Hareket koruyucu platin ameliyatı

Hareket koruyucu platin ameliyatı

HAREKET KORUYUCU PLATİN AMELİYATI

Kimi zaman hastanın yakınmalarını dindirmeyen fıtık ameliyatlarından sonra son çare olarak veya hareketli filmlerde omurlar arasında artan bir kayma olduğu tespit edildiğinde ya da iyileşmeyen bir omurga kırığı olduğunda platin ameliyatı yapılır, bunlara füzyon ameliyatı da denir.

Omurga kemiklerine vidalar ve benzeri metal cihazlar yerleştirilerek hareketin durdurulması yöntemi ile ağrının tedavi edilmeye çalışıldığı ciddi ameliyatlardır. Sonuç olarak omurga kemiklerinin birbirine kaynaması hedeflendiğinden, kemik bankalarından veya hastanın kendi vücudundan alınan kemikler de ameliyat bölgesine yerleştirilir.

Söz konusu ameliyatlar geri dönüşü olmayan ameliyatlardır, yani bu ameliyatlar başarılı olmazsa; hasta yeni bir ameliyatla rahatlatılamaz. Ayrıca kemiklerdeki kaynama normal bel hareketlerine izin vermediği için komşu eklemlerde uzun vadede yeni sorunlar ortaya çıkar. Artık hareket koruyucu cerrahi adı verilen ve omurgalara konan cihazların bir miktar harekete izin verdiği, insanların aktif hayatına engel olmayan ve ileri yaşlarda yeni sorunlar çıkmasını önleyen çağdaş bir ameliyat türü de var. Bu cihazlar, çıkarılan disk ekleminin yerine konan protez veya hareketli başlıklı oynar vida ya da bir miktar harekete izin veren esnek çubuk şeklinde olabil- mektedir.

Hareket koruyucu platin ameliyatı insanın doğal yapısına çok daha uygun çünkü omurlar arasındaki normal hareketlere izin veriyor, yani füzyonsuz stabilizasyon sağlıyor ve uzun vadeli sonuçları daha iyi. Üstelik geri dönüşü olmayan ameliyatlar da değiller. Yani bu ameliyatlardan sonra, eğer istenen başarılı sonuç elde edilemedi ise; platin ameliyatı denen omurga hareketlerini durdurucu füzyon ameliyatları yine son çare olarak yapılabilir. Söz konusu hareket koruyucu ameliyatlar ancak gelişmiş merkezlerde, bu konuda deneyimli omurga cerrahları tarafından yapılabilmektedir. Tabii ki gerek belde olsun, gerek boyunda olsun bu tip ciddi ameliyatlara karar verirken, diğer tüm tedavi seçeneklerinin bütünüyle anlaşılması gerekir. Bu yüzden, aman dikkat! 

Bu makale 24 Ekim 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Semih Keskil

Prof. Dr. Semih KESKİL, 1960 yılında Ankara’da doğmuştur. Ankara Atatürk Anadolu Lisesi ve Ankara Fen Lisesi’nde lisans öncesi eğitimlerini bitirdikten sonra Türkiye altıncısı olarak Hacettepe Üniveristesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yapmış ve 1991 yılında Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında Mardin ve İzmit Devlet Hastaneleri'nde ve Mevki Askeri Hastanesi'nde görev yapmış olan Prof. Dr. Semih KESKİL, Ankara Trafik Hastanesi Beyin Cerrahi Kliniği'nde çalışırken Anatomi dalında doktora eğitimini tamamlamıştır. Kendisi son yıllarda Türkiye’de en genç yaşta doçent olan beyin cerrahı unvanına sahiptir. Ayrıca, Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ve ardından Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakü ...

Etiketler
Fıtık
Prof. Dr. Semih Keskil
Prof. Dr. Semih Keskil
Ankara - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube