,34 kat artmaktadır.

3. Karbonhidrat Tüketimi: Fazla miktarda karbonhidrat tüketimi ve yüksek glisemik yükü içeren gıdalarla beslenen kadınlarda yumurtlama sorunlarına bağlı kısırlık daha sık görülmektedir. Polikistik  over sendromlu (PKOS) kadınların diğer kadınlara kıyasla yüksek glisemik indekse sahip karbonhidratları daha çok tükettiği tespit edilmiştir. Özellikle tüp bebek tedavilerinde öncesinde ve sonrasında tam tahıllı, lif içeriği yüksek gıdalarla beslenme başarı şansını artırmaktadır.

4. Yağlar Tüketimi:  Yağlardan elde edilen yağ asitleri vücudumuzda enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Yumurta gelişimi ve erken embriyo dönemlerinde bu yağ asitleri de enerji kaynağı olarak kullanılmaktadır. Trans yağ aisid içeren gıdalarla beslenen kadınlarda yumurtlama sorunlarına bağlı kısırlık, endometriozis görülme riskinin daha yüksek olduğu gözlenmiştir. Özellikle PKOS’lu veya endometriozisi olan kadınların omega -3 gıda takviyesi alması veya omea -3 içeriği yoğun olan besinler tüketmesi önerilmektedir. Yapılan bilimsel çalışmalarda özellikle omega-3 yağ içeriği diyetle beslenen kadınlarda aylık gebe kalma ihtimalinin diğer kadınlarda daha yüksek olduğu gösterilmiştir. Tüp bebek uygulanan hastalarda hastanın serum omega-3 yağ düzeyinin %1 artırılması gebelik ve canlı doğum şansını %8 artırmaktadır.

5. Protein Tüketimi: Günlük protein ihtiyacının çok büyük bir kısmı; kırmızı ve beyaz et, baklagiller, süt ve süt ürünler ve balıktan karşılanmaktadır. Günlük ihtiyaç minimal fiziksel bir aktiviteye sahip bir kadında 0,8 gr/ kg şeklindedir. İnfertil kadınlarda günlük protein alım miktarının ne olması gerektiği veya proteinlerin hangi gıdalardan alınmasının daha iyi olacağı ile ilgili net bir öneri maalesef bulunmamaktadır. Bununla birlikte kırmızı etin yoğun tüketilmesinin yumurtlama sorunları oluşturabileceği ileri sürülmektedir. Tüp bebek tedavisinde balık, yumurta ve sebze ağırlıklı protein alınmasının daha iyi olduğu, aşırı kırmızı et tüketilmesinin embriyo gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olduğun dair bazı kanıtlar bulunmaktadır.

Sonuç olarak folik asit kullanımı, D Vitamini, omega-3 unsature yağlar, tam tahıllı gıdalar, mevye, sebze, balık, zeytinyağı, Akdeniz diyeti ile beslenenlerde Tüp Bebek tedavi başarı ihtimali artmaktadır. Yüksek glisemik içeriğe sahip karbonhidratlar, trans yağlar, fast-food tarzı beslenmeden kaçınmak gerekmektedir.

Bunun yanı sıra gıdalarda özellikle besinlerin raf ömrünü uzatan kimyasal koruyucular, gıdaların bulunduğu plastik kaplar, meyve ve sebzelerdeki pestisitler, hormonlar, et ürünlerindeki antibiyotikler ve hormonlar, derin deniz balıklarındaki civa gibi faktörlerin üreme sağlığımızdaki olumsuz etkileri ile endişeler devam etmektedir. Örneğin Pet su şişeleri, damacanalar, biberonlar, plastik saklama kapları, su içtiğiniz karton ve plastik bardaklarda bulunan Bisfenol-A isimli kimyasal madde troid hormonları, büyüme hormonu, östrojen ve testesteron hormonlarının üretimini değiştirebilir. Soya içeren gıdalar ve folik asit bisfenol-A nın bu zararlı etkisini azaltmaktadır.

Bu makale 19 Aralık 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Semih Zeki Uludağ

Prof..Dr Semih Zeki Uludağ, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1993 yılında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2000 yılında başarıyla tamamlayarak Tıp Doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise,yine Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında 2001 yılında aynı Üniversite'de Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji Araştırma Görevlisi olarak çalışmaya başlamıştır. 2018 Yılında ise, Kadın Hastalıkları ve Doğum Dalı'nda Doçent olarak çalışmalarına devam etmiştir.

Kadirli Devlet Hastanesi, Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi,Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesin'de görev almiş olan Prof .Dr Semih Zeki Uludağ,mesleki çalişmalarına şu an Özel Memorial Kayseri  Hastanesi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
whatsapp
instagram
Etiketler
Tüp bebek süreci
Prof. Dr. Semih Zeki Uludağ
Prof. Dr. Semih Zeki Uludağ
Kayseri - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube