Ergenlerde internet bağımlılığı

Ergenlerde İnternet Bağımlılığı Hayatın her dönemi bağımlılıklar için risk teşkil etse de ergenlik dönemi kendi içinde özel bir dönem olduğundan bireyler bağımlılıklara açık olabilir. Bu dönemin özellikleri ve içinde bulunduğumuz dijital çağın getirileri düşünüldüğünde ergenlerin internet bağımlılığı eğiliminin yüksek olduğu görülür. İnternet bağımlılığı kişinin internet kullanımı üzerindeki kontrolünü kaybetmesi ve günlük hayatında bozulmalar olması,neticesinde yoğun duygusal bunaltılar ortaya çıkmasıdır. Çoğu zaman da bireyler doyurulmamış ihtiyaçlarını doyurmak veya ifade edilmemiş, bastırılmış duygularından arınmak için interneti kullanırlar.

Ergenlerde internet bağımlılığı

Nerden ergenlerde interet bağımlılğı riski fazladır?

Ergenlik kimlik gelişimi adına kritik bir dönemdir. Bu dönemde ergen kendini ifade edebilme, bir gruba dahil olma , kendine sosyal bir çevre edinme eğilimindedir. Sosyal hayatta bu edinimleri sağlayamayan ergen, kolaylıkla bu çevreyi sanal ortamda bulabilir. Hatta burda kendi kimliğini açıklamadan ya da tamamen başka kimliklere bürünerek de sosyal bir çevre oluşturabilir. Oluşturduğu sosyal çevrede yadırganmaz, yargılanmaz eğer hoşuna gitmeyen bir durum olursa bir tıkla o ortamdan uzaklaşabilir. Fakat gerçek dünyada işler böyle yürümez ve gerçekle yüzleşmek zorlaşır. Sanal dünyada oluşturduğu kimlikle gerçek kimliği arasındaki fark açılmaya ve gerçek dünyadan kopmaya başlar.

Ergenlerin sosyal ihtiyaçlarının sanal ortamlarda rahatça karşılanabiliyor olması bir diğer faktördür. Kimse beni anlamıyor diyen bir ergenin sanal dünyada kendi ile aynı duyguları paylaşacak arkadaşlar bulması, yalnızlık hissini paylaşabilmesini sağlar.

Ergenlik heyecan aranan bir dönemdir ve sanal dünya heyecan duygusunu tatmin edeceği yeterli uyarana sahiptir.

İnternet ergenlere sosyal haytın sorunlarından ve sorumluluklarından kaçma şansı verir.

Sanal dünya başarı duygusunun tatmin edilmesi adına da önemlidir. Internette başarı ve takdir hemen gelir buna karşılık sosyal hayatta başarısızlık ve yetersizlik duygusu yaşayan ergen bu duyguyu sanal ortamda tatmin etmeye çalışabilir.

Ergenler interneti hem eğlence hem de kişiler arası iletişim aracı olarak kullanabilmektedirler. Bu durumun onların gerçek hayattaki tutumlarını nasıl etkilediği çok önemlidir. Kimi ergen sanal dünyada elde ettiği gücü sosyal hayatta kullanabilirken kimi ergen de sosyal hayattan kopup sanal dünyada yarattığı kimlikle yaşamayı seçebilir. Bu da onun ruh sağlığını etkiler.

İnternet bağımlılığının duygusal göstergeleri nelerdir?

Internet bağımlılığı duygudurum değişiklikleri getirebilir. Ergen online olduğu durumlarda sakin, mutlu ya da kendini canlı hissederken  gerçek duygularından ve hayatın sorumluluklarından kaçabilir

Ergen bulunduğu duruma tolerans göstermeye başlar ve aynı duygusal doyuma ulaşmak online geçirdiği süreyi sürekli artırır.

Ergenin  online olması engellendiğinde, titreme, karamsarlık ,sinirlilik, öfke gibi belirtiler gösterebilir. Aile ve okul çevresi ile  sıklıkla çatışabilir. Davranışı bir süreliğine kontrol altına alsa bile tekrar davranış en yüksek seviyede görülebilir.

Yardım alınması gereken seviye  nedir?

Eğer bir ergen sürekli sanal dünyayı düşünüyor, normal hayatında da aklında internetle ilgili eylemler oluyorsa,

Eğer sürekli internet kullanımını arttırmak istiyorsa,

Ekran süresini bir türlü kontrol edemiyorsa,

İnternet kullamadığı zamanlarda huzursuzluk, çökkünlük, kızgınlık veya rahatsızlık hissi varsa

Aşırı internet kullanımı nedeniyle aile, okul,  ve arkadaş çevresiyle sorunlar  yaşamaya, eğitim veya kariyer ile ilgili fırsatları tehlikeye atma ya da kaybetme durumu varsa,

İnternet kullanım  süresi ile ilgili yalan söylüyorsa,

İnterneti problemlerden kaçmak veya olumsuz duygulardan (örn: çaresizlik, suçluluk, anksiyete, depresyon) uzaklaşmak için kullanıyorsa artık internet kullanımı bağımlılık düzeyine gelmiş demektir ve bir uzmandan yardım alınmalıdır.

 

 

Ergenlerde sorunlu internet kullanımı için  neler yapabiliriz?

Öncelikle bu sorunu ergenlik öncesi ciddiye alıp çocuğa doğru alışkanlıklar kazandırarak ergenlik dönemine taşımamaya çalışmalıyız. Gördüğümüz gibi bu sorun ergenliğin karakteristik özellikleriyle birleştiğinde daha karmaşık bir hal alır.

Eğer sorun ergenlik döneminde  başlarsa bunun  sadece ergenin bir sorunu değil tüm ailenin sorunu olduğunu bilmeli ve ona ailece destek olmalıyız. Bunu yaparken yargılamadan suçlamadan sadece anlamaya çalışarak yanında olduğumuzu hissettirmeliyiz.

Hangi duygu onu daha çok internete sevkediyorsa onun üstüne gitmeliyiz. Başarısızlık düşüncesi mi, ait olamamı, anlaşılmadığını düşünme mi, Eğer problemin kaynağını bulamazsak belki bugün kısa sureli davranış problemini çözeriz fakat yarın başka bir bağımlılığı onun yerine koyabilir.

Aile bireylerinin interneti doğru kullanarak örnek olması, ailece internetsiz saatler düzenlenmesi, birlikte geçirilen keyifli sürelerin artırılması çok önemlidir..

Sportif faaliyetlere teşvik, ya da ailece düzenli yürüşler rahatlatıcıdır.

Yeni sosyal beceriler kazanması için farklı sosyal çevreye girmesine teşvik edilebilir

Ergenin internet başında en çok neye zaman harcadığını tesbit etmeli ona gore çözümler bulmalı ona göre alternatifler sunmalıyız. Tüm saatlerinde ona faaliyet bulmaya çalışmak doğru  değil ama doğru alışlanlıklar kazanana kadar, o kendi yolunu bulana kadar desteğimizi çekmemeliyiz.

Ona onu anladığımızı ve her zaman onun yanında olduğumuzu hissettirme, başarılarını görme ve takdir etme, yeni deneyimlere teşvik etme, yeni sosyal ortamlara girmesine ve ona ilham olabilecek insanlarla tanışmasına olanak sağlama  bu dönemin sağlıkla geçirilmesine yardım eder. Eğer bu desteği doğru bir şekilde sağlayabilirsek internetin bütün nimetlerinden faydalanıp aynı zamanda sosyal hayatla dengeyi sağlayabilirler.

 

 

 

Kaynakça

  • Çelik, T. (2020). İnternet bağımlılığı sosyal uyum ilişkisi: İlköğretim örneği (Master's thesis, İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
  • Amerikan Psikiyatri Birliği, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, (DSM-5)
  • Esen, E. (2010). Ergenlerde internet bağımlılığını yordayan psiko-sosyal değişkenlerin incelenmesi (Doctoral dissertation, DEÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü).
  • Haliloğlu, S. (2008). Ortaöğretim 9. sınıf öğrencilerinin yalnızlık düzeyleri, bağlanma biçimleri ve işlevsel olmayan tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi (Malatya ili örneği) (Master's thesis, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü).
  • ŞAHİN, D. ERGENLERDE SOSYAL MEDYAYA YÖNELİK TUTUMLARIN, YALNIZLIK, DEPRESYON VE BEĞENİLME ARZUSUYLA İLİŞKİSİ.

 

 

 

 

Bu makale 4 Temmuz 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Melek Kara

Psikolog Melek Kara AAB Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunudur. Ayrıca İzmir Katip Çelebi
Üniversitesinden Aile Danışmanlığı eğitimi almıştır. Şu an online olarak psikolog ve aile danışmanı olarak
çalışmaktadır. Kabul ve Kararlılık Terapisi ve Bilişsel Davranışçı Terapi uygulamaktadır. Gerekli
durumlarda EMDR tekniklerini ve Çocuk ve Yetişkinler için Değerlendirme testlerini kullanmaktadır.
Lisans tezini ergenlerdei internet bağımlılığı üzerine tamamlamış olup bu alanda ebeveyn desteği de
vermektedir. Ayrıca Hacettepe üniversitesinden Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları eğitimi almış,
kadına ve çocuğa yönelik aile içi şiddet, taciz, toplumda ve çalışma hayatında kadın sorunları üzerine
çalışmalar yapmaktadır.

Etiketler
İnternet Bağımlılığı
Psk. Melek Kara
Psk. Melek Kara
Samsun - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube