İnternet ve siberseks bağımlılığı

İnternet ve siberseks bağımlılığı

1990 yıllarından itibaren İnternetin hayatımıza girmesi ve günlük kullanımının artmasıyla birlikte daha önce var olmayan bazı yeni davranışlar ve psikolojik sorunlar ortaya çıkmaya başladı.

İnternet bağımlılığı ilk olarak 1996 yılında APA’nın Toronto’daki toplantısında dile getirildi. Amerikalı psikolog Kimberly Young İnternet bağımlığının alkol ve uyuşturucu gibi diğer bağımlılıklarla aynı şekilde geliştiğini gösteren bir araştırma yayınladı. Araştırma sonuçları, İnternet bağımlılığının da tüm diğer bağımlılıklar gibi kişinin iş ve sosyal yaşamında daralmalara, evlilik ilişkisinde bozulmalara ve hayatının tümünde sorunlara neden olduğunu gösteriyordu. “Sex and the Internet, A guidebook for clinicians” kitabının yazarı, Amerikalı psikolog Al Cooper’ın siberseks ve İnternette porno kullanımıyla ilgili 7 binin üzerinde Amerikalı erkekle yaptığı anketin sonuçları, yaklaşık 400 kişinin günde ortalama 5-7 saat arasında bu amaçla internet kullandığını ortaya koydu.

Diğer bağımlılıkların aksine siberseks ve pornografi bağımlığı fizyolojik bir bağımlılık yaratmaz, daha çok psikolojik bir bağımlılıktır. Bununla birlikte mastürbasyonun eşlik ettiği pornografi kullanımında, orgazm sonrası salgılanan serotonin hormonuna bağlı bir fiziksel bağımlılıktan söz edilebilir. Ancak siberseks ve pornografi bağımlığı konusunda her türlü genellemeden, hızlı tanılamadan kaçınılmalıdır. Hemen herkes zaman zaman böyle istekler duyabilir, merak edebilir, İnterneti bu amaçla kullanabilir. Bu durum abartılı olmadığı, kişinin işlevselliğini bozmadığı, evlilik ve çift ilişkisini etkilemediği sürece bir problem veya bağımlılık olarak görülmez.

Pornografi, içsel dünyanın bir ekran üzerinden yansıtıldığı, fantezilerin karşılığını bulduğu, hayalle gerçeğin karıştığı bir olgudur. Cinsel fantezilerin cinsel hayatı beslediği, bu nedenle birçok çiftin zaman zaman erotizmi artırmak için bu tür filmler seyrettiği bilinen bir gerçek. Bununla birlikte bu tür filmlerin abartılı ve yanlış yorumlanması, cinsellik algısının bozulmasına, eşlerin birbirlerinden gerçekçi olmayan beklentiler içine girmesine ve aralarındaki cinsel uyumun bozulmasına yol açabilmektedir. Bu bağlamada psikoterapi yaklaşımı, çiftin kendileriyle ilgili beden algıları, kendilerini ve birbirlerini ne kadar seksi buldukları ve erotize edebildikleri üzerine odaklanır. Sonrasında pornografik görüntülerde onları neyin tahrik ettiğini konuşarak cinsel davranışlarını belirli sınırlar içerisinde bu doğrultuda yeniden oluşturmaları üzerinde çalışılır.

Her psikoterapi kuramının siberseks ve pornografi bağımlığına karşı kendine özgü yöntemleri vardır. Örneğin, bilişsel-davranışçı kuram, bağımlılık yaratandan uzaklaşmayı, bağımlılığa neden olan düşünce ve yargıların yeniden düzenlenmesini öngörür. Hangi psikoterapi yaklaşımına dayanırsa dayansın başarılı bir tedavi için kişinin bu bağımlılıktan kurtulmak istemesi, yoksunluğunun yaratacağı acıyla baş edecek güç ve motivasyonu bulması gerekir. Diğer bağımlılık sorunlarında olduğu gibi siberseks ve pornografi bağımlılığında da en dikkat çekici ve başarılı yöntemlerden biri, bir uzman eşliğinde yürütülen, katılımcıların kendi deneyimlerini ve baş etme becerilerini dile getirdikleri paylaşım grupları ve grup terapileridir. Amerika ve batı Avrupa’da yaygın olan bu gruplar ülkemizde henüz yeterince yaygın değildir.

