Ebeveynlik Stilleri ve Obezite


Otoriter ebeveynler yüksek derecede kontrol ve olumsuz disiplin davranışlarına ek olarak düşük sıcaklık gösteren ebeveynlerdir ve açıklama yapmaksızın katı kurallar koyma, çocuklarından sorgusuz itaat bekleme gibi davranışları sergilemeye yatkındırlar. Yetkili/demokratik ebeveynler yüksek sıcaklık gösterip ayrıca olumlu kontrol davranışları (ör. açıklayıcı disiplin) gösteren ebeveynlerdir ve bu ebeveynlik stiline sahip anne-babalar çocuklarının davranışlarına onların ilgi ve ihtiyaçlarına uygun, mantıksal olarak açıklanabilen ve anlaşılır sınırlar koymanın yanı sıra, duygusal anlamda da çocuklarına karşı sıcak ve duyarlı davranışlar gösterirler. İzin verici/hoşgörülü ebeveynler yüksek sıcaklık gösterirler fakat çocuklarının davranışlarını kontrol etmek ve çocuğun davranışlarına sınırlar koymak için uygun ve sürdürülebilir kurallar koymazlar. Bu ebeveynler çocuklarının ilgi ve ihtiyaçlarına nispeten duyarlıdır, ancak çocuklarından beklentileri ve çocuklarının uyması gereken kurallar konusunda umursamaz davranır ve bunlar için çaba göstermezler. Son olarak, ihmalkâr ebeveynler ise çocuklarına ne sıcaklık ne de kontrol davranışı gösterirler; çocukları ile ilgilenmez, alakadar olmazlar. Bu ebeveynlik stili, alan yazında nispeten nadiren çalışılmakla beraber, çocuklarda olumsuz davranışsal çıktılar ile ilişkilendirilmiştir.
Ebeveynlik stilleri ve çocuklardaki beden kitle indeksi ilişkisi üzerine gerçekleştirilen araştırmalar ailenin çocuğa yönelik gösterdiği ebeveynlik stillerinin çocuğun beslenme alışkanlıkları ve ağırlık durumu üzerinde etkili olduğuna ve obezite/yüksek tartılılık problemlerinin ortaya çıkmasında önemli rol oynadığına işaret etmektedir. Ebeveynler çocuklarına besinler ve yeme konusunda tecrübe edinecekleri ilk ortamı sağlamakta, dolayısıyla çocuklarının ilk yeme davranışlarının oluşmasında rol model olarak işlev görmektedirler. Bu nedenle ebeveynlik stilleri ve davranışları çocukların beden kitle indeksi ile yakından ilişkilidir.
Yapılan araştırmalar yetkili/demokratik ebeveynlik stilinin, diğer ebeveynlik stilleri ile karşılaştırıldığında, çocukların daha fazla sağlıklı besin tüketimi ve daha düşük obezite riski ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Örneğin, ergenlik çağında ebeveynlerini “yetkili/demokratik ebeveyn” olarak tanımlayan bireylerin diğer ebeveynlik stilleri ile yetiştirilmiş bireylere göre daha fazla meyve tükettiği ve meyve tüketimine dair tutumlarının daha olumlu olduğu tespit edilmiştir. Benzer bulgular Çin’de ve ABD’de yaşayan Çinli-Amerikalı çocuk ve ergenlerde de gösterilmiştir. Genel olarak annelerin yüksek sıcaklık göstermesi daha az kalori alımı ve düşük yağ tüketimi, dolayısı ile düşük beden kitle indeksi ile ilişkilendirilmiştir. Boylamsal olarak gerçekleştirilen çalışmalar da kesitsel çalışmaları destekler nitelikte yetkili/demokratik ebeveynler tarafından yetiştirilmiş çocukların daha sağlıklı olduğunu ve dolayısıyla daha az obezite problemi yaşadığını belirlemiştir.
Yetkili/demokratik ebeveynlerin yeme esnasında da çocuklarına doğru oranda kontrol gösterdikleri, yeme durumlarında aşırı müdahaleci olmadıkları ve bu nedenlerle çocukluk çağındaki obezite problemlerinin yetkili/demokratik ebeveynlere sahip çocuklarda daha az olabileceği öne sürülmüştür. Ayrıca yetkili/demokratik ebeveynlik davranışının içinde tanımlanan sıcaklık gösterme ve duyarlılık davranışları, bağlanma kuramına göre güvenli bağlanmanın temellerini oluşturmaktadır. Güvenli bağlanma ise daha düşük obezite riski ile ilişkilendirilmektedir. Dolayısıyla, çocuklardaki farklı olumlu çıktılarla eşleştirilen yetkili/demokratik ebeveynlik davranışının başka bir olumlu çıktısının çocuklardaki daha düşük obezite riski olduğu görülmektedir.
Otoriter ebeveynlik ise pek çok çalışma tarafından çocukluk ve ergenlik çağında obezite için önemli bir risk faktörü olarak belirlenmiştir. Ebeveynler tarafından yüksek derecede uygulanan kontrol davranışlarının yemek yeme de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda çocukların kendilerini denetleme becerilerini sınırlandırdığı gözlemlenmiştir. Öz denetim becerisi yeme davranışları ile ilişkili olduğundan araştırmalar otoriter ebeveynliğin obezite gelişimi için önemli bir risk faktörü olduğunu belirtmiştir. Kesitsel araştırmalar, otoriter ebeveynlere sahip çocukların yetkili/ demokratik ebeveynlerin çocuklarına kıyasla hem okul öncesi dönemde hem de okul çağında obez olma riskinin daha fazla olduğunu tespit etmiştir.
Ayrıca, ülkemizde okul öncesi dönemdeki çocuklar ve anneleri ile yapılan bir çalışma anneleri otoriter olan çocukların obezite için yaklaşık 1,5 kat daha fazla risk altında olduğunu bulgulamıştır. Boylamsal çalışmalar da genel olarak bu bulguları destekler niteliktedir. Örneğin, ilköğretim çağındaki çocuklar ve ebeveynlerini 3 yıl süreyle inceleyen bir çalışma, otoriter ebeveynlere sahip çocukların araştırma süreci boyunca sağlığa ilişkin olumlu davranışları (iyi beslenme, fiziksel aktivite vb.) yetkili/demokratik ebeveynlerin çocuklarına göre daha az gösterdiğini tespit etmiştir. Dolayısıyla, bulgular yüksek derecede kontrol içeren ve çocuğun kararlarına saygının az olduğu otoriter ebeveynlik stilinin, yeme davranışları üzerine de çocukların karar verme mekanizmalarını etkileyerek öz denetim becerilerini olumsuz etkilemekte olduğunu ve obezite riskini artırdığını göstermektedir.
İzin verici/hoşgörülü ebeveynlik ile ilgili çalışmalar sayıca daha azdır ve çelişkili sonuçlar göstermektedir. Kimi çalışmalar izin verici ebeveynlik ile çocuklardaki beden kitle indeksi arasında bir ilişki bulamazken, diğer çalışmalar izin verici/hoşgörülü ebeveynlik stili gösteren ailelerin çocuklarının daha yüksek beden kitle indeksine sahip olduğunu ve beslenme ve fiziksel aktivite bağlamında obezite riskini artırıcı davranışların bu ailelerde daha yaygın olabildiğini göstermiştir. Okul öncesi ve okul çağındaki çocuklarla gerçekleştirilen boylamsal bir çalışma da izin verici/hoşgörülü ebeveynlik stili gösteren annelerin çocuklarının, 3 yıllık süreç sonunda diğer çocuklara göre aşırı kilolu olma ihtimallerinin daha fazla olduğunu tespit etmiştir. Bununla beraber, tersi bulgular da mevcuttur. Örneğin, izin verici/hoşgörülü ebeveynlerin çocuklarının otoriter ebeveynlerin çocuklarına oranla daha fazla sebze-meyve tükettiği ve meyve tüketimine dair bilişlerinin daha olumlu olduğuna yönelik kesitsel ve boylamsal bulgular bulunmaktadır.
Okul öncesi dönemdeki çocukları ilkokul birinci sınıfa kadar takip eden boylamsal bir araştırmada otoriter ebeveynlerin çocuklarının yetkili/demokratik ebeveynlerin çocuklarına göre daha yüksek beden kitle indeksine sahip olduğu ve daha sağlıksız beslendiği; bununla beraber izin verici/hoşgörülü ebeveynlik stiliyle yetiştirilen çocukların da yetkili/ demokratik ebeveynlerin çocuklarına göre iki kat daha fazla obezite riski taşıdığı belirlenmiştir. Dolayısıyla izin verici/hoşgörülü ebeveynliğin çocukların beslenmesi için otoriter ebeveynliğe oranla daha olumlu olabileceği gösterilmiştir. Bulgular bütünüyle ele alındığında izin verici/hoşgörülü ebeveynlik davranışının obezite gelişimi için risk içerebileceği görülmektedir. Fakat bu ebeveynlik stili ile ilgili bulgular net değildir ve kavramsal olarak da net açıklanmamıştır.
Kimi çalışmaların ebeveynlik stilleri ile ilgili farklı sonuçlar göstermesine rağmen, özellikle otoriter ebeveynlik risk faktörü olarak belirlenirken, yetkili/ demokratik ebeveynlik stili obezite için koruyucu bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, ebeveynlik stillerini hedef alan obezite müdahale programlarından da olumlu sonuçlar alınmıştır. Bu konuda yapılan pek çok araştırma, olumlu ebeveynlik davranışlarını arttırmayı hedefleyen müdahale programlarının çocukların beden kitle indeksleri ile ilgili sonuçları olumlu etkilediği neticesine varmıştır.
Örneğin Brotman ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen müdahale çalışmasında okul öncesi çağda çocukları olan ebeveynlere olumlu ebeveynliğin artırılmasına yönelik eğitim verildiğinde (ör. çocuğa gösterilen sıcaklık ve duyarlığın artırılması ve çocuk üzerinde uygulanan olumsuz kontrol davranışlarının azaltılması), 5 yıllık süreçte çocukların beden kitle indeksinde daha az artış gözlenmiştir. Devam eden 5 yıl boyunca da çocukların daha düşük beden kitle indeksine sahip olduğu ve daha az obezite riski taşıdıkları tespit edilmiştir. Ek olarak, yapılan müdahale çalışmaları ebeveynlerin davranış ve ebeveynlik stillerine yapılan müdahalenin obeziteyi önlemede sadece çocuklar ile yapılan müdahalelere oranla daha etkili olduğunu belirlemiştir. Bu bulgular ebeveynlik stillerinin çocukluk çağındaki obezitenin gelişimi üzerindeki önemini göstermektedir.
Kaynakça: https://psikolog.org.tr/tr/yayinlar/dergiler/1031828/tpy1301996120210804m000042.pdf?v=1699643564
Yazar: Hatice Melis MÜREN, Hatice Şule YASİN