İnme, Dünya Sağlık Örgütü tarafından hızla gelişen, 24 saat veya daha uzun süren, serebral işlevlerin fokal veya global bozukluğu olarak tanımlamıştır.
İnme, dünya toplumlarında kalp hastalıkları ve kanserden sonra üçüncü ölüm nedeni olup, sakatlık ve özürlülük yapan en önemli nedenlerdendir. Yapılan epidemiyolojik çalışmalara göre inmenin insidansı 55-64 yaş arasında binde 1.7- 3.6, 64-74 yaş arasında binde 5-9 ve 75 yaşın üstünde binde 14-19 olarak bulunmuştur. İnme sonrası gelişebilecek ve mortaliteyi ve morbiditeyi arttırabilecek bir çok komplikasyon vardır. Bunlardan biri yutma bozukluğudur.
Yutma bozukluğu inme sonrası sık karşılaşılan bir komplikasyondur ve sıklığı çok geniş farklılıklarla %29-81 arasında rapor edilmektedir. yutma bozukluğu akciğer infeksiyonuna, sepsise, malnütrisyona (kötü beslenme), dehidratasyona (su kaybı), kalıcı dizabiliteye, hastanede kalış süresinde uzamaya ve mortaliteye (Ölüm) neden olabilir. İnme sonrası disfaji sebep olduğu pnömoni nedeniyle ölüm riskini arttırmakta ve in¬me sonrası hastaların üçte birinin ölümünden sorumlu tutulmaktadır. İnmeli hastalarda disfajinin erken tanı ve tedavisi sadece komplikasyon¬ları azaltmakla kalmaz aynı zamanda fonksiyonel durumu yükseltir ve hastanede kalış süresini kısaltır.
Serebral ve beyin sapı lezyonları yutma fizyolojisini bozabilir. Serebral lezyonlar çiğneme ve bolus transportunun istemli kontrolünü kesintiye uğratabilirler. Beyin sapı lezyonlarında ise oral kavitenin duyu fonksiyonları, faringeal yutmanın tetikleme süresi, laringeal elevasyon, glottik kapanma ve krikofaringeal gevşeme etkilenebilir.
Uygulanan elektroterapi yöntemiyle ve destekleyici egzersizlerle yukarda bahsedilen yutma sorunlarının tamamı ortadan kaldırılabilmektedir.
İnme ve yutma bozukluğu