Tedavi edilmeyen cinsel bağımlılık zamanla Parafili denilen bu cinsel sapmalara dönüşebilir Parafili yasalar karşısında suç oluşturan çocuklarla, yaşlılarla, hayvanlarla ya da ölülerle cinsel ilişki gibi birçok çeşidi olan, toplum ahlakı ve değerlerine ters düşen tedavisi güç cinsel sapıklıklardır.

Siberseks ve Pornografi Bağımlılığından Kurtulmak İçin 12 Öneri:

Bütün diğer bağımlılıklarda olduğu gibi pornografi bağımlığından da ancak bu durumdan gerçekten kurtulmak isteyenler kurtulabilmektedir. Bu kişilerin süreci daha hızlı ve kolay atlatabilmeleri için aşağıdaki önerileri dikkate almalarında fayda olacaktır:

1-Bilgisayarınızda geniş bir temizlik yapın. Cinsellik ve pornografiyle ilgili tüm web sitesi bağlantılarını, filmleri ve internet arama geçmişi silin.

2-Pornografiye ulaşmanızı ve izlemenizi sağlayan programları bilgisayarınızdan kaldırın.

3-Pornografik sitelere girmenizi engelleyen filtreleri olan güvenlik programları yükleyin.

4-Üye olduğunuz pornografi ve siberseks sitelerine üyeliğinizi sonlandırın.

5-Bilgisayarınızı odanızdan çıkarıp herkesin görebileceği bir yerde tutun.

6-İnternette bakacağınız siteleri, ne kadar süre geçireceğinizi baştan belirleyip bu süreyi aşmamaya çalışın.

7-Yalnız başınayken pornografi sitelerine girmekten kendinizi alıkoyamıyorsanız, yalnızken bilgisayarınızı açmayın.

8-İnternet bağımlılığının tedavi edilebilir bir sorun olduğunun farkında olarak gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

9-Sosyal hayatınızı genişletecek aktiviteler bulun ve yeni arkadaşlar edinebileceğiniz ortamlara girin.

10-Kendinizle pazarlık etmeyin, bir kereden bir şey olmaz diye düşünmeyin, pornografiyi tümüyle hayatınızdan çıkarma kararı alın ve bu kararı taviz vermeden uygulayın.

11-Cinsel bağımlılığın parafilik bir bozukluğa dönüşmesine izin vermeyin.

12-Evliyseniz veya bir partneriniz varsa onunla cinsel hayatınızı yeniden gözden geçirerek daha doyumlu olması için gerekirse bir cinsel terapistte danışmaktan çekinmeyin.

Bu makale 3 Nisan 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Kemal ÖZCAN

1983-1987 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde lisans ve eğitmenlik formasyonu eğitimini tamamlayan Kemal Özcan, çok sayıda seminer ve eğitimlerle alandaki çalışmalarını sürdürdü. Katıldığı seminer ve eğitimler arasında; Belçika’da “Practitioner NLP” (2008-2009), Gerald Weeks ile “Evlilik ve Çift Terapisi”, Vamık N. Volkan ile “Dinamik Yönelimli Psikoterapi”. CİSED tarafından düzenlenen “Aile Danışmanlığı”, “Cinsel Terapi Eğitimi”, “Holistik Evlilik ve Çift Eğitimi” konulu eğitimler, Gerald Weeks ile “İleri Düzey Evlilik ve Çift Terapisi”, Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nden YÖK onaylı 450 saatlik “Aile Danışmanlıǧı” ve 3 yıl süren ‘’Dinamik yönelimli psikoterapi’’ eğitimleri, yer alıyor. Ayrıca göç idaresi Başkanlığı’’nda ‘’Göç ve göçmen psikolojisi’’ konusunda uzmanlara eğitimler verdi. Ankara Ün ...

Etiketler
İnternet
Uzm. Psk. Kemal ÖZCAN
Uzm. Psk. Kemal ÖZCAN
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube