Erkekte Testosteron Düşüklüğü

Belirtilerin başında cinsel isteksizlik yani libido kaybı, sertleşme problemi, yorgunluk vardır. Belirtileri hastanın yaşına ve testosteron düşüklüğünün şiddetine göre değişiklik göstermektedir. Testosteronun %98’i testislerdeki Leydig hücrelerinden salgılanmaktadır. Yetişkin Erkeklerde testosteron seviyesi yaş ile birlikte azalmaktadır, yaklaşık her 10 yılda %10 azalmaktadır. Düşük testosteron, yani hipogonadizm tüm erkeklerin yaklaşık %2'si etkilerken, 50 ila 79 yaş arasındaki erkeklerin %8'inden fazlasının düşük testosterona sahip olduğunu bilinmektedir.
Normalde erkekte testosteron eksikliği demek için kan testosteron seviyesinin 250-300 ng/dl nin altında olması gerekir. Aslında seviyeden ziyade seviyeden ziyade hastada yaptıkları olumsuzlukları göz önüne alarak bir değerlendirme yapmak gerekebilir, zira bazı durumlarda testosteron seviyesi normal hatta yüksek olduğu halde reseptör problemi gibi bazı nedenlerden dolayı etkinliği olmayan testosterondan bahsedilebilir, bu da bioavailable testosteron oranı gibi yeni bir hesaplama kriterini gündeme getirir.
Erkekte Testosteron ne işe yarar?
Testosteron temel erkeklik hormonudur, yani androjendir. Erkeğe erkeklik özelliklerini veren ve geliştiren hormondur, kadında östrojen neyse erkekte testosteron odur. Özellikle cinsel fonksiyonlar ve sperm üretimi (spermatogenez) için mutlaka gereklidir.
Erkeklerde testosteron yaptıkları genel olarak şunlardır:
Cinsel organlar ve genital organlar gelişimi
Erkekte Kas kütlesi oluşumu ve gelişimi
Kırmızı kan hücrelerinin üretimi
Kemik yoğunluğunun korunması ve gelişimi
İyilik hali , kendini iyi hissetme, günlük ruhsal modun ayarlanması.
Cinsel ve üreme fonksiyonları korunması ve gelişimi
Erkekte olmazsa olmaz hormon olan testosteron vücutta sıkı bir şekilde kontrol edilir, testislerdeki testosteron üretimi beyindeki hipotalamustan gonadotropin releasing hormon dediğimiz GNRH, yine beyin habanın da bulunan hipofizde günlük ihtiyaca göre ritmik bir şekilde LH(luteinize edici hormon) ve FSH(folikül uyarıcı hormon) dediğimiz hormonları salgılatır ve kontrol eder, LH ve FSH da testislerdeki leydig hücrelerinden testosteron üretimini sağlarken, böbrek üstü bezinden de testosteron benzeri DHEA (Dehidroepiandrosteron) gibi bazı ürünler salgılanmasını sağlar ve bunların seviyesini kontrol eder, yeterince salgılanan testosteron da yine hipozide LH ve FSH üzerinde kontrol baskısı yaratır. Bu bölgelerdeki herhangi bir sorun testosteron üretimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yani Testisler, hipotalamus ve/veya hipofiz bezi ilgili herhangi bir sorun düşük testosterona (erkek hipogonadizmi) neden olabilir.
Hipogonadizm yani düşük testosteron en çok kimleri etkiler?
Erkekte düşük testosteron yani hipogonadizm, yenidoğandan-yetişkinlikteki
her yaş erkeği etkileyebilmektedir. Zaten ortamda testosteron yoksa prostat bazı organlar hiç gelişmemektedir.
Düşük testosteron, en çok şu kişileri etkiler:
Yaşlılar
Obezitesi yani şişman olanlar
Kontrolsüz Tip 2 diyabet hastaları
Uyku apnesi olanlar.
Böbrek fonksiyon bozukluğu veya karaciğer sirozu gibi kronik hastalığı olanlar
HIV/AIDS hastalığı olanlar
Hipogonadizm yani Düşük Testosteronun Belirtileri Nelerdir?
Yetişkin Erkeklerde düşük testosteron , hipogonadizmi düşündüren belirtiler şunlardır:
Cinsel istekte, libido da azalma
Sertleşme sorunu
Koltuk altı ve genital bölgelerdeki kıllarının dökülmesi ve serekleşmesi
Testislerde küçülme
Menopozdaki kadınlardaki gibi ateş basmaları
Erkek kısırlığına neden olan düşük veya sıfır sperm sayısı (azospermi).
Ruh halinin depresif olması, mod düşüklüğü hali.
Konsantrasyon ve unutkanlık gibi hafıza sorunları
Vücut yağ oranında artış.
Erkek meme dokusunda büyüme (jinekomasti)
Kas kütlesinde ve gücünde azalma
Vücutta dayanıklılık azalması
Çocuklarda düşük testosteron düşündüren belirtiler ise şunlardır:
Çocuğun boy uzamasında yavaşlama, kol ve bacaklar vücudun geri kalanıyla orantısız bir şekilde büyümeye devam etmesi
Genital bölge kıllarının azalması.
Penis ve testislerin büyümesinde gerileme ve azalma.
Ses kalınlaşmasında azalma veya durması
Normalden düşük güç ve dayanıklılık
Hipogonadizm yani düşük testosteronun Nedenleri Nelerdir?
Hipogonadizmin, düşük testosteronun seviyesinin olası birkaç nedeni vardır.
Birincil Primer testis bozukluğu-yetmezliği (Primer Testiküler yetmezlik) , Konjenital yani doğumsal hipogonadizim
İkincil-edinilmiş-sekonder testosteron yetmezliği, hipogonadizm (Beyindeki hipofiz/hipotalamus fonksiyon bozukluğu).
1. Birincil-Primer testis bozukluğu-yetmezliği (Primer Testiküler yetmezlik) , Konjenital yani doğumsal hipogonadizmin nedenleri: Testislerde yeterli uyaran olmasına rağmen yeterli derecede testosteron üretememesi durumunu ifade eder. Yani sorun testislerdeki leydig hücrelerinden yeterli miktarda testosteron üretilememesidir. Bu hastalarada beyin-hipofizde luteinize edici hormon (LH) ve folikül uyarıcı hormon (FSH) çok yükselmiştir. Fakat testislerdeki sorun nedeniyle buna cevap veremez. Sonuç olarak, testisler çok az testosteron ve sperm üretir veya hiç üretmez. Bu durum hipergonadotropik hipogonadizm olarak da anılır.
Birincil-Primer testis bozukluğu-yetmezliği (Primer Testiküler yetmezlik) , Konjenital yani doğumsal hipogonadizmin nedenleri şunlardır:
Doğumsal olarak testislerin olmaması (anorşi)
İnmemiş testis (kriptorşidizm).
Testislerde testosteron üreten Leydig hücre azlığı-hipoplazisi, yetersizliği
Kromozom bozuklukları, Klinefelter sendromu (erkeklerin fazladan bir X kromozomu ile doğduğu genetik bir durum: XY yerine XXY)
Noonan sendromu (ergenliğin gecikmesine, inmemiş testislere veya kısırlığa neden olabilen nadir bir genetik durum). Miyotonik distrofi (kas distrofileri adı verilen kalıtsal bozukluklar grubunun bir parçası).
Testislerinizi etkileyen ve Birincil-Primer testis bozukluğu-yetmezliğine (Primer Testiküler yetmezlik) yol açabilen edinilmiş durumlar şunlardır:
Testis/testislerin yaralanması veya çıkarılması
Testis iltihabı-Orşit. Bu durum genellikle cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon gibi bakteriyel bir enfeksiyonun sonucudur, ancak kabakulak gibi viral enfeksiyonlardan da kaynaklanabilir.
Testis kanseri veya başka bir kanser için alınan Kemoterapi veya radyasyon tedavisi uygulanması.
Çeşitli nedenlerden dolayı kortizon kullanımı.
1- İkincil-edinilmiş-sekonder testosteron yetmezliği, hipogonadizm (Beyindeki hipofiz/hipotalamus fonksiyon bozukluğu): Beyinde-Hipotalamus ve/veya hipofiz bezinizin sekonder-sonradan ortaya çıkan hipogonadizme nasıl neden olduğunu etkileyen durumları ifade etmektedir. Bu durum, düşük luteinize edici hormon (LH) ve folikül uyarıcı hormon (FSH) seviyeleri nedeniyle hipogonadotropik hipogonadizm olarak bilinir. Bu da düşük seviyeler testosteron ve sperm üretiminin azalmasına neden olur.
Sekonder hipogonadizm nedeni olan konjenital-doğumsal Nedenler şunlardır:
İzole hipogonadotropik hipogonadizm (doğumdan itibaren düşük gonadotropin salgılatıcı hormon seviyelerine neden olan bir durum).
Kallmann sendromu (hipotalamusta gonadotropin salgılatıcı hormon üreten sinir hücrelerinin gelişiminin kaybına neden olan nadir bir genetik durumdur. Ayrıca koku alma duyusunun kaybına da neden olabilir.).
Prader-Willi sendromu (hipotalamus disfonksiyonuna neden olabilen nadir bir genetik multisistem bozukluğu).
Sekonder hipogonadizme yol açabilen edinilmiş durumlar şunlardır:
Hipopitüitarizm-Hipofiz yetmezliği (Bu durum, hipofiz bezini etkileyen bir tümör, infiltratif hastalık, enfeksiyon, yaralanma, radyasyon tedavisi veya ameliyattan kaynaklanabilir.).
Hiperprolaktinemi-yada prolaktinoma
Demir yüklenmesi-demir depolama hastalığı (hemokromatozis)
Beyin veya kafa travması
Cushing sendromu-Aşırı ACTH salınımına bağlı
Karaciğer sirozu-yetmezliği
Kronik Böbrek yetmezliği
HIV/AIDS gibi bağışıklık sistemini çökerten hastalıklar
Alkol bağımlılığı veya alkolizim
Kontrolsüz şeker hastalığı-diyabet.
Şişmanlık-Obezite.
Uyku apnesi, Obstrüktif uyku apnesi.
Östrojenler, psikoaktif ilaçlar, metoklopramid, opioidler, löprolid, goserelin, triptorelin ve prostat kanseri için yeni androjen biyosentez inhibitörleri dahil olmak üzere bazı ilaçlar.
Normal yaşlanmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan bir tür sekonder erkek hipogonadizmi. Erkekler yaşlandıkça, testosteron ve/veya sperm üretimini azaltan hipotalamus-hipofiz fonksiyonu ve Leydig hücresi fonksiyonunda bozulma görülür. Yaşlanmaya bağlı düşük testosteron, Tip 2 diyabet, aşırı kilo ve/veya obezitesi olan erkeklerde daha yaygındır.
Hipogonadizm yani düşük testosteron nasıl teşhis edilir?
Düşük testosteron belirtileri varsa, önce detaylı tıbbi geçmişi, kullanılan ilaçlar, sigara alışkanlığı ile ilgili hastanın hikayesi sorgulanır.
Düşük testosteronu teşhis etmek için şu testler yapılır:
Kanda Total testosteron ölçümü: Testosteron seviyelerinin en yüksek olması gereken saat olan sabah 09 ile 10 arasında iki kan numunesi alınır.
Kanda Luteinize edici hormon (LH) ölçümü: Bu test, düşük testosteronun nedeninin hipofiz bezinizle ilgili bir sorun olup olmadığını belirlemeye yardımcı olabilir.
Kanda Prolaktin seviyesi ölçümü: Yüksek prolaktin seviyeleri, hipofiz bezi sorunlarının veya tümörlerinin bir işareti olabilir.
Hipogonadizm, Düşük Testosteronun Tedavisi Nasıl Yapılır?
Düşük testosteron tedavisinde Testosteron replasmanı-tedavisi birkaç farklı şekilde yapılır:
Testosteron cilt jelleri: Jeli her gün temiz ve kuru cilde sürülerek uygulanır. En yaygın tedavi yöntemlerinden biridir.
Kas içi testosteron enjeksiyonları: Enjeksiyonlar 1-2 haftada veya 10 haftada bir kas içine uygulanabilir. Ayrıca deri altına yapılan preparatlarda vardır.
Testosteron deri bantları: Bu bantlar her gün cilde yapıştırılarak uygulanmaktadır.
Testosteron pelletleri: Testosteron yüklü palletler her üç ila altı ayda bir deri altına implant şeklinde yerleştirir. Pelletler, düzenli ve uzun süreli testosteron dozajları sağlar.
Bukkal-Yanak içi testosteron preparatları: Bunlar, günde iki kez diş etlerine uygulanan yapışkan preperatlardır. Testosteron, diş etleri yoluyla hızla kan dolaşımına geçmektedir.
Testosteron burun jeli: Testosteron jelini her iki burun deliğine günde üç kez uygulayarak uygulanır.
Ağız yoluyla alınan testosteron tabletleri: Klinefelter sendromu veya hipofiz bezine zarar veren tümörler gibi belirli tıbbi rahatsızlıklar nedeniyle testosteronu düşük olan kişiler için undekanoat adı verilen bir testosteron hapı piyasada mevcuttur.
Şu durumlarda testosteron tedavisi tercih edilmez:
Prostat kanseri
Meme kanseri
Kontrolsüz kalp yetmezliği
Tedavi edilmemiş obstrüktif uyku apnesi
Testosteron tedavisinin yan etkileri nelerdir
Yüzde ve diğer alanlarda Akne veya yağlı cilt.
Ayak bileklerinde ve bacaklarda ödem
Prostat problemi yaşayanlarda idrar şikayetlerinde artış, İdrar yaparken zorluk
Memelerde büyüme veya hassasiyet
Uyku apnesi şikayetinde artış
Testislerin küçülmesi
Cilde uygulanan testosteron ilaçlarının yaptığı tahriş
Testosteron tedavisiyle ortaya çıkabilecek laboratuvar ölçümlerindeki anormallikleri şunlardır:
Kanda Prostat spesifik antijen (PSA) seviyesinde artış
Kırmızı kan hücresi-eritrosit-alyuvarlarda sayısında artış.
Sperm sayısında azalma, kısırlığa yol açabilir
SONUÇ
Düşük testosteron için tek seferlik bir çözüm yoktur. Ancak, düzenli hormon replasman tedavisi cinsel isteği artırmaya, depresyon belirtilerini hafifletmeye ve düşük testosteron yaşayan kişilerde enerji seviyelerini artırmaya yardımcı olur. Tedavi ayrıca kas kütlesini ve kemik yoğunluğunu da artırabilir. Testosteron eksikliği olan erkeklerin ölüm oranı, normal testosteron seviyelerine sahip erkeklere göre önemli ölçüde daha yüksektir.
Düşük testosteron, hipogonadizm önlenebilir mi?
Testosteron seviyelerini normal tutmaya yardımcı olabilecek yaşam tarzı alışkanlıkları şunlardır:
Sağlıklı-doğal ve organik beslenmek
Düzenli spor ve Egzersiz yapmak.
İdeal kiloya gelmek ve korumak
Sigara, Alkol ve uyuşturucu kullanımından kaçınmak.

