Tedaviyle beraber yumurtalık fonksiyonlarını baskılayıcı GnRH analog ilac kullanılması önerilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri ve İtalyada farklı hastanelerde yapılan araştırmalar sonucunda Triptorelin adlı yumurtalık fonksiyon baskılayıcı hormon tedavisi kemoterapiye ilave edildiğinde diğer hastalara göre menopoza girme olasılıkları azalmış ve tedavi sonrası kendiliğinden hamile kalma şansları daha fazla bulunmuştur.
Ülkemizde her yıl binlerce genç yaşta, yani doğurganlık çağındaki, kişiye kanser tanısı konmakta ve ardından kemoterapi başlanmaktadır.
Bilindiği üzere kemoterapide kullanılan ilaçlar kanser hücrelerini öldürdüğü gibi sağlıklı yumurtalık hücrelerine de olumsuz etki etmekte ve erken menopoza sokma ihtimali doğmaktadır.
Kanser tanısı alındığında can kurtarma derdine düşen çoğu hasta bu ayrıntı üzerinde ne yazık ki durmamaktadır. Gelişen teknolojiyle birlikte artık gençlik çağındaki çoğu kanser rahatlıkla tedavi edilmekte ve hastalar hayatlarına devam etmektedir. Ancak hastaların hemen hemen yarısında erken yumurtalık yetmezliği nedeniyle çocuk sahibi olamama problemiyle karşılaşılmaktadır.
Eğer erken önlem alınırsa, hem kanser tedavi edilmekte hem de üreme fonksiyonları yitirilmemektedir. Bu tip vakalarda esas görev sadece hastalara değil biz hekimlere düşmektedir. Multidisipliner bir yaklaşımla hem onkolog hem de kadın doğum uzmanı tedaviyi sahiplenmeli ve hastanın durumuna göre zaman kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.