Eral sözel olmayan zek testi (eral-nıt)

Eral sözel olmayan zek testi (eral-nıt)

Bu kitapta ERAL Sözel Olmayan ZekâTesti’nin (ERAL-NIT) tanıtımı, uygulama ve değerlendirme süreçleri hakkında bilgi sunulmaktadır. Bu kapsamda, testlerle ilgili bilimsel literatür ve uygulamaya dair pratik bilgiler bir arada yer almaktadır.

ERAL-NIT, 5-17 yaş grubuna yönelik bireysel olarak uygulanan ve uygulama süresi 25 dakika olan bir zekâ testidir. Beş alt test (resim çizme, taklit, labirent, simetri ve muhakeme) ve onaltı alt alandan (kaba ve ince motor hareket, sayısal yetenek, hafıza, düşünme, kavram bilgisi, dikkat, yakınsak ve ıraksak düşünme, akıl yürütme, ifade edici ve alıcı dil, sosyal yetenek, şekil-zemin algısı, parça bütün ilişkisi, görsel algı, görsel manipülasyon yeteneği) oluşmaktadır. Dört lobun fonksiyonel yeterliliklerini de ölçmektedir. Bu test, zekayı beyin fonksiyonlarının bileşkesi olduğu varsayımıyla geliştirilmiştir. Yani ERAL-NIT, beyinin bazı fonksiyonlarını ölçen testlerden oluşan bütüncül bir testtir. Bu özellikleri dikkate alındığında; ERAL-NIT, nörolojik beyin temelli çalışmalardan etkilenen, kültürel ögeler içermeyen bir bilişsel zekâ testi olduğu görülmektedir.

Bu test aynı zamanda bireyin özgül öğrenme bozukluğu, yaygın gelişimsel bozukluğu, dikkat eksikliği, dil kulanım bozukluğu olmak üzere dört ayrı alanda bireyin genel durumunu belirlenmesinde de kullanılabilecek güvenilir bir psikolojik ölçme aracıdır. 

Bireylerin zihinsel performanslarını belirlemek amacıyla uygulanan bireysel bir zekâ test olan ERAL-NIT, alt testlerden alınan standart puanlar sayesinde, çocuğun zihinsel gelişimini bilimsel sonuçlarla takip edebilme imkanına sahip olarak gerekli eğitim desteğinin kapsam ve yönünün belirlenmesinde oldukça önemli katkılar sunmaktadır. 

Ayrıca ERAL-NIT’ın ebeveynlere çocuklarının özel ve genel performans değerlendirmelerinin uyumlu olup olmadığını gösterir bir özelliğe sahip olduğu da göz önüne alındığında; mevcut diğer zekâ testlerin bıraktığı boşluğu doldurması bu teste üst düzeyde bir albeni kazandırdığını da söyleyebiliriz.

              Standardize edilmiş puanların hesaplanması tablete yüklenen yazılım programı ile yapılmaktadır. Puanlamanın yazılım programı tarafından yapılması büyük avantajlar sağlamaktadır. Tablet üzerinde yapılması; testörün hata yapma olasılığını azaltması, zaman kazandırması, değerlendirme hatalarını ortadan kaldırması, hesaplamaların kesin, yaşa göre sonuçlanması, puanları bulmada yanlış hesaplamalar ve hataların önüne geçilmesi, sonuçların bir grafik ve rapor şeklinde hem ailenin hem de uzmanın çıktı olarak alınabilmesi ve alt test puanları arasındaki farkların önemi hakkında ek bilgi vermesi gibi birçok avantajı da beraberinde getirmektedir.

ERAL Sözel Olmayan Zekâ Testi’nin (ERAL-NIT) daha fazla tercih edilmesinin bir başka nedeni de bu testin, yorum ve puanlama kriterleri ve sonuçlarının açık, anlaşılır ve tatmin edici olmasıdır.

Tüm bu açıklamalardan ERAL Sözel Olmayan Zekâ Testi (ERAL-NIT)’ nin, 5-17 yaş sınırları içinde bulunan çocuk ve gençlerle ilgili yapılacak tüm etkinliklerin doğru planlanması ve sağlıklı olarak yürütülebilmesi için objektif veriler sunan bir zekâ testi olması nedeniyle, eğitim, psikoloji, çocuk gelişimi psikolojik danışma, özel eğitim ve psikiyatri alanlarında güvenle kullanılabileceği anlaşılmaktadır. 

Bu testin geliştirilmesi ve hizmet alanlara ulaştırılmasında maddi ve manevi özveride bulunan ADEMER EĞİTİM KURUMU şirketine ve testi beraber geliştirdiğim Ali KILIÇARSLAN’ a , ayrıca  Mustafa BAŞÖZMEN’ e  Mehmet Şirin ZORKOL’ a , Mehmet BİÇER’ e , Mehmet Mustafa KILINÇ’ a ve  emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Prof. Dr. Ercümend ERSANLI

GİRİŞ

Zekanın tanımı ile ilgili soru ve açıklamalar, insanlık tarihi ile başlayan, Antik Yunanlılar ve Romalılara kadar uzanan ve günümüze yansıyan, tartışılan konulardan biri olmasına rağmen, üzerinde uzlaşılan bir tanım yapılamamıştır. Bunun gerekçesi, zekanın somut bir varlık olmamasının yanında dolaylı ve bağıl olarak ölçülebilir olmasıdır.  Bu nedenle zeka kavramının literatürde çok sayıda farklı tanımların bulunması, zekânın tanımı üzerine yapılan tartışmaların olagelmesi kaçınılmaz olmaktadır.

Zekayı tanımlamak isteyen herkes, konuyu kendi uzmanlık ve uğraşı alanından hareketle açıklamalarda bulunmuş ve ona uygun görüşler ileri sürmüşler. Psikologlar zekayı akıl yürütme, eğitimciler öğrenme ve bilgiyi işleme, biyologlar ise uyum sağlama yeteneği olarak, kimileri de zekayı, akıl yürütme, soyut düşünme, sezgisel düşünme, soyutlama, genelleme, hayal gücünü, algılama, yargılama, muhakeme etme, planlama, yaratıcılık, dil becerileri ve öğrenme kavramlarını kullanarak tanımlarken kimileri de bireyin kendisinin ve başkalarının bilincinde olabilme gücü olarak tanımlamışlar. Konuya bütüncül açıdan baktığımızda zekayı salt bu tek tek açıklamalarla sınırlayamayız. Zekayı yapılan tüm tanımların bileşkesi üzerine temellenen, hem düşünsel, hem de performansa (yapmaya) dayanan yeti ve yeteneklerini arz eden bir güç olarak ele aldığımızda; zekanın tüm yeterliliklerini kapsayan bir tanıma ulaşabiliriz. Çünkü zeka tek boyutludur. O halde zekayı; zihinsel işlevlerin bütünü olarak ifade edebiliriz.

Zekanın varlığı, nitelikleri, tanımı ve ölçülmesi konusunda çok sayıda görüşler ileri sürülmüş ve kuramlar geliştirilmiştir. Hatta geliştirilen zekâ kuramlardan hareketle tek bir zekâ kuramı oluşturmak için sürekli çaba gösterilmişse de arzu edilen amaca ulaşılamamıştır. Yalnız tüm çalışmalar ve yapılan araştırmalar sonunda zekanın çok boyutlu olduğu konusunda bir görüş birliği doğmuştur.

ERAL-NIT ekibi olarak yaptığımız çalışmalar sonunda; zekanın yapısını birbirleri ile arakesit oluşturan beş boyutlu ve bu boyutlar içinde yer alan ve birbirleriyle de arakesitleri olan onaltı alt boyutlu karmaşık bir yapı sergilediği sonucuna ulaştık.

Zeka konusunda yapılan çalışmaları, (1) zekanın tanımlanması; (2) zeka kuramlarının geliştirilmesi ve (3) zekanın ölçülmesi olmak üzere üç başlık altında toplayabiliriz. Bu başlıklarla ilgili çalışmaların, ardışık değil iç içe yapılan çalışmalar olduğunu söyleyebiliriz. Zaman içinde zekanın ölçülmesiyle ilgili çalışmalar tanımlama ve kuram oluşturma çalışmalarının önüne geçmiştir.

Tanımlamasında bu denli güçlük yaşanan zekayı ölçmeye yönelik çok sayıda ölçme araçları geliştirilmiş, geliştirilmeye de devam edilmektedir. Bu zamana kadar geliştirilen ölçme araçlarının her birinin zihinsel işleyişin bütününü kapsayan ve buna dayalı olarak bireyin tüm gelişimsel özelliklerini bir profille ortaya koyamadığını görmekteyiz.

Tam da burada ERAL-NIT ekibi olarak alanda gördüğümüz bu boşluğu da doldurabilecek bir zeka testi yapmak düşüncesiyle çalışmalar başlattık. Uzun bir süre alan çalışması yaptıktan sonra zeka testi taslağı hazırlayarak yıllarca üzerinde yapılan uygulamaları sürekli revize ederek ERAL Sözel Olmayan Zekâ Testi (ERAL-NIT) ortaya çıkardık.

ERAL-NIT, zekayı beyinin dört(temporal, frontal, oksipital, periatal) loplarının bazı fonksiyonlarının bileşkesi olduğu varsayımıyla geliştirilmiştir. Yani ERAL-NIT, beynin her iki yarım küreye ait bazı fonksiyonlarının ölçen testlerden oluşan bütüncül bir testtir. Bu özellikleri dikkate alındığında; ERAL-NIT, nörolojik beyin temelli çalışmalardan etkilenen, kültürel ögeler içermeyen bir bilişsel zekâ testi olduğu görülmektedir.

Beş alt test (resim çizme, taklit, labirent, simetri ve muhakeme) ve onaltı alt alandan (kaba ve ince motor hareket, sayısal yetenek, hafıza, düşünme, kavram bilgisi, dikkat, yakınsak ve ıraksak düşünme, akıl yürütme, ifade edici ve alıcı dil, sosyal yetenek, şekil-zemin algısı, parça bütün ilişkisi, görsel algı, görsel manipülasyon yeteneği) oluşmaktadır. Dört lobun fonksiyonel yeterliliklerini ölçmektedir.

ERAL-NIT’in yeterliliklerini daha iyi anlayabilmek için, diğer zekâ testleri ile arasındaki ilişkileri kısa açıklayacak olursak;

Wisc-r zekâ testi, Stanford-Binet zekâ testi ve CAS zekâ testi çocuklara uygulanmakta ve çocuğun performansına göre sonuç çıkarmaktadır. ERAL-NIT ise hem çocuğa hem de ebeveyne uygulanmakta olup ebeveynin gözünden çocuğu değerlendirmesi ile çocuğun performansı ölçüp kıyaslama imkanı sunmaktadır.

Testlerin uygulanmasında testörlerin testi puanlaması çok önemlidir. Çünkü testlerde uygulayıcıdan kaynaklı hatanın en aza indirgenmesi önemlidir. Wisc-r zekâ testinde özellikle sözel bölümlerin alt testlerinden olan benzerlikler, sözcük dağarcığı ve yargılama uygulayıcı hatasına açık alt testlerdir. Bu alt testlerde çocuğun cevabına göre 0,1,2 puan verilmektedir.

Çocuğun cevabının yorumlanışı testörden testöre farklılık gösterebilir. Yani bir testör aynı cevaba 1 puan verirken başka bir testör ise 2 puan verebilir. ERAL-NIT zekâ testinde ise puanlama da yapay zekâ kullanıldığı için testörden testöre farklılık göstermesi en aza indirgenmiştir. Her uygulama sonucunda objektif değerlendirme yapılmaktadır. Ayrıca puanlama çok kısa sürede otomatik olarak yapılmaktadır, böylelikle testörün zaman kaybının da önüne geçilmektedir.

Testlerin uygulama sonucunda detaylı bilgi vermesi rehberlik açısından çok önemlidir. David Weschler bu konunun üzerinde çok durmuş ve testlerini geliştirirken alt testlerin çocuk hakkında bilgi vermesine özen göstermiştir. Wisc-r zekâ testi özellikle üç alanda sonuç vermektedir. Bu alanlar sözel zekâ, performans zekâsı ve genel yetenek alanıdır. Stanford-Binet zekâ testi genel zekâ puanı vermektedir. Uygulama sonucunda Binetgram kullanılırsa yedi alanda bilgi edinilebilir. ERAL-NIT zekâ testi ise 16 alt alanda bilgi vermektedir.

Test uygulaması yeterlilik gerektiren bir alandır ve bunun için eğitimler düzenlenmektedir. Ülkemizde test uygulaması yapabilmek için uygulayıcı eğitimlerine katılmak, eğitim verebilmek için de eğitici eğitimini (formatörlük) almak gereklidir. Test uygulaması kadar test sonucunda rehberlik yapmakta önemlidir. Bütün testlerde uygulama sonrası rehberlik kısmı uygulayıcıya bırakılmıştır. Uygulayıcının yapacağı açıklamalar kişiden kişiye farklılık göstermektedir. ERAL-NIT zekâ testinde ise uzmanlar tarafından hazırlanmış eğitim önerileri gelmekte ve uygulayıcıya rehberlik açısından yol göstermektedir.

Türkiye’de uygulanan zekâ testlerinin hemen hemen hepsi materyalli testlerdir. Materyalleri testler bazen uygulayıcıyı yorabilir. Wisc-r zekâ testinde parça birleştirme alt testi, Stanford-Binet zekâ testinde ise küçük yaş alt testlerini örnek verebiliriz. ERAL-NIT zekâ testi ise tablet üzerinden uygulandığı için testöre kolaylık sağlamaktadır. Diğer testlerde hem uygulayıcı hem çocuk aktif iken ERAL-NIT zekâ testinin büyük bölümünde sadece çocuk aktiftir. Aynı zamanda bu testlerin materyalleri zamanla deforme olabilir ya da kaybolabilir. Bu durumlarda test yapmak zorlaşabilir ya da test çantası iptal edilebilir. ERAL-NIT zekâ testinde ise tablet üzerinden uygulama yapılacağı için böyle bir durum söz konusu değildir.

Testlerin uygulama açısından ekonomik olması beklenmektedir. Wisc-r zekâ testi yaklaşık 2 saat sürmekte, Stanford Binet ise çocuğun performansına göre farklılık göstermekte ortalama 1 saat sürmektedir. ERAL-NIT zekâ testi ise yaklaşık 30 dk sürmektedir. Ayrıca test bitiminde; çocuğun değerlendirme profilini net şekilde gösteren 16 alt alanı belirleyen istatistiği grafik şeklinde sunar. Yine uzmana rapor ve ebeveyne öneriler sunan ayrıcalıklı hizmeti bulunmaktadır.

ERAL-NIT, Resim çizme, Taklit, Labirent, Simetri ve Muhakeme olmak üzere 5 alt testten oluşmaktadır. Resim çizme alt testi anlatım(kompozisyon), insan ve ağaç matrislerini değerlendirirken; Taklit alt testi yer, yön ve yapı matrislerini, Muhakeme alt testi ise göl canlılarını, farklar, oluşumlar, labirent ve tahmin matrislerindeki muhakeme gücünü ölçmektedir. ERAL-NIT, sadece zekâ düzeyini belirlemekle kalmayıp, Yaygın Gelişimsel Bozukluk (YGB), Özel Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG), Dikkat Eksikliği (DE) ve Dil Kullanım Bozukluğunun (DKB) belirlenmesinde de değerlendirme sonucunu raporda gösterir.

ERAL-NIT, 16 alt alan için değerlendirme raporu sunarken beynin frontal, temporal, parietal, oksipital loblarının ve sağ, sol hemisferlerin birbirleriyle ilişkili yönlerini ele alarak, bu bağlamda gerçekleşen işlevsel sınırlılıkların neler olduğu yönünde de detaylı bir bilgi sunmaktadır.

ÇALIŞMAYA İLİŞKİN YÖNTEM

2.1.Çalışmanın gerekçesi

ERAL-NIT’in geliştirilmesinin birçok nedeni vardır. Bunlardan birincisi, şu anda dünyada pek çok zekâ testi kullanılmasına rağmen, genelde kullanılan bu testlerin çoğunun sözel testler olmasıdır (örn.,WISC-V, ve CAS). Bu durum, okuryazar olmayan veya dili etkili bir şekilde kullanamayan katılımcılar için sorun yaratabilir. Bu sorunun üstesinden gelmek için ERAL-NIT sözsüz bir test olarak hazırlanmıştır.

Ayrıca ERAL-NIT sadece katılımcıların bireysel performansını değerlendirmez. Ebeveyn değerlendirmelerini kendi içinde ve çocuğun genel ve özel performansı ile karşılaştırır. Bu, ebeveynlere, çocukları hakkında kendi içgörülerinin doğruluğunu, tutarlılığını veya tutarsızlığını değerlendirmelerinin yolunu açar. Bu durum, çocuğun daha sağlıklı bir ortamda büyümesini sağlar.

Böyle bir testin geliştirilmesine duyulan ihtiyacın altında yatan bir başka neden de, birçok benzerinden farklı olarak, ERAL-NIT'in uygulanmasının yaklaşık 25 dakika gibi oldukça kısa bir süre almasıdır. Bu durum testin, özellikle dikkat süreleri oldukça kısa olan erken yaş gruplarını da kapsaması açısından önemlidir.

Bu tür ölçümlerin güvenilirliği ne kadar yüksek olursa olsun, uygulayıcılardan kaynaklanan hatalar için her zaman bir risk olduğu bilinen bir gerçektir. Bu tür sorunları en aza indirmek için ERAL-NIT, değerlendirme sürecinin en sonunda katılımcıların performansına ilişkin ayrıntılı bir rapor veren, çoğu veri girişini kendi yapan bir yazılım programı olarak tablette uygulanmak üzere geliştirilmiştir.

Ayrıca ERAL-NIT’in uygulanması klinik bir ortam gerektirmez ve bunun dışında katılımcılar uygulama esnasında herhangi bir başarısızlık duygusu hissetmezler.

Son olarak, çoğu test, açlık hissi, güvenlik vb. diğer tüm olası etmenleri göz ardı ederek bireylerin belirli bir zamandaki performanslarını değerlendirir. Ancak, süreç esnasında bireylerin performansını etkileyebilecek birçok etmen vardır. Zekâ veya zihinsel kapasite, sadece bireyin belirli bir süre içinde kendi başına neler yapabileceğine odaklanılarak kapsamlı bir şekilde ölçülemez. Bu bağlamda, ERAL-NIT tüm bu etmenleri dikkate almaktadır.

Uygulayıcılar testi uygulamadan önce katılımcıların davranışlarını (huzursuz göz hareketi, el titremesi, baş ve beden sallama vb.) gözlemlerler ve ebeveynlere “karnı aç mı?”, “uykusuz/yorgun mu? " vb. sorular sorarlar. Gözlemleri ve aldıkları yanıtlar, testin toplam bulguları üzerinde minimum etkiye sahiptir.

2.2. Çalışmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı, 5 ile 17 yaş arasındaki çocuk ve gençler için bir nörolojik çalışmalar temelli bilişsel bir zekâ testi geliştirmek ve bu testteki puanları,  başka bir zekâ testi olan CAS'taki puanlar ile karşılaştırarak geçerliliğini araştırmaktır. Kısaca bu çalışmada yeni zekâ testi olan ERAL-NIT’in geliştirilme ve geçerliliğini sağlama sürecinin paylaşılması hedeflenmektedir. Bu çalışmadan elde edilen bilgilerin Psikiyatristler, Nörologlar, Psikologlar, Psikolojik Danışmanlar, Çocuk Gelişim Uzmanları, Tıp Doktorları tarafından ebeveynlere, çocuk ve gençlere önerilerde bulunmasında kullanılacağı varsayılmaktadır.

2.3.Çalışmanın Aşamaları

Araştırmanın yapılması için Ondokuz Mayıs Üniversitesinin Sosyal ve Beşeri Bilimler Etik Kurulundan izin alınarak kullanılmıştır.

ERAL-NIT'in geliştirilmesine başlamadan önce ilk olarak içinde psikiyatrist, nörolog, psikolog, psikolojik danışman ve çocuk gelişim uzmanı olan 36 kişilik bir uzman grubuna zekâ testi alanında nasıl bir teste ihtiyaç duyulduğu sorulmuştur. Onlardan alınan yanıtlar İçerik Analizi yöntemiyle incelenmiş ve ERAL-NIT'in bazı özelliklerine karar verilmiştir.

Uzman görüşleri sonucunda testin sözsüz olmasına, tablette uygulanan bir yazılım programı olmasına, çoğu puanlamayı kendisinin yapması ve raporu kendisinin çıkarmasına, kültürel ögeleri içermemesine, kısa sürede uygulanmasına, yaygın gelişimsel bozukluk, özel öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve dil kullanım bozukluğu alanları ile ilgili sonuç vermesine ve ebeveynlerin de sürece dahil edilmesine karar verilmiştir.

Bundan sonraki aşama maddelerin oluşturulmasıdır. 18 uzman (üç çocuk gelişimi uzmanı, üç test geliştirme alanında uzman, üç psikolog, üç psikolojik danışman, üç psikiyatrist ve üç nörolog) yardımıyla nörolojik beyin temelli çalışmalar doğrultusunda maddeler üretilmiştir. Böylelikle maddelerin içerik geçerliliği sağlanmıştır.

“İçinde insan, ağaç vs. olan bir resim çizmek” ve “labirentte çıkışa giden yolu bulmak” gibi maddeler testteki maddelerden bazılarıdır. Bu maddeler, daha önce verilen üst düzey zihinsel süreçlerin 16 alt alanı, zekâpuanı, frontal, temporal, oksipital ve paryetal lob alanları için ham puan sağlar. Ham puan, ilgili alan yazınında belirtilen farklı yaşların yeteneklerine göre hesaplanır.

Örneğin, alan yazını, normal olarak gelişen beş yaşındaki bir çocuğun zihinsel kapasitesinin neler yapabileceğini tanımlar, ham puanlar bu argümanlara uyumlu bir şekilde belirlenir. Bununla birlikte, çocuk beklenenden daha iyi performans gösterirse, daha yüksek ham puan alır. Benzer şekilde, çocuğun performansı yaşının altındaysa, daha düşük bir ham puan alır.

Zekâ puanı, frontal, temporal, oksipital ve paryetal lob alanlarının puanları ve beynin zihinsel işleyişinin 16alt bölgesi için puanlar, katsayıların ve bu ham puanların çarpımı ile hesaplanır. Unutulmamalıdır ki, beyin kendine özgü bir organdır ve bir bütün olarak çalışması için beyindeki alanların belirli işlevlerinin paralel bir şekilde çalışması gereklidir. Bu nedenle, tüm ham puanların katsayılar aracılığıyla genel zekâ puanı üzerinde, dört lob alanı için alınan puanlar üzerinde ve beynin zihinsel işleyişinin 16alt alanı için alınan puanlar üzerinde bir etkisi vardır.

Daha sonra her bir alt alan puanının hesaplanabilmesi için, önce araştırmacılar tarafından her bir maddenin alt alan bazında katsayıları belirlenir, daha sonra katsayılar, beş uzmanın çevrimiçi olarak Delphi yöntemi ile madde katsayılarının uygunluğu ile ilgili görüşleri alınarak revize edilir.

Revize edilen katsayılar yine uzmanlar tarafından ayrı ayrı incelenir; uzlaşıya varılamayan katsayılar için farklı görüşlere sahip uzmanların argümanları diğer uzmanlara gönderilir. Son olarak, katsayılar üzerinde bir fikir birliği sağlanıncaya kadar ve katsayılar sonuçlandırılana kadar uzmanlar arasındaki görüşmeler devam eder. Parietal, frontal, temporal ve oksipital lobların puanlarını ve zekâpuanını hesaplamak için de aynı süreç izlenir. Bu sürecin sonunda ölçülecek testin uzman görüşüne göre içerik geçerliliği sağlanır ve yapı geçerliliği için kanıt toplanmış olur.

Uygulayıcılar, sürece başlamadan önce katılımcıların uygunluk düzeyini anlamak için gözlem kontrol listeleri kullanırlar. Kontrol listesindeki maddeler, katılımcının vücut dili ile ilgili bilgiler içerir (örneğin; göz hareketleri, el titremesi, vb.). Aynı zamanda ebeveynlere çocukları hakkında sorulacak bazı özel sorular da içerir (örneğin; açlık düzeyi, yorgunluk vb.).

Son olarak, gözlem kontrol listesi, testin yürütüldüğü fiziksel çevre ile ilgili öğeleri içerir (örneğin; aydınlatma, arka plan gürültüleri vb.). Araştırmalar tüm bu etmenlerin katılımcıların performansı üzerinde etkisi olabileceğini göstermektedir (Afridi, vd. 2019; Kraft, vd. 2016).

ERAL-NIT'in kriter geçerlilik çalışmaları, CAS’ın dikkat ile ilgili verileri ile ve özel öğrenme güçlüğü, yaygın gelişimsel bozukluk, dil kullanım bozukluğu üzerine hastane tanıları ile sağlanmaktadır. Ayrıca, sekiz psikolojik danışman her iki testi; ERAL-NIT ve CAS, 642 katılımcıya uygular. Uygulayıcılar bu süreçte araştırmacılar tarafından hazırlanan ayrıntılı bir uygulama el kitabını kullanırlar ve testlerin verileri online sistem aracılığıyla araştırmacılara ulaşır. ERAL-NIT ve CAS’tan bu şekilde elde edilen genel IQ puanları da karşılaştırılarak ERAL-NIT’in kriter geçerliliği sağlanır.

2.4.Araştırma modeli

Araştırmacılar araştırma modeli olarak tarama modelini kullanmıştır. Tarama modeli ile belli bir zamanda 12 bölgeden bilgi toplayarak veriler elde etmiştir. Toplanan bu veriler istatiksel işlemlere elverişli olacak şekilde kayıt altına almıştır. Araştırmacılar yorum ve değerlendirmelerde bulunarak çalışmaları için gerekli bilgileri toplayıp özetlemişlerdir. Araştırmacılar değişkenler arasındaki birlikte değişim varlığını da amaçlamışlardır. Bu bağlamda ilişkisel tarama yaklaşımını kullanmışlardır. Buna ihtiyaç hissetmelerinde amaç ERAL-NIT’in nörolojik beyin temelli çalışmalardan etkilenen, kültürel ögeler içermeyen bir bilişsel zekâ testi olmasıdır.

Beynin frontal, parietal, temporal ve oksipital loblarının, bir bütün olarak birbirine bağlı bir şekilde çalıştığına ve her birinin belirli zihinsel üst düzey süreçlerden sorumlu olduğuna inanılmaktadır. İlişkisel tarama modelinde yer alan korelasyon modeli kullanarak bir ilişki araması yapmışlar; burada değişkenlerin birlikte bir değişimi varsa nasıl olduğunu saptamaya çalışmışlardır.

ERAL-NIT'in geliştirilmesinde hemisferik uzmanlaşma, farklı lob alanları ve bunların benzersiz üst düzey yönetici fonksiyonlarının analizi kullanılmıştır.

2.5.Örneklem

ERAL-NIT, 5 ile 17 yaş arasındaki 642 katılımcıdan oluşan ulusal temsili bir örneklem kullanılarak geliştirilmiştir. Örneklemdeki katılımcılar, Türkiye Ulusal İstatistik Enstitüsü'nün (TÜİK) istatistiksel bölgesel birimler sınıflandırmasına göre belirlenen 12 bölgeden seçilmiştir. Bu şekilde, örneklemin genel popülasyonu temsil ettiğine inanılmaktadır. Bu bölgelerin her birinde bölgeyi temsil edebilecek bir şehir seçilmiştir. Böylece toplam 12 şehir belirlenmiştir.

Bu şehirlerdeki hem özel hem de devlet okulu öğrencileri araştırmaya katılmaya davet edilmiştir. Her şehirde beş okul rastgele seçilmiştir. Tablo 1, şehirlere göre katılımcıların sıklıklarını göstermektedir.

Tablo 1. Katılımcıların şehirlere göre sıklıkları

Şehir

N

Yüzde

Kümülatif Yüzde

BURSA

82

12.8 %

12.8 %

SAMSUN

64

10.0 %

22.7 %

TRABZON

28

4.4 %

27.1 %

ANKARA

63

9.8 %

36.9 %

İSTANBUL

110

17.1 %

54.0 %

ANTALYA

82

12.8 %

66.8 %

GAZİANTEP

67

10.4 %

77.3 %

SİVAS

24

3.7 %

81.0 %

TEKİRDAĞ

34

5.3 %

86.3 %

İZMİR

41

6.4 %

92.7 %

MALATYA

30

4.7 %

97.4 %

ERZURUM

17

2.6 %

100.0 %

Katılımcıları seçmek için tabakalı rastgele örnekleme kullanılmıştır, böylece örneklem büyüklüğü, popülasyondaki 5 ile 17 yaş arası katılımcıların sayısı ile orantılıdır. Tablo 2, katılımcıların yaşlarına göre frekanslarını ortaya koymaktadır. Örneklemin yaş dağılımı, 3,60 standart sapma ile ortalama 10,73'tür.

Tablo 2. Katılımcıların yaşa göre sıklıkları

Yaş

N

Yüzde

Kümülatif Yüzde

5

 

53

8.3 %

 8.3 %

6

 

48

7.5 %

 15.7 %

7

 

47

7.3 %

 23.1 %

8

 

65

10.1 %

 33.2 %

9

 

36

5.6 %

 38.8 %

10

 

47

7.3 %

 46.1 %

11

 

66

10.3 %

 56.4 %

12

 

77

12.0 %

 68.4 %

13

 

46

7.2 %

 75.5 %

14

 

37

5.8 %

 81.3 %

15

 

32

5.0 %

 86.3 %

16

 

52

8.1 %

 94.4 %

17

 

36

5.6 %

 100.0 %

           

Katılımcı sayısı cinsiyet açısından dengeli bir dağılım göstermektedir. Katılımcıların % 50,47'si (n = 324) erkek iken kalan% 49,53'ü (n = 318) kadındır.

Toplam katılımcı sayısından 574 kişinin ebeveynleri çalışmaya dahil edilmiştir. Test uygulanmadan önce, ebeveynlerden çocuklarının genel ve özel performansları hakkındaki değerlendirmelerini belirtmeleri istenilmiştir. Ebeveynin yorumları ERAL-NIT'den elde edilen bulgularla karşılaştırılmıştır. Ayrıca, ÖÖG, YGB, DKB ve DE hastane tanısı olan 243 kişilik başka bir katılımcı grubu da çalışmaya dahil edilmiştir.

              2.6.Veri Toplama Araçları

ERAL-NIT’in içerik geçerliliği uzman görüşleri alınarak sağlanmıştır. Bilişsel Değerlendirme Sisteminden (CAS) elde edilen sonuçlar ve hastane tanılarının ERAL-NIT'den elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmasıyla testin kriter geçerliliği sağlanmıştır.

Bu çalışmada ERAL-NIT'in kriter geçerliliğini sağlamak için Bilişsel Değerlendirme Sistemi (CAS) kullanılmıştır. Standart CAS testi 12 alt testten oluşur. PASS süreçleri dört ölçek ve bunların ilgili alt testleri olarak yansıtılır: Planlama, Dikkat, Eşzamanlı ve Ardışık. Her bilişsel süreç için tam ölçekli bir puanla birlikte standart bir puan verilir. İç güvenilirlik katsayıları yüksektir, Planning = .88; Dikkat = .88; Eşzamanlı = .93; Ardışık = .93; ve Tam Ölçek = .96 (Das, Naglieri ve Kirby, 1994; Naglieri, 1999).

2.6.1.Kişisel Bilgi Formu

Veri toplamak amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu katılımcılara uygulanmıştır. Bu form 15 sorudan oluşmaktadır. Kişisel bilgi formunda katılımcıların adı, soyadı, T.C. kimlik numarası, doğum tarihi, cinsiyeti, geçirmiş olduğu hastalıklar, şu an kullandığı ilaçlar, kardeş sayısı, kaçıncı kardeş olduğu, ebeveynin adı-soyadı, ebeveynin mesleği, ebeveynin telefon numarası, ebeveynin e-mail adresi, ebeveynin yaşı ve anne-babanın yaşayıp yaşamadığı sorularından oluşmaktadır.

2.6.2.Bilişsel Değerlendirme Sistemi (CAS)

Bilişsel Değerlendirme Sistemi (CAS), PASS teorisine dayanmaktadır. CAS, bilişsel süreçleri ölçen, bireysel olarak yönetilen bir batarya olarak tanımlanır; PASS teorisinin önerdiği planlama, dikkat, eşzamanlı ve ardışık süreçlerin (Kranzler ve Keith, 1999) her biri PASS bilişsel süreçlerini ifade eden 12 alt testten oluşur: Planlama (eşleşen sayılar, planlanan kodlar, planlanan bağlantılar), Dikkat (ifade edici dikkat, sayı algılama, alıcı dikkat), Eşzamanlı (sözsüz matrisler, sözel uzamsal ilişkiler, şekil belleği) ve Ardışık (test katılımcısının yaşına bağlı olarak kelime dizisi, cümle tekrarı, konuşma hızı veya cümle soruları). CAS 5 ile 17 yaş arası çocuklar ve gençler için geliştirilmiştir.

2.6.3.ERAL-NIT Zekâ Testi

ERAL-NIT, nörolojik beyin temelli çalışmalardan etkilenen, kültürel ögeler içermeyen bir bilişsel zekâ testidir. Beynin frontal, parietal, temporal ve oksipital loblarının, bir bütün olarak birbirine bağlı bir şekilde çalıştığına ve her birinin belirli zihinsel üst düzey süreçlerden sorumlu olduğuna inanılmaktadır. Bu çalışmada, araştırmacılar bu üst düzey yönetici işlevler için 16 alt alan belirlediler; alıcı dil, kaba motor hareket, sayısal yetenek, dikkat, yakınsak düşünme, şekil-zemin algısı, ifade edici dil, ince motor hareket, sosyal yetenek, hafıza, ıraksak düşünme, görsel manipülasyon, kavram bilgisi, görsel algı, akıl yürütme yeteneği ve parça bütün ilişkisi.

Alan yazını, alıcı ve ifade edici dilin genellikle beynin sol yarım küresinde, temporal lobun arka kısmında yer aldığını göstermektedir. Kaba ve ince motor hareketler arasında beyincik bulunur (ince motor becerilerin gelişimi okula hazır olmada çok önemli bir rol oynar). Frontal loblar çoğu bilişsel işlevi kontrol eder.

Akıl yürütme yeteneği ve Sayısal yetenek frontal loblarda bulunur, frontal loblar beynin Dikkat yeteneğinin de sorumluluğunu üstlenir, aynı zamanda görsel korteksin duyusal girdi alanı ile ilgili kısımlarını da kontrol eder. Temporal lob bölgesi, Sosyal becerinin korunmasında önemli bir rol oynar. Anılar, beynin temporal lobunda bulunan hipokampusta oluşturulur ve depolanır. Hipokampusun Kavram bilgisini oluşturmaktan ve depolamaktan da sorumlu olduğu bilinmektedir.

Oksipital lob, şekil-zemin algısında, görsel manipülasyonda, görsel algıda ve parça-bütün ilişkisinde oldukça önemlidir. Parietal lob bölgesi de bu işlevlerde önemli bir rol oynar, Parietal lob beyinde tüm duyusal işlemlerin başladığı birincil duyu alanıdır. Öncelikle görsel ve mekansal sistemle ilgilidir. Bilişin merkezindeki iki süreç olan Iraksak ve Yakınsak düşünme, sırasıyla yaratıcı düşünme ve mantıksal düşünmeyi ifade ederler.

Farklı düşünmede iyi performans sergileyen ve hayal gücünü daha etkin kullananlarda her iki yarım küre arasında yakın etkileşim olduğu ve her iki yarım kürenin merkezi paryetal alanlarının aktive olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca yakınsak düşünme öncelikle beyinin sağ tarafındadır (Ropper, vd., 2019; Campbell, vd., 2020).

Görüldüğü gibi ERAL-NIT, bireylerin bilişsel kapasitesinin net bir profilini vermektedir. Ancak test sadece bununla sınırlı değildir. Test ayrıca çocuklarıyla ilgili ebeveyn değerlendirmelerini de araştırmaktadır. İlk adım olarak, ebeveynler çocuklarının genel ve daha özel performansa dayalı özellikleri hakkında kendi görüşlerini ifade ederler (bu maksimum beş dakika sürer).

Sonuçta ERAL-NIT'den alınan bulgular ışığında, ebeveynlerin çocukları hakkındaki değerlendirmelerinde ne kadar tutarlı olduğu ortaya çıkmaktadır. Test, ebeveynlere çocuklarının özel ve genel performans değerlendirmelerinin uyumlu olup olmadığını gösterir ve çocukların gerçek performanslarını bir çizelgedeki ebeveyn değerlendirmeleri ile karşılaştırır ve herhangi bir tutarsızlık varsa, uygulayıcıların ebeveynler için bazı önerilerde bulunmalarını kolaylaştırır.

2.7.Verilerin Toplanması

2019-2020 yıllarında Türkiye Ulusal İstatistik Enstitüsü'nün (TÜİK) istatistiksel bölgesel birimler sınıflandırmasına göre belirlenen 12 bölgede uygulama çalışmaları bireysel olarak araştırmacılar tarafından yürütülmüştür. Bu bölgelerin her birinde bölgeyi temsil edebilecek bir şehir seçilmiştir. Böylece toplam 12 şehir belirlenmiştir. Bu şehirlerdeki hem özel hem de devlet okulu öğrencileri araştırmaya katılmaya davet edilmiştir. Her şehirde beş okul rastgele seçilmiştir.

Belirlenen illerde hem devlet hem de özel okullarda sosyo-ekonomik düzeye göre normal dağılım eğrisindeki şekilde alt, orta ve üst düzeydeki katılımcılar tesadüfi yöntemle seçilmiş ve ERAL-NIT zekâ testi bireysel olarak uygulanmıştır. Bilişsel Değerlendirme Sisteminden (CAS) elde edilen sonuçlar ve hastane tanılarının ERAL-NIT'den elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmasıyla testin kriter geçerliliği sağlanmıştır.

Katılımcılardan 574'ünün ebeveynlerinden çocuklarının genel ve daha özel performansa dayalı özelliklerine ilişkin değerlendirmelerini belirtmeleri istenmiştir. Bu amaçla beşli Likert tipi bir anket kullanılmıştır.

Araştırmacılar anketteki maddeleri puanlamak için aynı Delphi yöntemini kullanmışlardır. Elde edilen veriler, ebeveyn değerlendirmelerinin kendi içinde tutarlı olup olmadığını görmek için kullanılmıştır. Ayrıca, araştırmacılar ebeveynlerin değerlendirmelerini çocuklarının gerçek performanslarıyla karşılaştırmış ve olası tutarlılık ve/veya tutarsızlıkları araştırmışlardır. Böyle bir yöntemi kullanmanın yararı, ebeveynlere çocukları hakkında verilen geri bildirimlerin doğruluğunu kolaylaştırmaktır.

Bu 642 katılımcının yanı sıra, ÖÖG, YGB, DKB ve DE tanısı olan 243 katılımcı da çalışmaya dahil edilmiştir. Amaç, hastane tanıları ile ERAL-NIT' den elde edilen bulguları karşılaştırarak testin geçerliliğini artırmak ve test bulgularının hastane tanılarını ne ölçüde desteklediğini ortaya çıkarmaktır. Ancak araştırmacılar hastanelerde DE tanısı konulanların sadece dördüne ulaşabildikleri için ve bu sayı geçerli istatistiksel işlem için yeterli olmadığından, ERAL-NIT'in dikkat bulguları CAS'ın bulguları ile karşılaştırılmıştır.

2.8. Veri Analizi Sonuçlar (Bulgular)

Aşağıda ERAL-NIT'in geliştirilmesinin tanımlayıcı istatistik sonuçları verilmiştir.

Tablo 3. ERAL-NIT puanlarının (gözlemeli ve gözlemsiz) ve CAS puanlarının tanımlayıcı istatistikleri

 

       IQ_I*

             IQ**

TP (CAS)***

Ortalama

101.739

103.898

104.095

Standart Hata Ortalaması

0.513

0.517

0.525

Medyan

101.621

104.392

105.000

Standart Sapma

13.003

13.106

13.295

Minimum

48.533

48.533

46.000

Maksimum

141.231

141.231

139.000

Çarpıklık

 -0.119

 -0.189

-0.330

Basıklık

0.520

0.528

0.459

           

* IQ_I Gözlemsiz ERAL-NIT IQ puanları

** IQ Gözlemden sonraki ERAL-NIT IQ puanları

*** CAS IQ puanları

Şekil 1. ERAL-NIT puanlarının (gözlemli ve gözlemsiz) ve CAS IQ (TP) puanlarının dağılımları

Tablo 3 ve Şekil 1, uygulayıcının gözlemlerini dikkate almadan IQ puanlarının, gözlemlerin etkisini dikkate aldıktan sonraki IQ puanlarının ve CAS puanlarının ortalamalarının, standart sapma, çarpıklık, basıklık değerleri açısından çok benzer tanımlayıcı istatistiklere sahip olduğunu göstermektedir; ancak, gözlemlerin etkisini dikkate aldıktan sonraki IQ puanı istatistikleri, uygulayıcının gözlemlerini dikkate almadan IQ puanı istatistiklerinden CAS puan istatistiklerine daha yakındır.

Üç ölçüm arasındaki Pearson korelasyonları, uygulayıcının gözlemlerini dikkate almadan ilk IQ puanlarının CAS puanları ile güçlü bir pozitif korelasyona sahip olmasına rağmen, gözlemlerin etkisini aldıktan sonra IQ puanları ile CAS IQ puanları arasındaki ilişkinin daha güçlü olduğunu göstermektedir.

Tablo 4. ERAL-NIT puanlarının (gözlemli ve gözlemsiz) ve CAS puanlarının karşılaştırmasını gösteren Korelasyon Matrisi

 

IQ_I

IQ

TP (CAS IQ)

IQ_I

 

 

IQ

0.97*

 

TP (CAS IQ)

0.87*

 

0.91*

 

* p < .001

Yukarıda verilen tanımlayıcı istatistiklere ve korelasyon matrisine dayanarak, araştırmacılar, çalışmanın geri kalanı için gözlemlerin ve karşılık gelen alt puanların etkisini aldıktan sonra IQ puanlarını çalışmanın devamında kullanmaya karar verirler.

ERAL-NIT ve CAS karşılaştırması yapmadan önce, ERAL-NIT ve CAS puanları üzerinde normallik testi yapılmıştır. Shapiro Wilk istatistikleri (ERAL-NIT için p <.05 ve CAS için p <.01) her iki değişkenin de normal olmayan dağılımlara sahip olduğunu göstermektedir.

Tablo 5. Cinsiyete göre ERAL-NIT ve CAS'ın tanımlayıcı istatistikleri

 

Cinsiyet

n

Ortalama

Medyan

Ss

Sh

ERAL-NIT IQ

 

E

324

102.67

103.15

13.59

0.76

K

318

104.98

105.21

12.47

0.70

CAS IQ

 

E

324

103.03

103.00

13.96

0.78

K

318

105.07

106.00

12.50

0.70

 

Tablo 5, ERAL-NIT ve CAS puanlarının her iki cinsiyet için de benzer tanımlayıcı istatistiklere sahip olduğunu göstermektedir. Erkekler için puanlar biraz daha az bir ortalamaya, medyana ve daha yüksek standart sapmalara sahiptir.

Şekil 2. ERAL-NIT(IQ) ve CAS(TP) puanlarının cinsiyete göre grafiksel gösterimi

Şekil 2, cinsiyete göre her iki test puanındaki farklılıkları göstermektedir. Mann-Whitney testi sonuçlarına göre IQ (U = 45874; p <.05) ve CAS (U = 46601; p <.05) puanlarındaki farklılıkların kadınlar lehine anlamlı olduğu sonucuna varılabilinir. Bu bulgu, alan yazınındaki bazı çalışmalarla uyumludur. Palejwala ve ark. (2015) cinsiyet farklılıkları ve bilişsel yeteneklerle ilgili yaptıkları çalışmada 2-7 yaş arası çocuklar için kadınları avantajlı bulmaktadır. Benzer şekilde, Keith ve ark. (2008) cinsiyet farklılıkları ve gizli bilişsel yeteneklerle ilgili yaptıkları çalışmada, kadınların gizli latent işlem hızında belirli bir avantaj gösterdiğini öne sürmektedirler.

Tablo 6. Hastane tarafından ÖÖG pozitif olarak teşhis edilenlerde ERAL-NIT pozitif ve negatif sonuçları

Sonuç

N

Toplam

Yüzde

      P

POZİTİF

   81

   98

    0.83

< .001

NEGATİF

   17

   98

    0.17

< .001

 

Tablo 6, hastaneler tarafından yapılan testlere dayalı olarak ÖÖG pozitif katılımcılar üzerinde binom testi sonuçlarını göstermektedir. Sonuçlar, ERAL-NIT tarafından ÖÖG pozitif olarak tanımlanan katılımcıların oranının ÖÖG negatif olarak tanımlanan katılımcıların oranından önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Hastanelerin tanılarına göre ÖÖG pozitif katılımcıların % 83'ü ERAL-NIT tarafından ÖÖG pozitif olarak tanımlanmıştır. Ayrıca aşağıdaki olasılık tablosunda görüldüğü gibi, hastane kayıtlarına göre özel ihtiyaçları olan katılımcılara ilişkin sıklıkların analizi genellikle ERAL-NIT sonuçlarıyla örtüşmektedir. ERAL-NIT puanları açısından ÖÖG pozitiflerinin% 70'inin dil kullanım bozukluğu gibi başka tanılara sahip olduğunun belirlenmesi de dikkat çekici bir bulgudur.

Tablo 7. ÖÖG açısından ERAL-NIT sıklıkları ve hastane tanıları

ERAL-NIT ÖÖG                                            H.* DİĞER TANILAR                  H.* ÖÖG        H.*  TOPLAM

POZİTİF

N

101

81

182

 

% within column

70 %

83 %

75 %

NEGATİF

N

44

17

61

 

% within column

30 %

17 %

25 %

Toplam

Observed

145

98

243

 

% within column

100 %

100 %

100 %

* H. Hastane anlamındadır

Yukarıdaki olasılık tablosundaki Ki-Kare Testi, ERAL-NIT ÖÖG sonuçlarının hastane tanılarıyla önemli ölçüde ilişkili (veya benzer) olduğunu göstermektedir (χ² (1) = 5.25; p = .02). Bu bulguların ERAL-NIT'in kriter geçerliliğini desteklediği düşünülmektedir.

Tablo 8. ERAL-NIT’in ve CAS’ın DE açısından Sıklığı

ERAL-NIT DE

NEGATİFPOZİTİFCAS DE

 

 

NEGATİF

Observed

527

28

 

555

 

 

 

% within column

92 %

39%

 

86 %

 

 

POZİTİF

Observed

43

 

44

 

87

 

 

% within column

8 %

 

 61 %

 

14 %

 

 

Toplam

Observed

570

 

72

 

642

 

 

 

% within column

100 %

 

100 %

 

100 %

 

 

                                                         

Tablo 8, CAS'a göre DE negatif olan 570 katılımcının% 92'sinin ERAL-NIT'e göre de negatif olduğunu göstermektedir. CAS’a göre DE pozitif olan 72 katılımcının 44'ü (% 61) ERAL-NIT için de pozitiftir. Öte yandan, CAS için DE pozitif olan 28 katılımcı ERAL-NIT için negatif ve CAS için DE negatif olan 43 katılımcı ERAL-NIT için pozitiftir. Kısaca CAS ve ERAL-NIT sonuçları negatifleri tespit etmede çok benzer olmakla birlikte, pozitiflerin belirlenmesinde benzer sonuçlar elde etme oranı düşmektedir.

Ki-Kare testi, ERAL-NIT ve CAS bulguları arasında DE açısından istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur (χ² = 156.58 (1); p <.001). DE ile ilgili bu bulgular aynı zamanda ERAL-NIT'in kriter geçerliliğini de desteklemektedir.

Tablo 9. Hastane tarafından YGB pozitif olarak teşhis edilenlerde ERAL-NIT pozitif ve negatif sonuçları

 

Sonuç

N

Toplam

Yüzde

P

 

POZİTİF

25

31

0.806

< .001

NEGATİF

6

31

0.194

< .001

 

Tablo 9'da görüldüğü gibi, hastanelerde YGB tanısı alan 31 katılımcının 25'i (% 80,6) ERAL-NIT tarafından YGB pozitif olarak tanımlanmıştır. Aralarındaki korelasyon istatistiksel olarak anlamlıdır (P <.01).

Tablo 10. Hastane tarafından DKB pozitif olarak teşhis edilenlerde ERAL-NIT pozitif ve negatif sonuçları

Sonuç                    n

Toplam

    Yüzde

P

POZİTİF

65

     89

      0.730

< .001

NEGATİF

24

     89

      0.270

< .001

 

Tablo 10'da görüldüğü gibi, hastanelerde DKB tanısı alan 89 katılımcının 65'i (% 73) ERAL-NIT tarafından DKB pozitif olarak tanımlanmıştır. Aralarındaki ilişki istatistiksel olarak önemlidir.

Son olarak, daha önce de ifade edildiği gibi, ebeveynlerden çocuklarının genel ve özel alanlarda neler yapabileceklerine ilişkin değerlendirmelerini yapmaları istenilmiştir. Bunun için beşli Likert tipi bir anket kullanılmıştır.

Tablo 11.CAS, ERAL-NIT ve çocuklarının Genel ve Özel Performansları için Ebeveyn Değerlendirmelerinden alınan IQ puanlarının tanımlayıcı istatistikleri

 

CAS IQ

   ERAL-NIT IQ

EBEVEYN  G*

EBEVEYN S**

Ortalama

103.82

102.63

111.61

117.20

Medyan

105.00

102.58

113.47

119.79

Standart Sapma

13.39

13.03

22.15

21.31

Minimum

46.00

48.36

31.67

38.18

Maksimum

134.00

137.86

206.31

169.75

Shapiro-Wilk W

0.99

0.99

0.99

0.97

Shapiro-Wilk p

< .001

0.043

< .001

< .001

* Çocuklarının genel performanslarına yönelik ebeveyn değerlendirmeleri için IQ puanı

**Çocuklarının özel performanslarına yönelik ebeveyn değerlendirmeleri için IQ puanı

Tablo 11, 399 katılımcıdan toplanan tanımlayıcı istatistiksel verileri ortaya koymaktadır. Genel ve özel alanlardaki çocukların performansları için ebeveyn değerlendirme araçlarının ve standart sapmaların ERAL-NIT ve CAS'dakilerden önemli ölçüde daha yüksek olduğu açıkça görülmektedir. Bu bulgu, alan yazını ile paralellik göstermektedir. Buna göre, literatür ebeveynlerin çocuklarının zekâsı hakkındaki inançlarının esas olarak çocuklarının gerçek performanslarından önemli ölçüde daha parlak olduğu yönündedir; bu, her iki ebeveynin de çocuklarının IQ'sunu abartma eğiliminde olduğu anlamına gelir (Chamorro-Premuzic, ve diğerleri 2009; Furnham, ve diğerleri 2002). Ebeveyn değerlendirmeleri, çocuklara nasıl davranıldığını etkilediği için oldukça önemlidir. Çocuklarının ne yapıp ne yapamayacağını bilmek, aile üyeleri arasında sağlıklı bir ilişki kurmada çok önemli bir rol oynar.

Ayrıca Shapiro-Wilk normallik testine göre dört değişkenin normal dağılıma sahip olmadığı görülmektedir. Böylece Spearman Brown korelasyon katsayısı hesaplanır. Tablo 12 sonuçları göstermektedir.

Tablo 12. CAS, ERAL-NIT IQ puanları ile çocuklarının Genel ve Özel Performansına İlişkin Ebeveyn Değerlendirmeleri arasındaki Korelasyonlar

CAS IQ            ERAL-NIT IQ           EBEVEYİN G             EBEVEYİN S

CAS IQ

 

 

 

 

ERAL-NIT IQ

0.91***

  —

 

 

EBEVEYİN G            

0.28***

0.27***

   —

 

 

EBEVEYİN S

0.23***

0.18***

 0.64***

   —

 

 *** p < .001

 

             

Yukarıdaki Tablo 12, hem ERAL-NIT hem de CAS'tan alınan verilerin, genel ve özel alanlardaki çocukların performansları için ebeveyn değerlendirmeleriyle istatistiksel olarak anlamlı pozitif ancak zayıf korelasyonlara sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

ERAL SÖZEL OLMAYAN ZEKÂ TESTİ (ERAL-NIT)

3.1. Tanımı

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercümend ERSANLI ve Samsun/İlkadım Kışla Yaşardoğu İlkokulu Psikolojik Danışman Ali KILIÇARSLAN tarafından geliştirilen nörolojik beyin temelli çalışmalardan etkilenen, kültürel ögeler içermeyen 5-17 yaş aralığındaki çocukları değerlendiren bir bilişsel zekâ testidir.

Bu zekâ testinde beynin frontal, parietal, temporal ve oksipital loblarının, bir bütün olarak birbirine bağlı bir şekilde çalıştığına ve her birinin belirli zihinsel üst düzey süreçlerden sorumlu olduğuna inanılmaktadır. Testin sunduğu en önemli özellik 16 alt dalın değerlendirilmesidir. Belirtilen bu 16 alt alan; alıcı dil, kaba motor hareket, sayısal yetenek, dikkat, yakınsak düşünme, şekil-zemin algısı, ifade edici dil, ince motor hareket, sosyal yetenek, hafıza, ıraksak düşünme, görsel manipülasyon, kavram bilgisi, görsel algı, akıl yürütme yeteneği ve parça bütün ilişkisidir.

ERAL-NIT, resim çizme, taklit, labirent, simetri ve dikkat olmak üzere 5 alt testten oluşmaktadır. Resim çizme alt testi anlatım(kompozisyon), insan ve ağaç matrislerini değerlendirirken; Taklit alt testi yer, yön ve yapı matrislerini, muhakeme alt testi ise göl canlılarını, farklar, oluşumlar, labirent ve tahmin matrislerindeki muhakeme gücünü ölçmektedir.

Testi uygulamaya yetkili olanlar ERAL Eğitim Platformu (ERAL-EP) tarafından uygulayıcı yeterlilik sertifikası olan uzmanlardır. ERAL Eğitim Platformu (ERAL-EP), testin uygulayıcı eğitimi sonrası uygulayıcılara, ebeveynlere ve öğretmenlere danışmanlık ve rehberlik yapmak amacıyla kurulan eğitim platformudur.

Test bir bilgisayar yazılım programı ile tablet üzerinde uygulanmakta ve gelişim özellikleri dikkate alınarak değerlendirme yapmaktadır.

ERAL-NIT ayrıca yaygın gelişimsel bozukluk (YGB), özel öğrenme güçlüğü (ÖÖG), dikkat eksikliği (DE) ve dil kullanım bozukluğunun (DKB) belirlenmesinde umut verici sonuçlar da vermektedir.

3.2.Testin Kullanımı

ERAL-NIT, 5-17 yaş çocukların bilişsel işlemlerdeki yeterliliğini ve düzeyini belirlemek amacı ile geliştirilmiştir. Test yaklaşık olarak 25 dakika sürmekte ve bireysel olarak uygulanan bir zekâ testidir. Test tablet üzerinden sıralı şekilde hız ve koordinasyon dikkate alınarak uygulanır. Her bölüm, çocuğun ve gencin yaş ve gelişim dönemleri dikkate alınarak belirlenen süre içerisinde otomatik olarak ilerlemektedir. Kültürel ögeler içermemesi, sözel olmaması ve kendisi puanlama ve raporlama yapması testörün hata yapma olasılığını azaltmakla birlikte testin değerlendirilmesinde de önem ifade etmektedir.

ERAL-NIT’in ayırt edici özelliklerinden biri de ebeveynin çocuğunu değerlendirmesi ile çocuğun yeterliliği arasındaki farkları ortaya çıkarmasıdır. Ebeveyn test öncesi çocuğu hakkında değerlendirmelerde bulunur. Ebeveynin çocuğunu değerlendirme süresi yaklaşık olarak 5 dakikadır. Bu değerlendirme çocuğun dahil olmadığı bir ortamda yapılmaktadır. Değerlendirme sonrası çocuk teste başlatılır.

3.3.Uygulama Süresi

ERAL-NIT zekâ testi tek seansta uygulanır. Testin uygulaması ortalama 25 dakikadır. Testin uzun olmaması molalara olan ihtiyacı ortadan kaldırmış ve odaklaşma, motivasyon özelliklerini de kaybettirmemiş olur. Alt testlerin sürelerine baktığımızda; resim çizme alt testi için 5 dakika, taklit, labirent, ve simetri için 2 dakika ve dikkat için 1 dakikalık süreler verilir. Diğer alt testler için yazılım programı tarafından 3, 5 ve 10 saniyelerde çocuğa uyaran verilir.

3.4.ERAL-NIT Uygulama Materyalleri

              ERAL-NIT Tanıtım Kitabı: ERAL-NIT’in özellikleri, amacı ve kullanımı, zekânın bilişsel kuramları, bilgisayar programının kullanımı, uygulanmasına ilişkin ayrıntılar, puanlanması, yorumlanması, standardizasyonu ve teknik özellikleri (geçerliliği ve genellenebilirliği) hakkında bilgi vermektedir.

              ERAL-NIT Yönerge Kitapçığı: Testin uygulanmasında uyulacak kuralların ve uyaranların sistematik bir yapıda sırasıyla testör tarafından dikkate alarak yapılaması gerekenler belirtilmiştir. Yönerge kitabında sözel ve sözel olmayan yönergelere yönelik anlatımlar ve analiz ile değerlendirme için ek anlatımlar vardır.

              ERAL-NIT: Test bir bilgisayar yazılım programı ile tablet üzerinde uygulanmaktadır. Testin her bölümü sistematik şekilde yerleştirilmiştir. Puanlama yazılım programı tarafından otomatik olarak hesaplanır. Test esnasında gözlem formu ilgili alana testör tarafından doldurulur. Test bittikten sonra testör çocuğun veya gencin sonucunu çıktı olarak alır. Bu çıktıda hem 16 alt alanda değerlendirmede bulunan grafikte, hem ebeveyn öneri, hem de uzman değerlendirme sonucu bulunmaktadır.

              3.5. Uygulayıcı Nitelikleri

              Test, psikolojik danışman, nörolog, psikiyatrist, psikolog ve çocuk gelişim uzmanı ile bu bölümlerde okuyan son sınıf öğrencileri tarafından uygulanmalıdır. Bu alanda çalışan uzmanlar ERAL Eğitim Platformu (ERAL-EP) tarafından uygulayıcı yeterlilik sertifikası almış olmaları gerekir.

              3.6.Uygulama Öncesi Yapılması Gerekenler

              Test uygulanmadan önce çocuğun hazırbulunuşluk düzeyi uygulayıcı tarafından dikkate alınmakla birlikte testi geliştiren uzmanlar tarafından ebeveyne yönelttiği bazı sorular da testin uygulanıp uygulanmamasında önemli rol almaktadır. Tüm bunların yanı sıra uygulayıcı testi başlatmadan önce tablette belirtilen maddeleri işaretlemelidir. Bu ilgili maddeler doldurulduktan sonra test başlatılır.

              3.7. Testin Uygulandığı Ortamın Özelliği

              Tüm zekâ testlerinde olduğu gibi ERAL-NIT testini uygularken de ortamın dikkat dağıtıcı ve uyaranların olmaması gerekliliği vardır. Ancak ERAL-NIT’in sözel olmayan bir zekâ testi oluşu ve kültürel ögeler içermeyen, nörolojik temelli çalışmalar kaynaklı olması birçok uyaran ve uyarıcı etkisini manipüle etmektedir. Test, ses ve ışık gibi birçok fiziki yapı uygulayıcı tarafından dikkate alınarak yapılır.

              3.8.Uygulama Esnasında İletişim

Uygulayıcı, testi uygulamaya başlamadan önce etkili iletişim kurularak test olacak çocuk veya genç rahatlatılmalıdır. Testin ilk bölümünde (resim çizme) ilk iki dakika rahatlama, başarma güdüsü ve kaygı dengesine yer verilmiştir. Böylelikle test olacak çocuk veya genç içsel motivasyonu sağlamış olacaktır. ERAL-NIT’in sözel olmayan bir zekâ testi oluşu uygulayıcının test esnasında iletişimi en asgari düzeye indirdiğini gösterir. Uygulayıcı test olan kişi ile iletişimi yönergede belirtildiği kadardır.

              3.9.Puanlama Formu Kullanımı

              ERAL-NIT, bir bilgisayar yazılım programı ile tablet üzerinde uygulanan bir zekâ testidir. Bu bağlamda puanlama yazılım programı tarafından hesaplanır ve bir veri olarak uygulayıcıya sonuç verir. Uygulayıcı gözlem formu dışında hiçbir puanlamaya dokunmamaktadır. Bu aynı zamanda uygulayıcı hatalarını da en aza indirmektedir.

              3.10.Yazılım Programının Kullanılması

              Standardize edilmiş puanların hesaplanması tablete yüklenen yazılım programı ile yapılmaktadır. Puanlamanın yazılım programı tarafından yapılması büyük avantajlar sağlamaktadır. Tablet üzerinde yapılması; testörün hata yapma olasılığını azaltması, zaman kazandırması, değerlendirme hatalarını ortadan kaldırması, hesaplamaların kesin yaşa göre sonuçlanması, puanları bulmada yanlış hesaplamalar ve hataların önüne geçilmesi, sonuçların bir grafik ve rapor şeklinde çıktı olarak alınabilmesi ve alt test puanları arasındaki farkların önemi hakkında ek bilgi vermesi gibi birçok avantajı beraberinde getirmektedir.

              3.11.Test Sonucunun Yorumlanması

Test yazılım programı tarafından hesaplanıp değerlendirildikten sonra uygulayıcı, çıkan verilere göre testi geliştiren uzmanlardan aldığı eğitim doğrultusunda test olan çocuk veya genç için tablette yorum kısmına edindiği bilgileri yazmaktadır. Uygulayıcı 16 alt alanı belirleyen sonuç grafiğini, değerlendirme ve yorum bilgilerini bir rapor şeklinde ebeveyne aktarmaktadır.

         3.12.Teste Alınan Kişiye Bilgi Verilmesi

Uygulayıcı, teste giren çocuk veya gence negatif ya da pozitif bir düşünce ile yaklaşmamakla birlikte olumlu ya da olumsuz bir aktarımda da bulunmayacaktır. Uygulayıcı testin bittiğini yaş ve gelişim dönemi özelliklerini dikkate alarak etkin iletişim dilini kullanıp test olan çocuk veya genci uğurlayacaktır. Özellikle küçük yaş grupları ve özel gereksinimli çocuklara testin sonunda test bitti ifadesi kullanılmayacağı gibi testi başlatırken de bir test olduğunu belirtmeyecektir. Yönergede belirtilen şekliyle başlanılacak ve bu şekliyle bitirilecektir. Test bittikten sonra testör çocuğun veya gencin sonucunu çıktı olarak alır. Bu çıktıda hem 16 alt alanda değerlendirmede bulunan grafik, ebeveyn öneri, hem de uzman değerlendirme sonucu bulunmaktadır. Testör, ebeveyne bundan sonraki süreci nasıl yürütecekleri konusunda alacakları danışmanlık, rehberlik ve sonuca yönelik aktivite ve etkinliklerini aktarır.

3.13.Aileye Bilgi Verilmesi

Uygulayıcı test sonuçlarını ebeveyne aktarırken 16 alt alanı belirleyen sonuç grafiğini ve test yorumlama kısmını rapor şeklinde sunacaktır. Burada dikkat edilecek en önemli husus ebeveynin çocuğu etiketlemeden ayrılmasıdır. Uygulayıcı ERAL-NIT uzmanlarından aldığı eğitim bağlamında sonuçları ebeveynlerle paylaşacaktır.

KAYNAKÇA

Afridi, F., Barooah, B., & Somaathan, R. 2019. Hunger and Performance in the Classroom. Discussion Paper Series. Bonn, Germany: IZA – Institute of Labor Economics.

Campbell, W. W., Barohn, R. J. 2020. DeJong’s the Neurologic Examination. 8th ed. Philadelphia: Wolters Kluwer.

Chamorro-Premuzic,T., Arteche, A., Furnham, A., & Trickot, N. 2009. Assessing pupils’ intelligence through self, parental, and teacher estimates. Educational Psychology, 29(1), 83-97.

Das, J. P., Naglieri, J. A., Kirby, J. R., 1994. Assessment of Cognitive Processes: The PASS Theory of Intelligence, Massachesetts: Allyn and Bacon.

Furnham, A., Rakow, T., & Mak, T. 2002. The determinants of parents’ beliefs about the intelligence of their children: A study from Hong Kong. International Journal of Psychology, 37(6), 343-352.

Keith, T. Z., Reynolds, M. R., Patel, p. G., & Ridley, K. P. 2008. Sex differences in latent cognitive abilities ages 6 to 59: Evidence from the Woodcock–Johnson III tests of cognitive abilities. Intelligence, 36, 502–525.

Kraft, M. A., Marinell, W. H., & Yee, D. 2016. School Organizational Contexts, Teacher Turnover, and Student Achievement. Research Alliance for New York City Schools.

Kranzler, J. H., & T. Z. Keith. 1999. Independent confirmatory factor analysis of the cognitive assessment system (CAS): What does CAS measure? School Psychology Review, 28(1), 177-144.

Naglieri, J. A. (1999). Essentials of CAS assessment. New York: Wiley.

Palejwala, M. H., & Fine, J. G. 2015. Gender differences in latent cognitive abilities in children aged 2 to 7. Intelligence, 48, 96-108.

Ropper, A. H., Samuels, M. A., Klein, J. P., Prasad, S. (2019). Adams and Victor's Principles of Neurology. (11th ed.),  New York: McGraw-Hill.KORKMAZ, B., 2000 Pediatrik Davranış Nörolojisi, İstanbul: Cerrahpasa Tıp Fak. Yayın No: 230.

Bu makale 17 Eylül 2021 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Psk. Dan. Hakan Aydın

Psk. Dan.Hakan Aydın, Lisans öncesi eğitimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünü başarıyla bitirerek Psikolojik Danışman unvanını almıştır.

Mesleki çalışmalarına ise Karabük'te bulunan kendisine ait Hakan Aydın Psikolojik Danışmanlık'ta devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Psk. Dan. Hakan Aydın
Psk. Dan. Hakan Aydın
Karabük - Psikolojik Danışman
Facebook Twitter Instagram Youtube