Ergenlik dönemi (büluğ çağı) 11-20 yaşları arasında dalgalanmaların yoğun görüldüğü zor bir dönemdir. Bu dönem “fırtına-gerginlik” dönemi olarak da bilinir.
Çocuklukla erişkinlik arasında yer alan gelişim, ruhsal olgunlaşma ve yaşama hazırlık dönemi olarak tarif edilir. Geçiş evresi olan bu dönemde genç birey fizyolojik, biyolojik ve psikolojik alanlarda oldukça hızlı değişiklikler yaşar. Bu hızlı değişimlere bağlı olarak ergenin ruhsal ve duygusal dünyasında da bir takım değişiklikler olur ve buna uyum sağlamaya çalışan ergende, doğal olarak bocalar. Her geçiş döneminde olduğu gibi ergenlikte sancılı geçişin yaşandığı bir dönemdir. Anne-babalar içinse nerdeyse bir gerilim filmi havasındadır.
Ergen bedensel, cinsel, sosyal ve duygusal anlamda farklı bir döneme girmiştir. Bu gelişim sahalarında yaşadığı süreçler sebebiyle ergen kendisini farklı hisseder ve çoğu zaman kendisini tanımlamakta güçlük çeker. Ergenlik Dönemindeki Yüksek Duygularlığın Nedenleri
1. Her yaşta uyum, duygusal gerginliği de beraberinde getirir. Çünkü yeni durumlara uyum, hem zihinsel, hem de hareketle ilgili davranışlarda değişikliği gerektirir.
2. Ergen çocukluk dönemindeki alışkanlık ve fikirlerinin artık kendisi için yetersiz olduğunu görür. Duygusal gerginlik, yerleşmiş olan bu alışkanlıkların yerlerine yenilerinin kazanılması sonucunda ortaya çıkar.
3. Çevresel ve toplumsal faktörler ergende güvensizlik duygusu yaratır ki bu da duygusallığa neden olur.
4. Kuşaklar arasındaki farklı duyuş ve düşünüş nedeniyle ana-baba ve ergen arasında yeterli düzeyde dostça bir ilişki kurulmamakta dır. Bunun sonucu olarak da, davranışlarından dolayı kendine çocuk muamelesi yapılan ergen, yer yer isyan etmektedir.
5. Aile içindeki duygusal ve sosyal etkileşim açısından başarılı bir çocukluk dönemi geçiren birey, ergenlik dönemi sorunlarını daha kolaylıkla çözebilir. Çocukluk yıllarında çocuklarıyla arkadaşça bir diyalog kurmayı başaran anne ve babalar, bu diyalogu ergenlik döneminde de sürdürmekte, genç için gerekli olan rehberlik işlevini yerine getirmiş olurlar.
6. Sosyal baskıyla oluşturulan güvensizlik ve şüphecilik duyguları yerine, gence bir kişiliğe sahip olduğu hissettirilmeli işinde ve sosyal yaşamında arzularını, yetenek ve gereksinimlerine uygun bir biçimde gerçekleştirebilmesine yardım edilmelidir.
7. Yeni bir çevreye uyum her yaşta zor olmakla beraber ergenlik döneminde uyumun daha da güçleştiği görülür. Bunun başlıca nedeni, ergenden kısa bir süre içinde bir çok yeni çevreye uyum göstermesinin beklenmesidir. Ergenlik Döneminde En Sık Rastlanan Heyecan Biçimleri Korku: Ergenlikte korku tepkisi bir anlamda çocukluktakiyle eşdeğerdir. Genç bireyler için özellikle “bilinmeyen” şeyler korkunun doğmasına temel nedendir. Ergenin ilgilendiği faaliyetlerin sonucunu kestirememesi de korkuya neden olabilir.