Doktorsitesi.com

Gıda alerjisi

Prof. Dr. Reha Cengizlier
Prof. Dr. Reha Cengizlier
17 Nisan 2015697 görüntülenme
Randevu Al
Gıda alerjisi

Alerjik hastalıklar, giderek artmaktadır. Gıda alerjisinde de buna paralel bir artış vardır. Gıda alerjisi her yaşta görülebilmektedir. Yaş ne kadar küçükse, sorun o kadar büyüktür. Bu nedenle de esas olarak bebeklik döneminin ciddi bir sorunudur. 

Gıda alerjisi,  kliniğe değişik şekillerde yansımaktadır.  Yeni doğan döneminde,  anne sütünün kesilmesinden sonra veya ek gıdalara geçilmesinden sonra başlayabilir.

Gıda alerjisi ile intoleransını da karıştırmamak gerekir. Doğuştan bazı enzim eksikliği olanlar, bazı gıdaları yerse dokunur. Örnek; G6PD enzimi eksik olanlar, bakla yerse sarılık  atağı ve kansızlık  yapabilir.  Laktaz enzimi  eksik olanlar, laktoz içeren gıdaları ; örneğin süt, yoğurt yerse dokunur. Ama az miktarda yerse veya laktozsuz süt yoğurt yerse sorun olmaz. Oysa alerjide durum farklıdır. Gıdayı oluşturan protein molekülleri az da alınsa alerjik reaksiyonu oluşturur.

Sindirim sistemi belirtileri:

Aşırı huzursuz, ağlayan , gazlı bir bebekte süt alerjisi olma ihtimali vardır. Yine bebek çok kusuyorsa, kilo alamıyorsa, gece uykusuzluk sorunu yaşıyorsa bunlar hep inek sütü alerjisine bağlı olabilir. Süt çocukluğu döneminde ishal veya tam tersine kabızlık, anal fissür  de alerjinin belirtisi olabilir.  Daha az bir olasılıkla başka gıdaların alerjisi de olabilir.

Deri belirtileri:

Deri belirtileri en sık görülenlerdir. Daha çok süt çocukluğu döneminde görülmekle birlikte her yaşta deri belirtisi olabilir. Sadece yanaklarda veya vücudun belli bölgelerinde kızarma, pütürlü bir görünüm veya kabuklanma olabilir. Genellikle kaşıntılıdır.  Tipik olarak atopik dermatit olarak tanımladığımız bu deri döküntüleri besin alerjisi kaynaklı olabilir. Atopik dermatitin tipik dağılımı olarak yüzde, boyunda, kulak arkalarında, el ve ayak bileklerinde,  diz-dirsek kıvrımlarının iç yüzeylerinde görülür. Bazen de bu tipik dağılım olmayıp yaygın döküntü şeklindedir. Özellikle bebek soyunduğunda vücudunun  çıplak olan kısımlarını yırtarcasına kaşır. Kapalı alanlarda kaşıntı daha az veya yoktur.

Besin alerjisi ürtiker-anjioödem şeklinde görülebilir. Özellikle ani reaksiyonlar bu şekildedir.  Alerji olan besinle karşılaşır karşılaşmaz, ilk 2 saat içinde  ortaya çıkar.  Hemen müdahale edilmezse  anafilaksiye neden olabilir.

Solunum sistemi:

Hırıltı, öksürük, aşırı salgı artışına bağlı balgam üretimi, nefes almakta güçlük görülebilir. Nefesinde hışıltı sesi (wheezing) duyulabilir.

Belirtiler bazen tek bir organ veya sistem tutulumu değil, bunların karışımı şeklinde görülebilir.  Tanıda en önemli adım, besin alerjisinden şüphelenmektir.

Alerjen gıdalar:

Bütün gıdalar alerji yapabilir. Özellikle bunlar yapar, bunlar yapmaz diye bir ayırım yapmamak gerekir. Bazı gıdalar, diğerlerinden daha alerjen yapıdadır. Özellikle temel besinleri oluşturan gıdalar bu konuda çok önemlidir. Süt, yumurta, kabuklu ve kuru yemişler , balık ve diğer deniz ürünleri, çilek ve bazı başka meyveler, buğday ve tahıllar  en sık karşımıza çıkmaktadır.  Bunların alerjen potansiyeli hem yapısına göre, hem de alerjisi olan kişiye göre değişir. Süt, yumurta alerjisi genellikle 2-3 yaş civarında geçer; balık, deniz ürünleri ve kuru yemiş; özellikle de fıstık alerjisi daha uzun sürme eğilimindedir. Bazen ömür boyu hiç geçmeyebilir.  Unutmamak gereken nokta, ayrıntılı öykü alınarak aile dikkatle dinlenmeli, her gıdanın alerji yapabileceği göz önüne alınmalıdır.

Tanı:

-Altın standart gıdanın yasaklanması ve tekrar verilmesi prensibine dayanır. Alerjiye yol açan  gıda  bir süre kesilir, hasta gözlenir. Daha sonra tekrar verilir,  belirtilerin tekrarlayıp tekrarlamadığına bakılır. Doktor tarafından yapıldığında, tek kör (hastanın bilmeyip doktorun bildiği) veya çift kör (hastanın ve doktorun verdiği gıda alerjen olması denene mi yoksa zararsız olduğu bilinen başka bir gıda mı olduğunu bilmediği yöntem) uygulanarak alerji tesbit edilmeye çalışılır.

-Deri testi

Tanı koymada alerji tetkikleri yardımcı olur.  Alerji uzmanı  tarafından yapılarak doğru değerlendirilen deri prick testi uygulanabilir. Taze gıdadan “prick to prick” denen yöntemle; yani iğne ucu önce gıdaya batırılıp sonra cilde uygulanarak değerlendirilir. Bir diğer yöntem de hazır ve standart gıda alerjenleri kullanarak test yapmaktır.  Çok iyi deneyimli uzman tarafından yapılmazsa yanlış değerlendirme, yanlış tanı ve yanlış tedavi riski vardır. Çocuğu besin alerjisinden koruyalım derken gelişme,  büyüme ve beslenme  bozukluğuna yol açmamak gerekir.

-Kan tetkiki

Şüphelenilen besine karşı kanda oluşan spesifik IgE düzeyi ölçülür. IgE, bağışıklık sisteminin alerji oluşmasından sorumlu  parçasıdır. Besine karşı tolerans varsa bu oluşmaz. Oluşuyorsa, bu besine karşı alerji olduğunu gösterir. Ancak bunun da dikkatle değerlendirilmesi gerekir.  Sadece var olması yetmez. Bir besini yasaklamak için o besinin belli bir miktarda IgE yaptırmış olması gerekir. Bu sınırın altında ise tam yasaklama yapmadan  tedavi yoları araştırılır. Özellikle bebeklerde süt alerjisinde önemlidir.  İlk 2 yaşta 2 kU/l üzerinde, daha büyük yaşlarda 5 kU/l üzerindeki değerler anlamlıdır.  Her bir besin için  belirlenmiş düzeyler vardır. Yorum yaparken göz önüne alınmalıdır.

-Öykü

Deri testi veya kan tetkiki negatif çıkarsa  alerji yok dedirtmez.  Sadece anafilaksi denen ve çok kötü sonuçlara ulaşma riski taşıyan tip alerji yoktur dedirtir. Besin alerjisi, IgE  dışı mekanizmalarla da oluşabilir. Kan düzeyi normal olduğu halde  annenin ısrarla dokunduğunu söylediği gıda gerçekten alerji yapıyor olabilir.  Bu durumda yaklaşık 3 haftalık yasaklama, gözlem, ardından gıdanın tekrar verilmesi uygulanabilir.

Tedavi:

Besin alerjisinin tedavisi, alerji yapan besinin mutlak yasaklanmasıdır.  Çilek gibi yense de yenmese de olur tür besinlerde çözüm kolaydır. Ama süt, yumurta gibi temel besinlerde durum biraz daha zordur. Bir besini yasaklarken, mutlaka aynı değerde alternatifi bulunup yerine konmalıdır. Aksi taktirde daha önemli sağlık sorunlarına yol açar.

Son yıllarda yasaklama dışında bazı tedaviler denenmektedir. Bazı besinlere karşı aşı tedavisi  denenmektedir. Ancak henüz güvenli uygulamaya girmemiştir.

Gıdanın yaptığı alerjik reaksiyona karşı rahatlatıcı ilaçlar destek amaçlı kullanılabilir. Atopik dermatitte cildi nemlendiriciler, lokal kortizonlu pomadlar, zaman zaman sistemik kortizon, antihistaminik ilaçlar gibi tedaviler kullanılabilir.  “Çivi çiviyi söker” mantığı ile kontrolsüz bir biçimde yapılan  alerjen gıdanın bol bol verilmesi  yanlıştır, hayati tehlike oluşturabilir.  Gıda yasaklandığında, en az 3 ay süre ile o gıda veya o gıdanın başka gıdalar içindeki hali dahil asla verilmez.  Az az vermek çözüm değildir. Mutlak yasaklama uygulamak gerekir. Örneğin yumurta yasaklıyorsanız; bisküvi, pasta, börek gibi içine yumurta giren gıdalar da yasaklanmalıdır.

Bebeklik döneminde  inek sütü alerjisi ayrı bir önem taşımaktadır. Bu nedenle bir diğer yazıda üzerinde biraz daha ayrıntılı durulacaktır.

Etiketler

Gıda alerjisi neden olurBesin alerjisinin tedavisiBesin alerjisinin tedavisi nasıl yapılırGıda alerjisi nedirGıda alerjisi tanısı nasıl konurBesin alerjisi tedavisi

Yazar Hakkında

Prof. Dr. Reha Cengizlier

Prof. Dr. Reha Cengizlier

Prof. Dr. Reha CENGİZLİER, 2 Temmuz 1959 tarihinde Adana'da doğmuştur. 1977-1983 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimini tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1986-1990 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda ihtisas eğitimini tamamlayarak uzman doktor unvanı almıştır. 1990-1993 yılları arasında ise yine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Pediatrik Allerji yan dal ihtisasını tamamlamıştır.1997 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Doçençti, 2006 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Profesörü olmuştur.

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır