Endometriozis teşhis ve tanısı

Endometriozis teşhis ve tanısı

Endometriozis rahim iç tabakasının (endometrium) rahim dışına yerleşmesidir.  En sık  görüldüğü yerler karın içinde overler üzeri (yumurta), uterusun bağları ve karın zarıdır. Karın dışında ciltte, akciğerlerde, hatta gözde bile saptanabilinir. Gebe kalamayan kadınların yaklaşık % 30′unda endometriozis mevcuttur.

En sık üreme çağındaki kadınlarda görülür. Menopoz sonrası nadirdir çünkü endometriozisin gelişmesi overlerden üretilen östrojen hormonu ile ilişkilidir. Japonlarda beyaz ırka göre daha fazladır ve başka ırk farlılığı gözterilememiştir.Genetik: 1. decerede akrabalarda % 5-7 risk vardır.

Etyoloji (Oluşma Teorileri)

Adet kanının geri akımı ve implantasyon metastazı

Metaplazi teorisi: çölomik epitelin estrojen vaya kronik irritasyon ile metaplazisi

İnduksiyon teorisi: dejenere endometrium tarafından uyarılan maddelerin mezenşimal hücreleri diferansiye etmesi

Genetik ve immunolojik faktörler.

Endometrioziste periton sıvısında VEGF ,MİF ( migrasyon inhibitör faktör ) ve TGF B artar. NK hc aktivitesi  azalır. Ayrıca IL-6 ve TNF artar. Ektopik endometriozis odağında aromataz aktivitesi vardır.

Belirtiler

En sık olarak şiddetli adet sancısına neden olur. Bunun dışında karın ağrısı, bel ağrısı, sırt ağrıları, infertilite, ağrılı cinsel ilişki (disparonia), nadiren kabızklık, ishal, makata vuran ağrı
rektal kanama, idrar yaparken yanma.
Overlerde kist haline gelmesine endometrioma veya çikolata kistleri denir.

Risk faktörleri

Doğum yapmamış olmak

Annesinde endometriozis olan kadınlar

Sık adet gören fakat uzun süren kanamaları olan kadınlar

Adet kanının dışarıya akış yolunda tıkanıklık olması

Beyaz ve asya ırkı

Genellikle adet kanamalarının sıklığını ve süresini azaltan faktörler endometriozis riskini de azaltır. Örneğin doğum kontrol hapları kullanmak, gebelik, adet görememe durumları endometriozis riskini azaltan durumlardır.

Teşhis

Kesin tanısı doku örneğinin alınıp patolojik olarak konulur. Tabiki endometriozis şüphesi olan her kadını tanı koymak için ameliyat etmek mantıksal bir yaklaşım tarzı değildir. Sadece gerekli durumlarda laparoskopi veya açık cerrahi ile ameliyatlar yapılmalıdır. Sürekli adet sancısı olan veya gebe kalamayan çiftlerde endometriozisten şüphelenilir. Ameliyat sırasında endometriozis odakları karın içerisinde küçük (3-5 mm) genelde barut yanığı şeklinde tarif edilen koyu kahverengi şeklindeki lezyonlardır. Endometrioziste CA-125 yükselebilir, hatta 100 mIU/l’nin üzerinde çıkan vakalar olabilir. Bu bir tümör belirteci olduğu için hastalar endişelenebilinir. Endometriozis odakları ultrasonda görülemez ancak endometrioma  nın görüntüsü tipiktir ve USG ile tanı konulur.

Endometrioziste İnfertilite (Çocuk sahibi olmada güçlük)

Endometriozise bağlı oluşan yapışıklıklar tüplerde sperm veya yumurta geçişini bozarak infertiliteye neden olabilir. Ayrıca endometriozise karşı gelişen antikorlar veya endometriozis dokusundan salgılanan bir takım maddeler yumurta, sperm veya oluşmuş zigot üzerine toksik etki gösterebili. Endometriozis olan hastalarda, olmayan kişilere göre gebelik oranları yaklaşık 3 kat azalmıştır. Bu çiftlerde tedavi gerekli olabilir (Aşılama, yumurtlama tedavisi, Tüp Bebek).

Endometrioziste  infertilite (kısırlık) teorileri?

İleri lezyonlarda tubal anatominin bozulması

IL-6 blastokist oluşumunu engeller

TNF alfa sperm- zona pellusida ilişkisini bozar

İmplantasyon için gerekli integrinler endometriumda daha düşüktür.

Tedavi

Kesin tedavisi yoktur. Çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda tedavi seçenekleri çok kapsamlıdır, endometriomada ise yine çok kapsamlı yaklaşımlar söz konusudur (İnfertilite bölümünde bahsedilmiştir). Çocuk arzusu olmayan hastalarda genelde doğum kontrol hapları ve ağrı kesiciler, özellikle ağrıyı azaltmak amacı ile kulllanılan güncel tedavilerdir. Şiddetli vakalarda GnRH analogları, danazol, progesteronlar gibi ilaçlar kullanılabilmektedir.
Ameliyat gereken vakalarda laparoskopik yaklaşım birinci seçenektir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mert Göl

Prof. Dr Mert GÖL ; mesleki hayatına hem İstanbul hem de İzmir de devam etmektedir. İstanbul’da BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi hemde İzmir’de de özel muayenehanesinde hastalarını değerlendirmektedir, Ameliyatlarını da İzmir’deki tüm hastanelerde gerçekleştirebilmektedir. 1 Aralık 1971 tarihinde doğan Prof. Dr. Mert GÖL, ilk ve ortaokul eğitimini İzmir’de tamamladı. 1996 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdikten sonra tıpta uzmanlık sınavında Türkiye’de derece yapıp en yüksek puanla Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünü kazandı. 2001 yılında uzman olduktan sonra Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesinde Başasistanlık, sonrasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Bu sırada TUBİTAK bursu kazanarak Almanya’da ...

Etiketler
Endometriozis tedavisi
Prof. Dr. Mert Göl
Prof. Dr. Mert Göl
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube