Anne-babalar; dünyaya geldiğinde hiçbir şey bilmeyen çocuklara, dünyayı tanıtan, onların beslenmesini sağlayıp, tüm kötülüklerden koruyandır. Bir çocuk için en güvenli yer anne-babanın olduğu yerdir. Çocuklar büyüyüp anaokulu çağına geldiklerinde, en güvenli yerlerinden, anne-babaların yanından, en güvenli alan olan sıcacık evlerinden ayrılıp hiç bilmedikleri bir binada hiç görmedikleri ve ismine öğretmen denen bir insanla baş başa kaldıklarında, korkmaları, kendilerini güvende hissetmemeleri hatta anne-babalardan ayrılmak istememeleri çok normal değil mi?
Peki bu süreçte ne yapacağız? Çocuğa nasıl davranacağız?
İlk önce anlamaya çalışarak başlayacağız. Neden benden ayrılmak istemiyor? Ne hissediyor? Hangi durum onda kaygı ve korku yaratıyor? Biz Çocuğu anlamaya, ne hissettiklerini görmeye çalışırsak bu sorularının cevabını bulmuş oluruz. Bu cevap da bizi problemin çözümüne götürür.
Çocukların okula uyum sürecinin daha kolay geçirmelerini sağlamak için bazı tavsiyeler :
Okulu, çocuğunuzla birlikte gezerek, okulu keşfetmelerini sağlayın. Bulunacağı sınıfı, okulu, bahçeyi inceleyip okulun güvenli bir alan olmasını sağlayın.
Öğretmenin meslek tanımının ne olduğunu, neler yaptığını anlatın. Hiç görmedikleri bir yabancıyı öğretmen olarakkabul edip, uyum sağlamaları kolay değildir.
Eğer siz de ilk kez çocuğunuzdan ayrılıyorsanız, yaşayacağınız kaygı ve tedirginlik duygusunu çocuğunuza yansıtmayın. Bilinmelidir ki duygular bulaşıcıdır.
Kendi okul hayatınızdan anılar paylaşmak, fotoğraflar göstererek sohbet etmek etkili olacaktır.
Fantezi dönemde bulunan çocukların hayal dünyaları gelişmiş olduğu için, masalları severler. Okulun başladığı günlerde anlattığınız masalın okul temalı olmasına dikkat edin. Bırakın prens ve prensesler okula gitsinler, yaratıcılığınızı kullanın.
Çocuğunuzun yanında okul ve öğretmenlerle ilgili olumsuz eleştirilerde bulunmayınız. Öğrenmeler şemalarla gerçekleştiği için okul şemasını olumsuz hale getirecek söylemlerden uzak durmak gerekir.
Çocuğunuzu asla başka çocuklarla kıyaslamayın. Her çocuk birbirinden özel ve farklıdır. Bu farkı da hissetmek isterler. Diğer çocukların hiç ağlamadığını, annelerini üzmeden okula geldiğini söylediğinizde, çocuğunuzun kendini ne kadar üzgün, başarısız ve sevilmeyen birisi olduğunu hissedeceğini düşünün.
Eşinizle, okul konusunda kararlı ve tutarlı bir duruş sergilemeniz gerekecektir. Çocuklar çok iyi gözlemcidirler ve anne babaların zayıf noktalarını keşfedip, isteklerini yaptırmak için o zaaflardan faydalanmayı çok iyi bilirler.
“Okul herkesin gitmesi gereken bir yerdir.” çocuk bu cümleyi kavramalı ve nedenlerini öğrenmelidir.
Okulun açıldığı ilk günlerde kararlı ve tutarlı bir duruş sergilenirse, sınıf öğretmeninin yönergelerine uyarak hareket edilirse kısa bir sürede alışma gerçekleşecektir.
Bu maddelerin hepsine uyulduğu halde çocuk alışamamış ise sınıf öğretmeniniz aracılığı ile psikolojik danışma ve rehberlik servisine başvurunuz.