Doktorsitesi.com

İlişkide Tek Taraflı Emek: Sevgi Değil, Psikolojik Sömürü

Uzman Aile Danışmanı Gülçin Taş
Uzman Aile Danışmanı Gülçin Taş
31 Aralık 202511 görüntülenme
Randevu Al
Kendinizi, farkında olmadan  “Vazgeçilmez olmak için çabalamalıyım, yeterince çabalarsam bu iyiliği eninde sonunda görecek, buna kayıtsız kalmayacaktır" diye düşünürken buluyorsanız, ilişkinizi çaba yönünden gözden geçirmenizde fayda olabilir. İlişkide tek taraflı çabalayan olmak yıpratıcı bir durumdur. Öyleyse ne yapabiliriz?
İlişkide Tek Taraflı Emek: Sevgi Değil, Psikolojik Sömürü

Bir ilişkide en yorucu, en yıpratıcı şey “sevilmemek” deği; sürekli çaba gösterip karşılığını alamamaktır. Bu durum bir noktadan sonra sevgi olmaz; psikolojik sömürüye dönüşür. İşin sert gerçeği şu ki, eğer ilişkide hep siz koşturuyor, siz çözüyor, sen toparlıyorsanız, o ilişki zaten bitmiş demektir. Etkileşim iki kişi arasında var olur. Bu da ortak çaba ve istekliliği gerektirir.

Bir partnerin sürekli iletişimi başlatması, sorunları çözmeye çalışması, ilişkinin duygusal yükünü taşıması, karşı tarafın davranışlarını tolere etmesi, ilgiyi, sevgiyi ve emeği tek başına sunması tek taraflı emektir. Bu tabloya “fedakârlık” denmez. Bu tablo eşitsizliktir ve eşitsizlik sevginin değil, bağlanma yarasının bir sonucudur.

Bazı insanlar emeği alışveriş gibi görmez. Siz verdikçe, o almaya alışır. Sorumluluk almaktan kaçma, duygusal yüzleşmeden kaçınma, ilişkide “idare edilen” taraf olma isteği, narsistik eğilimler, manipülasyonla çözümsüzlük yaratma, ihtiyaç duyulduğunda ortadan kaybolma  emek vermeyen partnerde görebileceğiniz  tutumlardan bazıları. 

Emek vermeyen partnerler, genelde ilişkiyi bitirmez; çünkü sizden aldığı ilgi ve emeği kaybetmek istemez.. Bitmesini istemez ama varlığını da önemsemez. Sizi hep gitmekle kalmak arasında bırakır. En tehlikelisi de budur.

Peki neden tek taraflı emek veren kişi ayrılamaz? Çünkü bu kişi çoğu zaman ilişkide kalma sebebini aşk ve derin bir bağlılık sanır. Oysa psikolojik nedenler çok farklıdır: Değersizlik hissi, yalnız kalma korkusu, “Ben düzeltirim” yanılgısı ki bir nevi kahramanlığa soyunma, çocuklukta öğrenilmiş “sevilmek için uğraşma” modeli, terk edilme kaygısı, bağımlı bağlanma...Kendinizi, farkında olmadan  “Vazgeçilmez olmak için çabalamalıyım, yeterince çabalarsam bu iyiliği eninde sonunda görecek buna kayıtsız kalmayacaktır" diye düşünürken buluyorsanız, ilişkinizi gözden geçirmenizde fayda olabilir. Çünkü gerçek şu ki bir ilişkide ne kadar çok yalnız çabalıyorsan, o kadar çok kaybediyorsun.

Tek Taraflı Emek Cinsel Yaşamı Nasıl Bitirir?

Sürekli eleştirilen veya görmezden gelinen kişi, değer görmeyen kişi, duygusal yükü taşıyan kişi bedenen yakınlık kuramaz. Cinsellik sevginin değil, güvenin sonucudur. Eşitsiz ilişkilerde ise cinsel isteksizlik artar, fiziksel uzaklaşma başlar, temas rahatsız eder, kişi kendini geri çeker. Beden: “Bu ilişkide hep ben çabalıyorum, artık yoruldum.” der.  Peki Çözüm Ne? Öncelikle şunı anlamak bir başlagıç olabilir; karşı taraf değişmek istemiyorsa hiçbir şey değişmez. Bir ilişkinin düzelmesi için sorumluluğun paylaşılması, duygusal emeğin eşitlenmesi, iletişimin iki taraflı olması, partnerin öz farkındalık  kazanması gerekir. Tek taraflı emek verilen ilişkilerde genellikle sadece bir kişi yorulur, diğeri ise rahatlığın keyfini sürer. Tek taraflı emek vermek, bir kayıkta tek kişinin tek taraflı kürek çekmesine benzer. Bir süre sonra kayık kendi etrafında dönmefye başlar. Sonuç bir kısırdöngüdür. Çaba çok kıymetli bir şeydir; ancak karşılığı yoksa istismara dönüşür.  Bir ilişkide sadece sen emek veriyorsan, o ilişki sevgi değildir, bağımlılık ve sömürüdür. Ve unutmayın ki, doğru insan sizden çaba değil, varlığınızıister. Yanlış insan ise emeğinizi tüketir, kendisi hiçbir şey vermez.

Etiketler

Eşlerde güvenYalnız kalma korkusuDegersizlik hissiCinsel isteksiliksorumluluktan kaçmaİlişkilerde manipülasyonilişkilerde eleştiri ilişkilerde yakınma çift terapisi ilişki problemleri sağlıklı iletişim eleştiriyi yakınmaya dönüştürmek ilişki psikolojisi iletişim becerileri duygusal uzaklaşma ben dili empati kurmak partnerle iletişim ilişki çatışmaları ilişki danıtek taraflı çabailişkilerde fedakarlık

Yazar Hakkında

Uzman Aile Danışmanı Gülçin Taş

Uzman Aile Danışmanı Gülçin Taş

Gülçin Taş, Ankara Üniversitesi Aile Danışmanlığı (Yüksek Lisans) programından uzmanlık unvanını almıştır. Lisans eğitim hayatı içerisinde ise Atatürk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ve Ankara Bilim Üniversitesi Psikoloji Bölümü yer almaktadır. Aile içi ilişkiler ve çift terapisi alanlarında derin bilgiye sahip olan Gülçin Taş, aynı zamanda cinsel danışmanlık, boşanma oryantasyonu ve evlilik krizleri üzerine çalışmalar yürütmektedir. Ailelerin ve çiftlerin yaşadığı zorluklara empatik ve çözüm odaklı yaklaşımlarla destek sunan Gülçin Taş, bireylerin duygusal sağlığını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Her danışanına özel bir yaklaşım sergileyerek, sağlıklı iletişim ve ilişkiler kurmalarına yardımcı olmaktadır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.