Göz altı ışık dolgusu ve göz yaşı oluğu dolgusu nedir, nasıl yapılır?

Doç. Dr. Gölge Acaroğlu
Doç. Dr. Gölge Acaroğlu
29 Mart 2019663 görüntülenme
Randevu Al
Göz altı ışık dolgusu ve göz yaşı oluğu dolgusu nedir, nasıl yapılır?

Genellikle yapısal sebeplerle ya da ilerleyen yaş etkileriyle meydana gelen göz altı çöküklüğü ve göz yaşı oluğu deformitesi, insan yüzünde yorgun ve mutsuz bir görünüm yaratır. Yaşı olduğundan daha ileri gösterir. Göz altı dolguları bu görünümün giderilmesi amacıyla uygulanan cerrahi olmayan bir tedavi şeklidir.

Bu durum genç insanlarda da görülebilir. Mesela ünlü oyuncu Kristen Stewart’ın göz altlarındaki koyu renk çukurluklar Vampir Bella için yapılmış bir makyaj değildi! J Belirgin göz yaşı olukları makyajlı iken bile vardı. Kozmetiklerle kapatılamayan göz altı olukları nedeniyle makyaj “yorgun gözler” görünümünü gizleyemiyordu:

İyi yapılmış bir göz altı ve göz yaşı oluğu dolgusundan sonra gençliği ve yüzünün gerçek güzelliği ortaya çıkmıştı:

Son zamanlarda sıkça duymaya başladığımız göz altı ışık dolgusu ve göz yaşı oluğu dolgusu, daha genç, aydınlık ve dinlenmiş bir yüz görünümüne sahip olmak için yapılan etkili ve ağrısız bir uygulama olması sebebiyle tercih edilmekte.

Ciltteki çökük deformiteyi gidermesi yanında, cildin nemini ve elastikiyetini arttırarak problemli alanda canlı ve parlak bir görünüm sağlaması sebebiyle “ışık dolgusu” olarak bilinen işlem hyaluronik asit içerikli özel dermal dolgu maddeleri ile yapılır.

Uygulama bölgesi anestetik bir kremle uyuşturulduktan sonra yaklaşık 10-15 dakikalık bir sürede tamamlanan işlem, göz altlarının antiseptik bir solüsyonla dezenfeksiyonu ile başlar. Dolgu yuvarlak uçlu bir kanülle problemli bölgeye uygulanır. Göz altı dolgusu diğer dolgular gibi deri altına yakın değil; derine, kemik üzerine gelecek şekilde enjekte edilir. Gereken durumda dolgu cilt altına farklı derinliklerde birden fazla kat olarak da yerleştirilebilir veya farklı yoğunlukta birden fazla çeşit dolgu üst üste yerleştirilebilir. Uygulamanın ardından enjeksiyon alanında ufak kızarıklıkların oluşması son derece normal olup 3-4 saat içinde bu görüntü kaybolur. Ayrıca pıhtılaşma sorunu olan, aktif dönemde otoimmün hastalıkları olan sigara ve içki kullanımı yoğun olan kişilerde şişlik, morluk gibi yan etkiler görülebilir.

Çoğu zaman tek seansın yeterli olduğu göz altı dolgusu, kişiden kişiye değişmesine karşın ortalama olarak 12 ay boyunca etkisini korur, zaman içinde etkisi azalmakla birlikte hiçbir zaman ilk haline dönmez, çünkü bu arada deri de dolgu sayesinde kendi kendini yenilemiş, kalınlaşmış ve gerginleşmiştir. Dolgular düzenli aralıklarla uygulandığında zaman içinde etkilerini çok daha uzun süre koruyabilir.

İşlemi yaptırmadan önce;

Düzenli kullanılan ilaçlar varsa doktorunuzu bilgilendiriniz. Kan sulandırıcı ilaçlar 5 gün kesilmelidir.

Herhangi bir gıda desteği alıyorsanız bu durumu da doktorunuza bildiriniz. Ayrıca; sarımsak, balık yağı, yeşil çay, ekinezya, ginseng, vitamin E ve vitamin C pıhtılaşmayı engellediğinden uygulamadan önce tüketilmemelidir.

İşlemden 3 gün önce alkol alımı ve sigara kesilmelidir.

Göz çevresinde uçuk (Herpes virüs enfeksiyonu) durumu varsa göz altı dolgusu yapılamaz. Bu bölgede sürekli tekrarlayan uçuk durumlarında doktorunuzu bilgilendirmeli, öncelikle uygun uçuk tedavisini yaptırmalısınız.

İşlemden sonra;

Doktorunuzun tavsiye edeceği kremi kullanmalısınız.

Soğuk pansuman rahatlatıcı olur, masaj yapmamalısınız.

Üç gün sigara ve alkolden uzak durmalısınız.

Üç gün ağır sporlar yapmamalı ve yüzmemelisiniz.

İki hafta boyunca güneşten ve aşırı sıcaktan korunmalısınız.

İki hafta boyunca ağız-diş tedavileri yaptırmamalısınız.

AYDINLIK GÜZEL GÜNLER SİZİN OLSUN !

Etiketler

Göz altı morluğuGöz altı morlukları tedavisiGöz altı torbasıGöz altı morluğu ve tedavisiGöz altında çöküntüGöz altıGöz altı morluklarında ve torbalarındaGöz altı çukurluklarıGöz altı şişlikGöz altı çukuru

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Gölge Acaroğlu

Doç. Dr. Gölge Acaroğlu

Doç. Dr. Gölge ACAROĞLU, lisans öncesi eğitiminin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1990 yılında Hacettepe Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’nda ihtisas eğitimini tamamlamış ve Göz Hastalıkları Uzmanı olmuştur.

15 yıla yakın süre boyunca SSK Ankara Eğitim Hastanesi ve Ulucanlar Göz Hastanesi'nde Nöro-Oftalmoloji - Kapak - Orbita birimleri sorumlusu ve başasistanı olarak görev yapmıştır. New York Columbia Üniversitesi’nde Tiroid Göz Hastalığı ve Optik Sinir Kılıfı Cerrahisi konularında ve San Fransisko Kaliforniya Üniversitesi’nde Nörooftalmoloji ve Oküloplastik birimlerinde klinik araştırmacı olarak çalışmalarda bulunmuştur. 2004 yılında Doçentliğini alan Doç. Dr. Gölge ACAROĞLU, 2010 yılı itibariyle serbest hekimlik yapmaktadır. 

Doç. Dr. Gölge ACAROĞLU'nun ağırlıklı olarak ilgi alanları arasında, genel oftalmoloji yanında optik sinir hastalıkları, (Multipl Skleroz, genetik optik atrofiler), oküler kas hastalıkları (miyastenia gravis, sinir-kas felçleri) çift görme, tiroid göz hastalığı, göz kapağı hastalıkları (şekil bozuklukları, tümörleri) ve beynin gözü ve görme alnını ilgilendiren hastalıkları (inme, beyin tümörleri) bulunmaktadır. Türk Oftalmoloji Derneği Nörooftalmoloji Birimi, Oküloplastik Birimi aktif üyesi, Avrupa Nörooftalmoloji Derneği (European Neuroophthalmology Society) aktif üyesi ve California Üniversitesi Oküloplastik Cerrahlar Derneği (Cutler Beard Society) üyesidir. Ayrıca kendisinin  yurt içinde ve dışında hakemli dergilerde 100’e yakın makalesi, 200’e yakın atıfı vardır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.