Histerik kişilik yetişkin yaşamından itibaren sürekli olarak aşırı duyarlılık ve ilgi çekme çabasıdır.Çekici olmak kişi için çok önemlidir.Histerik kişilerin giyinişi ve davranışları baştan çıkarıcı bir etkiye sahiptir.Çevresindeki insanlardan sürekli ilgi ve övgü beklerler.Örneğin;uzun süreli görmediği insanları gördüğünde sevgileriyle boğabilirler.Sıradan olaylar karşısında çok fazla öfkelenir veya ağlamalarına engel olamayabilirler.Her istediklerinin olmasını isterler ve ben merkezci bir yapıları vardır.Baştan çıkarıcı tavırları çok doğrudan ve estetikten yoksun bir yapıdadır.Geçmişte yıllarca kullanılan DSM kalsifikasyonuna katılmamış sadece konversiyon tipi nevroz başlığıyla işlenmiştir bu nedenle karışıklığa yol açmıştır. (Geçtan, 2003)
Histerik kişilik bozukluğunda Antisosyal kişilik bozukluğuyla genetik bir bağlantıdan söz edilebilir.Kadınlarda histronik kişilik bpzukluğu,erkeklerde antisosyal kişilik bozukluğu olduğuna dair temel bir yatkınlık düşüncesi vardır.Örneğin;insanları eğlendirmeyi başaramazsam beni terk ederler ya da insanları büyülemeyezsem hiçbir işe yaramam gibi temel düşünceleri içerir.Histronik kişilik bozukluğu olanlarla kalıcı ve doyurucu ilişkiler yaşamaz çünkü diğer insanlar devamlı yüksek düzeyde ilgi göstermekten bıkacaktır.Uyarım ve dikkat peşindeki histriyoniklerin görünüş ve davranışları genellikle fazla abartılı ve duygusal,aynı zamanda baştan çıkarıcı ve kışkırtıcı olacaktır.Partnerini baştan çıkarıcı davranışlar ve duygusal manipülasyon ile kontrol etmeye uğraşır,ancak bununla beraber bağımlılık düzeyleri oldukça fazladır.Çoğunlukla onları aşırı tepkisel,yüzelsel ve içtenliksiz olarak gören diğer insanlar başkalarının onayına gereksinim duyan,ben-merkezli kibirli bireyler olarak düşünürler.
Bu bozukluğun genel nüfustaki yaygınlığı %2 ila %3 olarak düşünülmektedir ve bazı çalışmalara göre,kadınlarda erkeklere göre daha sıklıktadır.Cinsiyete bağlı farklılıkların sebebi çok tartışmalı bir konudur.Bu tartışmaları ele alan çalışmalara göre,tanı ölçütler ilave edilen ayırıcı özelliklerle kadınlarda daha fazla rastlandığı düşünülürse,söz konusu cinsiyet farklılığı şaşırtmamaktadır.Örneğin,histriyonik kişilik bozukluklarının ölçütlerinin birçoğu,kadınlarla ilişkili ayırıcı özelliklerin aşırı dramatikleştirme,kibir,baştan çıkarıcılık ve dış görünüşü aşırı önemseme gibi uyumsuz davranışları kapsar.Buna karşılık histriyonik kişilik bozukluğunda görünen diğer kişilik özellikleri aslında kadınlara oranla erkekler arasında daha fazladır.yeni bir çalışmaya göre bozuklukta göze çarpan ve bilinen cinsiyet farklılıkları aslında histriyonik kişilik bozukluğunun kadınlar arasında daha yaygın olmadığı söylemektedir.Bu da bozukluğun teşhisinde bir nevi cinsiyet yanlılığı olduğunu gösteriyor. (James N.Butcher, 2013)
İki uçlu kişilik bozukluğu olan hastaların %47.7 en az bir tane kişilik bozukluğu görünmüştür ve en sık görülen kişilik bozukluğu obsesif kompulsif ve histronik kişilik bozukluğudur. (Dr.Aslıhan Sayın, 2005)
Histerik kişilik bozukluğunda olanlar,sınırsız bir şekilde kendini güçlü,başarılı,güzel,zeki hisseder.Özel eşi benzeri olmayan biri olduğunu düşünür onunla ancak toplumsal durumu yüksek ve özel kişilerin kendisini anlayabileceğini düşünürler ve onlarla arkadaş olma düşüncesindedirler.Kendisini çok özel hissettiği için ancak kayrılacağı bir tedavi biçimi beklentisine girer.Bir şey konusunda kararsız kaldığında herkesin fikirlerini sorar karar vermediğinde ne yapacağı konusunda şaşırırlar,çünkü herkesin dediğini yapmak isterler.Tanıdık kişiler olduğunda sürekli konuşma gereksinimi duyarlar,bunu yapamadıklarında yüksek sesle konuşmak,gürültü çıkarmak,başkalarıyla konuşmalar yaparak kendisiyle ilgilenilmesini,ilgiyi üzerine çekmeyi bekler.Başkalarıyla iletişim kurarken genellikle cinsel yönden ayartıcı ve baştan çıkarıcı şekildedir.Çoğunlukla herkesle flört eder.Tedavi başvurularına bakıldığında evlilik ve ilişkilerde genel sebeplerden büyük birçoğunluğu bu yüzdendir.Bu kişilik bozukluğuna sahip olanlar eşleri veya sevgilileri yanlarında olmadığında onunla ilgilenmesi için insanlarla rastgele ve kısa süreli ilişkiler kurarlar.Hatta cinsel ilişkiye bile girerler ancak cinsel bir arzuları yoktur hatta uyarılma ve orgazm ile ilgili cinsel işlev bozuklukları rastlanır.onların flört etme,ilişkiye girme çabaları ilgi ve şefkat ihtiyaçları için verdikleri bedeldir. (Şahin, 2009)