Gebelikten korunma yöntemleri kısırlığa neden olur mu?

Op. Dr. Seval Taşdemir
Op. Dr. Seval Taşdemir
2 Nisan 2021117 görüntülenme
Randevu Al
Gebelikten korunma yöntemleri kısırlığa neden olur mu?

Çiftlerin en çok merak ettiği sorulardan biri de gebelikten korunma yöntemlerinin ileride çocuk sahibi olmak istediklerinde herhangi bir soruna yol açıp açmayacağıdır. İstenmeyen gebeliği önlemenin çeşitli yolları var.

Bu yöntemlerden kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna en uygun olanı seçildiği sürece gebeliğe engel bir durum ortaya çıkmaz. En sağlıklı korunma yöntemleri ise şunlardır:

Deri altı implantları

Deri altına yerleştirilen ve yaklaşık olarak 3 yıl süreyle yüksek oranda doğum kontrolü sağlayan çubuklara, doğum kontrol implantı, bir diğer adıyla deri altı çubukları denir. 4 cm uzunluğunda olan bu implantlar, uzman hekimler tarafından kolay bir şekilde üst kola yerleştirilir. Doğrudan deri altına
yerleştirilen implant, yumurtalıklardan yumurta salınmasını önler. Rahim ağzındaki salgıyı koyulaştırarak spermin rahim içine girişini engeller. Aynı zamanda rahmin iç tabakasını incelterek embriyonun yerleşmesini engeller.

Tüm ilaçlar gibi doğrum kontrol implantlarının da bazı yan etkileri gözlenebilir. Sıklıkla gözlenen yan etkileri sivilce, baş ağrısı, vücut ağırlığında artış, memede gerginlik ve ağrı, düzensiz kanama ve vajinal enfeksiyondur. Bazı kişilerde sinirlilik, duygusal değişkenlik, saç dökülmesi, ağrı, yorgunluk, karın ağrısı, bulantı, implant yerinde reaksiyon ve ağrı da gözlenebilmektedir. Doğum kontrol implantları; implantın içindeki etkin maddeye veya herhangi bir yardımcı maddeye karşı alerjisi (aşırı duyarlılığı) olanlar, gebelik ihtimali olanlar, cinsel steroidlere duyarlı kötü huylu hastalıklar, damar tıkanıklığı (tromboz) olanlar, tanı konmamış vajinal kanaması olanlar, karaciğer tümörlerinin varlığı veya öyküsü (benign veya malign) ve uzun süre karaciğer fonksiyon değerlerinin normale dönmediği ciddi karaciğer hastalığı ya da öyküsü olanlara uygulanmaz. İlk adet döneminden menopoza kadar üreme döneminde uzun süreli ya da sürekli korunma isteyen kadınlar, östrojen içeren kontrasepsiyon yöntemlerini kullanamayan kadınlar, doğumdan 4 hafta sonra ve emzirme dönemindeki kadınlara uygulanabilir.

Kondom/prezervatif kullanımı

Bu yöntemde, erkek penisi üzerine hemen cinsel ilişki öncesinde bir lateks bariyer kullanılır. Kadının vücuduna hormonal veya fiziksel olarak herhangi bir müdahale bulunmadığından, kısırlık yapma potansiyeli olmadığı gibi, cinsel yolla bulaşan ve kadının tüplerinde tıkanmalara neden olan çeşitli
enfeksiyonları da önlediğinden, kısırlığı bu şekilde önleyebilir. Ancak güvenilirliği sınırlıdır.

Spiral (rahim içi araç) kullanımı

Rahim içi araç, gebeliğin yerleşmesini önleyen ufak bir tıbbi cihazdır. Bu yöntemin avantajları, oldukça güvenli olması ve en az 5 yıl ekstra bir korunma yöntemi gerektirmemesidir. Bakır iyonları içeren bakırlı spiral, sperm ve embriyoları etkileyerek rahim içerisine gebelik oluşmasını önlemeye yardımcı
olur. Takılmasını takiben bir enfeksiyon oluşmaması durumunda olumsuz bir etkisi olmaz. Doğum kontrol hapı kullanımı

Doğum kontrol hapları günlük olarak alınan ve içerdikleri östrojen ve progesteron hormonları sayesinde yumurtlamayı baskılayan ilaçlardır. Hapların bırakılmasının ardından yumurtlama ve doğurganlık kısa sürede geri dönmektedir. Uzun yıllar kullanımda bile doğurganlığın olumsuz etkilemesi gibi bir durum söz konusu değildi.

Aylık ve üç aylık iğne kullanımı

Genellikle aylık veya üç aylık periyodlarda kalçadan kas içerisine uygulanarak kullanılırlar. İçerdikleri progesteron hormonu sayesinde yumurtlamayı engellemeye yardımcı olur. Yalnız yumurtlama işlemini baskıladığı için tekrar yumurtlama birkaç ay sonra gerçekleşebilmektedir. Gebelikten korunma yöntemlerinin birçoğu güvenli olsa da herhangi bir korunma yöntemine başlamadan önce mutlaka kontrolden geçilmesi ve olası kısırlık riskleri açısından inceleme yapılması gerekir.

Etiketler

Doğum kontrol haplarıKadın hastalıklarıtrombozgebelikten korunma yöntemleri

Yazar Hakkında

Op. Dr. Seval Taşdemir

Op. Dr. Seval Taşdemir

Op. Dr. Seval TAŞDEMİR, 1962 yılında Manisa'da doğmuştur. ilk orta ve lise öğrenimini Ankara’da tamamlamış olup 1987 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Zeynep Kamil Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde yapmış ve Kadın Doğum Uzmanlığı eğitimini tamamlamıştır.. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.