Doktorsitesi.com

İkili İletişim: Anlaşılmanın ve Bağın Temeli

Psk. Barış Kızılboğa
Psk. Barış Kızılboğa
26 Aralık 20256 görüntülenme
Randevu Al
İkili ilişkilerde yaşanan sorunların büyük bir kısmı sevgi eksikliğinden değil, iletişimde yaşanan kopukluklardan kaynaklanır. Çoğu çift birbirini sevmesine rağmen anlaşılmadığını, duyulmadığını ya da yanlış anlaşıldığını hisseder. Bu his zamanla kırgınlığa, savunmaya geçmeye ve duygusal uzaklığa yol açar. Oysa sağlıklı bir ilişki, mükemmel uyumdan çok, açık, dürüst ve güvenli iletişim üzerine kurulur.
İkili İletişim: Anlaşılmanın ve Bağın Temeli

İkili iletişim yalnızca konuşmak değildir; duyguları, ihtiyaçları, beklentileri ve sınırları karşılıklı
olarak ifade edebilme becerisidir. Bir ilişkide taraflardan biri kendini ifade ederken diğeri
savunmaya geçiyorsa ya da iletişim suçlama ve eleştiri diline kayıyorsa, bağ zedelenmeye
başlar. “Sen zaten hep böylesin” gibi genelleyici ifadeler karşı tarafı kapatırken, “Bu durumda
kendimi yalnız hissettim” gibi duygu odaklı cümleler iletişimi açar. Çünkü duygular
tartışılmaz; ancak davranışlar tartışılabilir.
İkili iletişimde en sık yapılan hatalardan biri, dinlemek yerine cevap vermeye odaklanmaktır.
Çoğu kişi karşısındakini gerçekten anlamaya çalışmak yerine, ne söyleyeceğini planlar. Bu
durum, iletişimi bir güç mücadelesine dönüştürür. Oysa gerçek dinleme, karşı tarafın
duygusal dünyasını anlamaya çalışmayı gerektirir. Anlaşıldığını hisseden kişi savunma ihtiyacı
duymaz; bu da çatışmaların yumuşamasını sağlar.
İlişkilerde iletişim sorunlarının derinleşmesinin bir diğer nedeni de bastırılan duygulardır.
Söylenmeyen kırgınlıklar, ifade edilmeyen ihtiyaçlar ve ertelenen konuşmalar zamanla birikir.
Bu birikim, küçük bir tetikleyiciyle büyük patlamalara dönüşebilir. Çoğu zaman tartışmanın
konusu görünen şey, aslında altta yatan duygusal birikimin sadece son damlasıdır. Açık
iletişim, bu birikimi önleyerek sorunların zamanında ve daha sakin bir şekilde ele alınmasına
imkân tanır.
İkili iletişimde empati merkezi bir rol oynar. Empati, karşı tarafın davranışını onaylamak değil;
onun yaşadığı duyguyu anlamaya çalışmaktır. “Bu senin için zor olmalı” gibi bir cümle,
savunmayı azaltır ve karşılıklı yumuşama sağlar. Empatinin olduğu ilişkilerde taraflar birbirini
rakip ya da tehdit olarak değil, aynı takımın iki üyesi olarak görür.
Sağlıklı iletişim aynı zamanda sınır koyabilme becerisini de içerir. Kişinin kendi ihtiyaçlarını
ve rahatsızlıklarını net bir şekilde ifade edebilmesi, ilişkinin uzun vadede sağlıklı kalmasını
sağlar. Sınırların konuşulmadığı ilişkilerde beklentiler artar, hayal kırıklıkları derinleşir. Oysa
sınırların açıkça ifade edildiği ilişkilerde karşılıklı saygı ve güven gelişir.
Bazı çiftlerde iletişim belirli döngüler içinde tekrar eder: biri talep eder, diğeri geri çekilir; biri
eleştirir, diğeri savunur; biri konuşmak ister, diğeri susar. Bu döngüler fark edilmediğinde
ilişki tıkanır. Bu noktada sorun çoğu zaman konuşulan konu değil, iletişim biçimidir. Çiftlerin
bu döngüleri fark etmesi ve değiştirmeyi öğrenmesi, ilişkide önemli bir dönüşüm yaratır.
Gerektiğinde profesyonel destek almak, bu farkındalığın gelişmesini ve yeni iletişim yollarının
öğrenilmesini sağlar.

Sonuç olarak ikili iletişim, bir ilişkinin en güçlü bağlayıcı unsurudur. Açık iletişim, tarafların
kendilerini güvende hissetmesini, duygularını ifade edebilmesini ve anlaşılma ihtiyacının
karşılanmasını sağlar. Sorunlar konuşuldukça küçülür, konuşulmadıkça büyür. Sağlıklı bir
ilişki, kusursuz iletişim değil; dürüst, şefkatli ve sürdürülebilir iletişim üzerine inşa edilir.

Yazar Hakkında

Psk. Barış Kızılboğa

Psk. Barış Kızılboğa

Psikolog Barış Kızılboğa, İstanbul Arel Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. Mesleki pratiğinde hem Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) hem de Psikodinamik yaklaşımları temel alan bütüncül bir bakış açısı benimsemektedir.

Psikomod Akademi ve Meta Terapi gibi çeşitli danışmanlık merkezlerinde edindiği deneyimler, onun hem kuramsal hem de pratik becerilerini derinleştirmiştir. Bu süreçte farklı yaş grupları ve çeşitli ruhsal ihtiyaçlarla çalışan Barış Kızılboğa, aktif olarak bireysel danışanlarla görüşmektedir.

Güven temelli bir ilişki kurmayı merkeze alan terapi anlayışıyla, danışanlarının duygusal süreçlerini anlamlandırmalarına ve içsel dengeyi yeniden kurmalarına eşlik etmeyi amaçlar. Terapiyi sadece bir müdahale alanı değil, aynı zamanda kişinin kendini keşfetmesine olanak tanıyan bir yolculuk olarak görmektedir.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır