Doktorsitesi.com

Doğum Sonrası Depresyon ve Dikkat Edilecek Hususlar.

Doç. Dr. Bilge Burçak Annagür
Doç. Dr. Bilge Burçak Annagür
23 Ağustos 2017149 görüntülenme
Randevu Al
Doğum Sonrası Depresyon ve Dikkat Edilecek Hususlar.

Sevgili anneler, doğum sonrası depresyon birçok annenin karşılaştığı önemli bir ruhsal sorun olup çoğunlukla gözden kaçabilmektedir. Tedavi edilmediği durumlarda annelik heyecanı ve keyfi yaşatmamakla birlikte eş ilişkisini de olumsuz etkilemektedir. Doğum sonrası depresyon, anneyi fiziksel ve duygusal açıdan etkileyen önemli bir psikolojik bozukluktur. Kadınların yüzde 10-15'inde doğum sonrası depresyonun gelişebilmektedir. Birçok kadının anne olduktan sonra ruh halinde değişiklikler görülür. “Doğum sonrası hüzün” adı verilen bu tablo özellikle ilk doğum sonrası 1. haftada görülebilir. Geçici ve kendini sınırlayan bir durumdur. Huzursuzluk, duygularda ani değişme, memnuniyetsizlik gibi belirtiler olur. Bu belirtiler normalde 7-10 gün içinde kendiliğinden düzelir.

“Doğum sonrası depresyon” dediğimiz tablo ise daha ciddi bir tablodur. Bu sorunlar, doğumdan sonraki ilk 6 hafta içinde başlar ve tedavi edilmediği durumlarda 1-2 yıla kadar sürebilir. Hastalığın nedenleri arasında, hamilelikte salınan hormonların doğumla birlikte aniden
düşmesi gibi biyolojik nedenlerin yanı sıra, kişilerarası ilişkilerde bozulma, stres ve sosyal destekte yetersizlik gibi psiko-sosyal nedenlerin de sayılabilir. Doğum öncesinde yaşanan depresyon olması, ilk gebelik olması, istenmeyen gebelikler ve gebelikte yaşanan sağlık sorunları, doğum korkuları, sosyal desteğin olmamasının anneyi ruhsal açıdan olumsuz yönde etkileyen önemli risk faktörleridir.

Doğum sonrası depresyonun belirtilerini şöyle sıralanabilir:

1-Şiddetli hüzün ya da suçluluk duygusu,

2- aşırı yorgunluk, enerji kaybı,

3- konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık,

4-öncesinde zevk aldığı etkinliklerden eskisi kadar zevk alamama,

5- endişe, sinirlilik, huzursuzluk, sıkıntı, bunaltı, kendiliğinden ağlamalar,

6- iştahsızlık, kilo kaybı,

7-uykusuzluk veya aşırı uyuma,

8-bebeklerini yeterince sevmediklerine ya da yeterince besleyemediklerine yönelik inanışlar,

9-bebeğin uykusuyla ilgili endişeler, bebeğe zarar verme korkusu ve bunlarla ilgili kendini suçlu görme,

10-bebekle ilgilenmek istememe ve bebeği öldürmek istemeyle ilgili düşüncelerin ortaya çıkması

AĞIR DEPRESYONDA İLAÇ KULLANMAKTAN KORKULMAMALI

Ağır depresyonda mutlaka tıbbi değerlendirme yapılması gerekir. "Öncelikle depresyona neden olabilecek hormonal nedenler veya başka tıbbi hastalıklar saptanmalıdır. Gerektiğinde antidepresan ilaç kullanmaktan korkmamak gerekir. İlaç kullanmaktan korktuğu için tedavi alamayan birçok kadında intihar davranışı ortaya çıktığını veya diğer sosyal sorunların ilerlediğini biliyoruz. İlaç kullanmak her zaman emzirmenin kesileceği anlamına gelmez. Bebeğinizin sadece emziren anneye değil, ruhsal açıdan sağlıklı bir anneye ihtiyacı olduğunu unutmayın. İlaçsız tedavi (psikoterapi) seçeneğini de psikiyatristiniz ile mutlaka konuşmalısınız. Ayrıca uyku ve yeme düzeninin sağlanması ve iyi bir sosyal destekle bu süreç daha kolay atlatılmaktadır;

Sevgili anneler, unutmayın ki bebeklerinizin, emziren bir annenin yanında ruhsal açıdan sağlıklı bir anneye de ihtiyacı vardır.

Etiketler

Doğum sonrası depresyonDoğum sonrası depresyon nedenleriDoğum sonrası depresyon neden oluşurDoğum sonrası depresyondan nasıl çıkılır

Yazar Hakkında

Doç. Dr. Bilge Burçak Annagür

Doç. Dr. Bilge Burçak Annagür

Doç. Dr. Bilge BURÇAK ANNAGÜR, 1978 yılında Kırşehir'de doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 2000 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. Adana'da bulunan Enver Kurttepeli Sağlık Ocağı'nda 2 yıl Pratisyen Hekim unvanı ile çalışan Doç. Dr. Bilge BURÇAK ANNAGÜR, ihtisasını ise 2008 yılında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Psikiyatri Ana Bilim Dalı'nda tamamlamıştır. 

Önemli Bilgilendirme

Site içerisinde bulunan bilgiler bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez.

Benzer Makaleler

Bu uzmanın başka makalesi bulunmamaktadır