GÖLGE ÇOCUKLAR

Uzm. Psk. Tülin Çizer
Uzm. Psk. Tülin Çizer
15 Aralık 201692 görüntülenme
Randevu Al
GÖLGE ÇOCUKLAR

Bir ailenin yaşayabileceği en kötü olay ne olabilir size göre? Muhtemelen birçoğumuzun aklına “yaşam kaybı” gelir. Gerçekten de baş edilmesi oldukça güçtür sevdiğimiz birinin kaybını yaşamak. “Kayıp”  kadar olmasa da baş etmenin zor olduğu bir başka durum da çocuklardan bir tanesinin uzun süreli bir hastalık sürecine girmesidir.

Ebeveynlerin yaşadığı çaresizlik duygusu, kaygılar ve korkular,  bütün ilgi ve sevginin hasta çocuk üzerinde toplanmasına yol açar. Bu şekilde davranarak hissettikleri çaresizlik ve suçluluk duyguları ile baş etmeye çalışır anne ve babalar. Ancak herkesin kaçırdığı bir şey vardır ki o da ailedeki diğer çocuk veya çocuklardır. Yani “gölgede kalan çocuklar”!

Hasta çocuğun tedavi sürecinde gölge çocuklar, aile içindeki kaygılı telaşı ve koşturmacaları, korku içinde bir kenardan izlerler ve olup biteni anlamaya çalışırlar. Kardeşlerinin hastalık sürecinin başlamasıyla zorunlu olarak büyürler olgunlaşırlar. Zira anne de baba da zamanlarının, ilgilerinin, enerjilerinin çoğunu hasta olan çocukları için kullanırlar. Anne baba kalbinde sevgi eşittir belki eşit olmasına ancak bunu ne ebeveynler hissettirecek güçtedir ne de gölge çocuklar bunu talep edecek kadar çocukturlar artık. Hissettikleri en temel duygu yalnızlıktır artık.
Yaşam devam ederken kendi kendileri ile kalmayı, kendilerine yetebilmeyi öğrenir gölge çocuklar. Okulun ilk günü annesiz ve babasız, elini tutan biri olmadan da okula gidilebildiğini, ödevlerini tek başına yapabildiğini, elde ettiği başarıları kimseye anlatamadan kendi kendini takdir edebildiğini fark eder örneğin. Sokakta geçirdiği saatleri kimse fark etmez, eve kaçta geldiği ile kimse ilgilenmez, ertesi günü hangi dersten yazılısı olduğunu ya da sınavdan kaç aldığını kimse sormaz ve belki de en önemlisi aslında ne kadar tek ve ne kadar yalnız büyüdüğünü kimse anlamaz gölge çocukların.

Yıllar bu yalnızlık duygusu içinde geçer. Ebeveynler evdeki hasta çocuk için ellerinden geleni yapmışlardır ve hatta biraz da alışmışlardır duruma. Eski kaygıları ve korkuları yoktur artık ve hayatı bir yerinden yakalamanın çabası içindedirler artık. Ancak gölge çocuklarla aralarında derin duygusal mesafeler gelişmiştir bu yıllar içinde. Ailenin sağlıklı ama yabancı hissettikleri çocuklarıdır artık gölge çocuklar. Hiç tanımadıklarını fark ettikleri, büyüdüğüne tanık olamadıkları çocuklarıdır evin gölge çocukları.

Aile içi çatışmalar başlar zaman içinde. Anlaşmazlıklar, öfke patlamaları, evi terk etme tehditleri ile yükselen sesler şaşkına çevirir anne ve babayı. Karşılarında hiç tanımadıkları biri vardır. Bu tanıyamadıkları genç birey kendi çocukları mıdır gerçekten? Gölge çocuk “fark edin beni varım ve buradayım! Unuttuğunuz ve aniden büyümek zorunda bıraktığınız diğer çocuğunuzum ben demektedir aslında ama tamda bu cümlelerle değilse de görünür sebepler farklı olsa da her çatışmanın içindeki ana cümle budur aslında.

Olumsuz duyguları içimizde tuttuğumuz sürece ilişkilerimizi düzenlememiz imkânsızdır aslında. Konuşulmayan, ifade edilemeyen duygu yığınları, sevdiklerimizle aramızda aşılması zor engeller haline gelir.

Uzm.Psk.Tülin Çizer
Çizer Psikolojik Danışmanlık Merkezi

Etiketler

Çocukları anlamakÇocuk psikolojiErgen ve çocuk psikolojisiÇocukları nasıl yetiştirmeliYalnız hisseden çocuklarÇocukların dilinden anlamak

Yazar Hakkında

Uzm. Psk. Tülin Çizer

Uzm. Psk. Tülin Çizer

Uzm. Psk. Tülin ÇİZER, Lisans öncesi eğitimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nde eğitimini tamamlayarak Psikolog unvanı almıştır. Yine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Personel Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini tamamlamış ve lisansüstü derecesini almıştır.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır