Ergenler, gençler ve sağlıklı yaşlı grupların gerçek ve imgelenen uzaklık algısı açısından incelenmesi

ERGENLER, GENÇLER ve SAĞLIKLI YAŞLI GRUPLARIN GERÇEK ve İMGELENEN UZAKLIK ALGISI AÇISINDAN İNCELENMESİ

Ergenler, gençler ve sağlıklı yaşlı grupların  gerçek ve imgelenen uzaklık algısı açısından incelenmesi

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ANKARA

Haziran 2014

GİRİŞ

​Zihinsel İmgelem Nedir?

​Zihinsel imgeleme (mental imagery) bir nesne ya da nesne grubunun üzerinde odaklanarak zihinde canlandırmaktır (McKellar, 1957). Görsel algı ve zihinsel imgeler arasındaki olası farkları tespit etmek amacıyla ortaya çıkan bu paradigma, esas olarak zihinde canlandırılan nesnelerin konumu ve detayları üzerine odaklanmıştır. Birçok insan aktivitesinde önemli rol oynayan zihinsel imgeleme uzun yıllardır önce felsefenin daha sonrada deneysel psikolojinin tartışma konusu olmuştur Zihinsel imgeleme çalışmaları bilimsel psikolojinin başlangıcından beri çalışılmaktadır (Boring, 1950). Bilişsel psikologlar felsefi temelleri olan bu tartışmalı konuyu alana taşımışlar ve deneysel çalışmalar da bulunmuşlardır. Zenon Pylyshyn(1981) imgelerin zihinde resim olarak değil piksel olarak kodlandığını savunmuş. Ancak Kosslyn (1995) imgelerin resim olarak kodlandığını savunmaktadır. İmgeleme literatüründe bu konuda derin bir çatlak vardır. Pylshyn’nin öncülük ettiği bilgisayar analojisi zihinde gerçek resimlerin bulunamayacağını savunsa da Kosslyn ve onun öncülük ettiği ekolü savunanlar “resimlerin resim olarak kodlandığını” ileri sürmektedir (Kosslyn, 2006). Kosslyn(2006) yaptığı çalışmalarda hem deneysel yöntemler kullanmış hem de beyin görüntüleme tekniklerine başvurarak zihinsel imgelemenin beyindeki lokasyonunu da belirlemiştir.Bu görüşe göre imgeler uzun süreli bellekteki soyut temsillerden üretilen kısa süreli bellek göstergeleridir. Bu göstergeler görsel tampon içerisindeki koordine alanı olarak işlevi olan örüntülerdir. Bu alan fiziksel bir alan olmayıp, özellikleri doğuştan gelmekle birlikte sabit bir düzeni vardır.

​Nasıl Ölçülür?

​ İmgeleme çalışmalarına ilişkin ölçüm yöntemleri ilk olarak Kosslyn (1973) tarafından geliştirilmiştir ve ölçümlerin ana fikri imgelerin resim olmasına dayanmaktadır. Kosslyn ölçümlerinde mekansal uzaklık ve tarama arasındaki sürenin doğru orantılı olduğunu belirtmiştir. Ölçümlerinde kullandığı bir diğer yöntem ise büyüklüktür. Büyük nesnelerin detayları küçük nesnelere göre daha kısa zamanda algılanmaktadır.Kossylyn ve arkadaşları 1978’de ünlü harita deneyini yaparak,imgelerin resimsel kodlandığı görüşünü deneysel olarak desteklemiştir. Bu çalışmada katılımcılardan şekil 1’deki haritaya bakmaları ve bir yerden diğerine hayal ettikleri bir noktayı ilerletmeleri istenmiştir ve istenilen yere gelindiğinde zaman ölçümü alınmıştır. Daha sonra bu haritayı zihinlerinde canlandırmaları ve bu kez belirlenen başka bir yerden diğerine hayal ettikleri noktayı ilerletmeleri istenmiştir ve yine zaman ölçümü alınmıştır. Elde edilen bu iki zaman ölçümünün oranı ve gerçek uzaklıkların birbirine oranına bakılmıştır. Sonuç olarak elde edilen uzaklık ve zaman oranlarının birbirlerine olan oranları incelenmiştir. Yapılan çalışmanın sonucunda oranlar birbiriyle bağlantılı çıkmıştır ve bu sonuçlar imgelerin resimsel kodlandığını desteklemektedir.  

Şekil 1 Kosslyn’in mental imgeleme haritası

 

 

​Bilişsel yaşlanma

​Zaman ilerledikçe bütün insanlar bazı bilişsel süreçlerinde belli bir derece düşüş yaşarlar. Bilişsel yaşlanmayla beraber kaybolan bilişsel işlevleri açıklamak için çeşitli görüş ve teoriler bulunmaktadır. Duyu organlarının kapasitesindeki düşüş (duyma ve işitme gibi) bilişsel süreçlerdeki kaybın bir açıklaması olarak görülürken, bu konu hakkındaki bir diğer açıklama ise yaşlanmayla birlikte kişilerin çevredeki alakasız ipuçlarını reddedemediği ve bu yüzden dikkatlerini odaklayamadıkları yönünde (Kane ve arkadaşları,1991). Bilişsel işlevlerdeki yavaşlamanın bir başka açıklaması ise Salthouse (1996) tarafından yapılmıştır. Bu görüşe göre bilişsel işlevlerdeki düşünün nedeni işleme süreçlerindeki yavaşlamadan kaynaklanmaktadır. 

​Bilişsel yaşlanma ve mental imgeleme çalışmaları Kosslyn (1994) tarafından yapılmıştır ve sonuç olarak imgelemenin de yaşlanmayla beraber düştüğünü gözlemlemiştir. Yapıla deneyde genç ve yaşlı örneklemler karşılaştırılmış ve yaşlılarda tepkinin süresinin arttığı bilgisi elde edilmiştir.

​Ergenlik

​Ergenlik için bir yaş sınırı getirmek zordur. Bedensel, ruhsal ve toplumsal gelişim her insanda aynı yaşlarda olmaz(Set, Dağdeviren ve Aktürk, 2006). Ergenler bilişsel olarak farklı bir yapıdadırlar, çünkü artık soyut kavramları daha çok düşünmeye, daha karmaşık problemler çözmeye, diğer kişilerin bakış açılarını anlamaya başlar ve önceki durumlarına göre ahlaki ve etik bakımdan daha yüksek bir sağduyuya sahip olurlar (Gül ve Güneş,2009).

​Ergenler bilişsel açıdan da birçok değişiklik yaşarlar. Bu değişimin en büyük sebeplerinde biride özellikle bu dönemde beyin yapılarında yaşanan değişikliktir (Çelik, Tahiroğlu ve Avcı, 2009). Ergenlikteki problem çözme, soyutlama ve planlama konularında yaşanan sıkıntıların en büyük kaynağı olgunlaşmamış prefrontal kortekstir (Jurado ve Rosselini,2007).

​Kossylyn ve arkadaşları (1990) zihinsel imgeleme çalışmalarında yaş farklarını da incelemiş ve imgelemenin ergen ve gençlerde farklı olduğunu bulmuştur. Genç grup ergen gruba göre imgelemede çok daha başarılıdır.

​Bu araştırmanın amacı, zihinsel imgelemenin ergen, genç ve sağlıklı yaşlı grupları arasında farklı olup olmadığına bakmaktır. Kosslyn’in paradigması çalışma belleği ile yakından alakalıdır (Kossylyn, Borst, Ganis ve Thompson2012). Çalışma belleğinin beyindeki lokasyonu prefrontal korteks olduğu için ve ergenlerde geç geliştiği için imgelemenin ergenlerde genç gruba göre düşmesi beklenmektedir. İmgelemedeki düşme genç gruba göre sağlıklı yaşlı grupta da beklenmektedir. Ayrıca araştırmada kullanılacak 2 farklı uyarıcı türünde de farklılıklar olacağı düşünülmektedir. Kullanılacak uyarıcılardan biri Türkiye haritası bir diğeri ise gerçek fotoğraflardır ve bu iki uyarıcı arasında hem gruplar arası hem de grup içi farklılıklar beklenmektedir.   

​Bu araştırmada cevap aranacak sorular.

1. Zihinsel imgelemede ergen, genç ve sağlıklı yaşlı grupları arasında uzaklık algısı açısından fark var mıdır?

2. Gerçek fotoğraflardaki uzaklı algısında ergen, genç ve sağlıklı yaşlı grupları arasında fark var mıdır?

3. Haritadaki uzaklık algısında ergen, genç ve sağlıklı yaşlı grupları arasında fark var mıdır?

 

YÖNTEM

​Katılımcılar

Araştırma 20 ergen birey (13-14 yaş), Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde yer alan fakültelerin çeşitli bölümlerinde okuyan 20 gönüllü öğrenci ve 20 yaşlı birey (65 yaş ve üstü) ile yürütülecektir. Katılımcılara deneysel uygulamalar öncesinde yapılan araştırma ve gerçekleştirilecek olan uygulamayla ilgili bilgi verilecek ve onam formu alınacaktır.

​Araç ve Gereçler

​Gerçek Fotoğraflar: Araştırmada kullanılacak olana fotoğrafta 3 tane aynı boyutta farklı renklerde obje seçilecektir. Bu objelerin aralarındaki mesafeler birbirlerinin iki katı olacak şekilde ayarlanacaktır. Örneğin 1 numaralı obje ile 2 numaralı obje arasındaki mesafe 2 metre, 1numaralı obje ile 3 numaralı obje arasındaki mesafe 1 metre olarak ayarlanacaktır. Objelerin mesafesinin bu şekilde ayarlanması alınan zaman ölçümlerinin oranlarını hesaplamada kolaylık sağlayacaktır. Ayrıca objelerin boyutlarının ve türlerinin aynı olma sebebi de büyüklüğün imgelemeye olan etkisidir. Şekil 2’de araştırmada kullanılacak fotoğrafın bir temsili bulunmaktadır. 

Şekil 2 Araştırmada Kullanılacak Temsili Fotoğraf

Harita: Araştırmada renklendirilmemiş Türkiye haritası kullanılacaktır. Şekil 3’de araştırmada kullanılacak haritanın bir temsili bulunmaktadır. 

Şekil 3 Araştırmada Kullanılacak Temsili Harita

Nöropsikolojik Tarama Bataryası: Katılımcıları bilişsel açıdan değerlendirmek üzere Standardize Mini Mental Test (SMMT) (Folstein, Folstein ve McHugh,  1975; Güngen, Ertan, Eker, Yaşar ve Engin, 2002); İşlevsel Faaliyetler Anketi (İFA) (Preffer, Kurosaki, Harrah, Chance ve Filos, 1982; Selekler, Cangöz ve Karakaoç, 2004); Geriatrik Depresyon Ölçeği (GDÖ) (Scheikh ve Yesavage, 1986; Ertan ve Eker, 2000) ve Arttırılmış İpuçlu Hatırlama Testi (AİH) (Grober, Buschke, Crystal, Bang ve Dresner, 1988; Saka, Mıhcı, Topcuoğlu ve Balkan, 2006) testinden oluşan bir batarya uygulanacaktır. Bataryada yer alan tüm test/ölçeklerin ülkemiz kültürü için standardizasyon, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır.

Göz İzleme Cihazı T120 (Tobii Eye-Tracker T120): Göz izleme cihazı bireylerin göz hareketlerinin ölçümleyen ve böylece belirli bir zamanda katılımcının nereye baktığı ve belirli alanlar arasında gözlerini kaydırırken nasıl bir örüntü izlediği hakkında araştırmacının bilgi sağlamasına yardımcı olan bir cihazdır. Göz izleme cihazı ile bireylerin hangi noktalara, hangi sıklıkta, ne kadar süreyle baktıkları belirlenebilmekte ve bireyin süreçteki göz izleme örüntülerine ilişkin haritalar farklı biçimlerde görselleştirilebilmektedir. Araştırmada katılımcıların göz hareketleri ile ilgili verilerin toplanması için H. Ü. Bilişsel Psikoloji laboratuarında (BİPUL) bulunan Tobii T120 model göz izleme cihazı kullanılacaktır. Tobii T120 cihazında gömülü göz izleme sunucusu ve 1280×1024 Piksel çözünürlüklü 17’’ TFT monitör bulunmaktadır. Binoküler (çift göz) izleme özelliği ile veri toplama frekansı 120 Hz olup, göz hareketlerini 0.5o derecelik kayıt hatası ile kaydedebilmektedir. Cihazın yenileme hızı (refresh rate) 120 Hz’dir ve her 8.33 msn’de ekran yenilenmektedir. Buna göre bir görüntüde 100 msn. süren göz hareketi bir odaklanma olarak tanımlanacaktır. Cihaz deney öncesi her bir katılımcı için çok kısa sürede ayrı ayrı kalibrasyon yapılabilmektedir. Ayrıca katılımcıların gözlük ve lens kullanmaları durumunda da güvenilir ölçümler alınabilmektedir. 

E-Prime Uyarıcı Hazırlama ve Sunum Programı: Görevler E-Prime 2.0 Professional programı (Psychology Software Tools, ABD) kullanılarak hazırlanacaktır.

​DENEY DESENİ

​Deneyde 3 (Grup: ergen, genç ve sağlıklı yaşlı) X 2 (uzaklık algısı: gerçek uzaklık ve imgelenen uzaklık) X 2(uyarıcı: gerçek fotoğraf ve harita) son faktörde tekrar ölçümlüdesen kullanılacaktır. Bağımlı değişken ölçümü olarak önceher bir deneme sırasında alınan tepki zamanlarının birbirine oranı ve objeler arası uzaklık oranı hesaplanacak ve daha sonra bu oranların birbirlerine göre olan oranına bakılacaktır.

​Tablo 1 Araştırmada Kullanılacak Deneysel Desen

 

N= 60

GRUP

 

Ergen

Genç

Sağlıklı 

Yaşlı 

 

 

 

 

UZAKLIK ALGISI

Gerçek

 

 

Uzaklık

 

Fotoğraf

 

 

20

20

20

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İmgelenen

Harita

 

 

 

 

Uzaklık

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​İşlem Yolu

​Önerilen çalışma Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’ndeki Bilişsel Psikoloji Uygulama Laboratuvarı’nda (BİPUL) gerçekleştirilecektir. Uygulama için gerekli Senato Etik Kurul onayı alınacaktır. Katılımcılara uygulama öncesi gerekli açıklamalar yapılacak, aydınlatılmış onam formu alınacak ve demografik bilgi formunu uygulanacaktır.

 

​Çalışma normal aydınlatılmış sessiz bir ortamda bireysel olarak yapılacaktır. Katılımcıların gözleri bilgisayar ekranından 60-65 cm uzaklıkta konumlandırılacak ve her bir katılımcı için ayrı kalibrasyon yapılacaktır. Deneye ilişkin yönerge ve uyarıcıların sunumu Tobii 120 ekranından yapılacaktır.

​Uygulamada Kosslyn’nin ölçüm tekniğinden yararlanılacak ancak paradigmadaki hipotetik haritalar yerine gerçek fotoğraflar ve Türkiye haritası kullanılacaktır. Fotoğraflar içinden seçilmiş bir objeden diğerine hayal edilen siyah bir noktanın ilerletilmesi istenecek ve tepki süresine bakılacaktır. Daha sonra katılımcılardan aynı fotoğrafı zihnin de canlandırması ve yine siyah bir noktayı başka bir objeden diğerine hareket ettirmesi istenecek ve tepki süresine bakılacaktır. Örneğin; katılımcılardan obje 1’den 2’ye hayal edilen bir noktayı ilerletmesi ve hedefe vardığında bilgisayar tuşuna basması istenecektir. Daha sonra aynı fotoğrafı zihninde canlandırması ve obje 1’den 3’e bir noktayı ilerletmesi istenecek ve tepki süresi alınacaktır. Alınan iki tepki süresinin oranı ile objeler arası mesafelerin oranı karşılaştırılacaktır. Aynı işlem Türkiye haritası için yapılacaktır. Harita içinden seçilmiş bir ilden diğerine hayal edilen siyah bir noktanın ilerletilmesi istenecek ve tepki süresine bakılacaktır. Daha sonra katılımcılardan aynı haritayızihnin de canlandırması ve yine siyah bir noktayı başka bir ilden diğerine hareket ettirmesi istenecek ve tepki süresine bakılacaktır. Örneğin; katılımcılardan Ankara’dan İstanbul’a hayal edilen bir noktayı ilerletmesi ve hedefe vardığında bilgisayar tuşuna basması istenecektir. Daha sonra aynı haritayı zihninde canlandırması ve Ankara’dan Diyarbakır’a bir noktayı ilerletmesi istenecek ve tepki süresi alınacaktır. Alınan iki tepki süresinin oranı ile illerin konumu arası mesafelerin oranı karşılaştırılacaktır. Eğer gerçek algı ile imgelenen algı arasındaki sürenin oranı uyarıcıdaki objeler veya iller arasındaki oranla yakınsa imgeleme başarılı demektir. Örneğin; gerçek algı aşamasında obje 1 ve 2’nin arası 2 metre ve tepki süresi ortalama 10 saniye ise bu durumda imgelenen algıda  (mesafenin 1 metre olduğunu düşünelim) tepki süresinin ortalama 5 saniye olması beklenir.Elde edilen sonuçlar ergen, genç ve sağlıklı yaşlı grupları arasında karşılaştırılacaktır. Ayrıca deneyin başında itibaren ilk odaklanma, göz izleme örüntüsü ve gözün yönergedeki sıraya uygun hareketi için göz izleme ölçümleri alınacaktır ve analiz edilecektir.    

 

Bu makale 17 Mayıs 2023 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Ebru Öztrak Güngör

Psikolog Aile Danışmanı Ebru ÖZTRAK GÜNGÖR Atılım Üniversitesinden yüksek onur bursuyla mezun olup, Hacettepe Üniversitesinde yüksek lisans yapmaktadır. Düzakın Psikoterapi ve Atılım Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen Aile Danışmanlığı Programından mezun olmuştur. Ayrıca BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi), TAT(Tematik Algılama Testi), kısa süreli çözüm odaklı terapi ve nöropsikolojik testlerin eğitimini almıştır. Öğrencilik yıllarında Prof. Kürşad Demirutku’nun öğrenci asistanlığını yapan Ebru ÖZTRAK GÜNGÖR stajını GATA hastanesinde tamamlamıştır. Ergen, yetişkin, evlilik ve çift alanında çalışma sağlamaktadır. Sınav kaygısı, gelecek kaygısı, aile içi çatışmalar, depresyon, anksiyete, panik bozuklukı, doğum sonrası depresyon, aldatma terapisi, özgüven probemleri, öfke kontrol sorunları, aşırı düşünme, takıntılı düşünme, kıskançlık gibi ...

Etiketler
ERGENLER
Psk. Ebru Öztrak Güngör
Psk. Ebru Öztrak Güngör
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube