Dil kanseri

Dil kanseri

Dil kanseri, dil hücrelerinden kaynaklanan, dilde yara veya kabarık kitle şeklinde ortaya çıkabilen bir baş-boyun kanser türüdür. Dilin ağız içindeki hareketli kısmında, daha çok dil kenarlarında ortaya çıkar. Bazen de dilin arka kısmında boğaza doğru olan bölümünde de ortaya çıkabilir ki bunlar da "Dil kökü kanseri" olarak adlandırılırlar.

Dil kanserleri çoğunlukla dil yüzeyini kaplayan hücrelerden gelişir. Bu tip kanserlere "Skuamöz hücreli karsinom" adı verilir. Nadiren de dil yüzeyinin altında bulunan minör tükürük bezlerinden de kanser gelişebilir. Bunlar ise "Mukoepidermoid karsinom", "Adenoid kistik karsinom", "Adenokarsinom" gibi değişik isimlerde kanserler olabilir.

Dil kanseri belirtileri nelerdir?

Dil kanseri başlangıçta hiç belirti vermeyebilir. Bu özellikle kanserin dil kökünden kaynaklandığı durumda söz konusudur. Dil kanserinin en sık rastlanan öncü belirtisi dilde geçmeyen yara veya aft şeklindedir. Bu yaralar kolaylıkla kanayabilir. Ayrıca bu blögede dilde ağrı da ortaya çıkabilir. Dil kanserinin diğer belirtileri:

Dilde geçmeyen kırmızı veya beyaz bir leke

Yutkunurken boğazın acıması ve yutmada ağrı

Dilde uyuşma, ağızda uyuşma

Geçmeyen boğaz ağrısı

Dilde sebepsiz kanama

Dilde geçmeyen, giderek büyüyen kitle

Boyunda kitle

Dil kanseri neden olur, kimlerde görülür?

Dil kanserinin kesin nedeni bilinmemektedir. Ancak, bazı koşullar ve alışkanlıklar dil kanseri riskini artırmaktadır. Bunlar:

Sigara veya tütün kullanımı

Alkol bağımlılığı

İnsan papilloma (siğil) virüsü (HPV) bulaşmış olma

Ailede dil veya diğer ağız kanseri öyküsü

Kişinin kendisinde başka bölgelerde kanser görülmesi (özellikle skuamöz hücreli karsinom)

Kötü ve sağlıksız beslenme (meyve ve sebzeden fakir diyet tüm ağız kanserleri riskini artırabilir)

Kötü ağız hijyeni (pürüzlü dişlerden veya uygun olmayan protezlerden sürekli tahriş, dil kanseri riskini artırabilir)

Dil kanseri yaşlı erkeklerde kadınlardan veya gençlerden daha yaygındır. Ağız kanseri en çok 55 yaşın üzerindeki kişilerde görülür.

Dil kanseri nasıl teşhis edilir?

Dil kanserini teşhis etmek için doktorunuz ilk önce tıbbi bir öykü alacaktır. Size, aileniz veya kişisel kanser geçmişiniz, sigara-alkol kullanımınızla ilgili sorular soracaktır. Ayrıca gerek görürse HPV virüsü ile ilgili testler yapıp yapmadığınız hakkında bilgi isteyebilir. Şikayetlerinizi, bunların ne zamandır var olduğu, ilerleyici olup olmadığı, bunlarla ilgili herhangi bir hekime başvurup vurmadığınızı, bazı tetkik ve tedaviler yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa bunlarla ilgili raporları sorgulayacaktır. Doktorunuzla görüşmeye giderken bu konularda hazırlıklı olmanız, gerekli belgeleri yanınızda götürmeniz yararlı olacaktır. Sonra iyileşmemiş yaralar gibi kanser belirtileri aramak için ağzınızı fiziksel olarak muayene edecektir. Ayrıca şişlik-beze olup olmadığını kontrol etmek için boyundaki lenf bezlerini de inceleyecektir.

Doktorunuz herhangi bir dil kanseri belirtisi görürse, şüpheli kanser bölgesinden parça almak (biyopsi) işlemini gerekli görebilir. Bu genellikle doktorunuzun ofisinde lokal anestezi altında yapılır. Biyopsi ile alınan parça mikroskopik inceleme için patoloji laboratuarına gönderilir. Dil kanseri saptanırsa, doktorunuz ne kadar derin gittiğini ve ne kadar yayıldığını görmek için US (ultrason), BT taraması (bilgisayarlı tomografi), MR (emar - manyetik rezonans) veya tüm vücut taraması için PET (pozitron emisyon tomografi) çekilmesini isteyebilir.

Dil kanseri nasıl tedavi edilir?

Dil kanseri tedavisi, tümörün ne kadar büyük olduğuna ve kanserin ne kadar yayıldığına bağlıdır. Yayılmamış, erken saptanmış dil kanseri, etkilenen bölgeyi ameliyatla çıkararak tedavi edilebilir. Büyük tümörlerin genellikle dilinin bir kısmının çıkarıldığı parsiyel glossektomi denen bir ameliyatla çıkarılması gerekir.

Dilinizin daha büyük bir kısmını çıkartmak gerekirse oluşan boşluğu doldurmak için rekonstrüksiyon (onarım) ameliyatı gerekebilir. Bu ameliyatta doktorunuz vücudunuzun başka bir bölgesinden bir parça deri veya doku alıp dilinizi yeniden oluşturmak için kullanır. Hem glossektominin hem de rekonstrüksiyon ameliyatının amacı, ağzınıza mümkün olduğunca az zarar verirken kanseri ortadan kaldırmaktır. Glossektomi, yemek yeme, beslenme, nefes alma, konuşma ve yutma şeklindeki değişiklikler dahil olmak üzere ciddi yan etkilere neden olabilir. Konuşma terapisi, bu değişikliklere uyum sağlayıp başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

Kanser lenf düğümlerinize yayıldıysa, bunları gidermek için boyun diseksiyonu denen bir ameliyat yapılacaktır. Bazen boyun yayılımı saptanmasa dahi mikroskopik düzeyde var olabilir. Böyle bir ihtimalin yüksek olması durumunda da boyun diseksiyonu yapılmasını doktorunuz önerebilir.

Dilinizde büyük bir tümör varsa veya kanser yayılmışsa, ameliyat sonrasında tüm tümör hücrelerinin öldürülmesini sağlamak için radyoterapi (ışın tedavisi) ek tedavisi gerekebilir. Bu da, ağız kuruluğu ve tat değişimleri gibi yan etkilere neden olabilir. Doktorlar ayrıca kanserinizi tedavi etmek için cerrahi ve / veya radyasyonla birlikte kemoterapi önerebilirler.

Dil kanseri ameliyatsız tedavi edilebilir mi?

Dil kanseri tedavisinde ilk ve en iyi seçenek ameliyattır. Radyoterapi alternatif bir yöntem olsa dahi cerrahi kadar başarılı değildir. Kanserin yaygınlığı arttıkça başarı şansı daha da düşmektedir. Kemoterapi ise tek başına yetersiz olup ancak ileri kanserlerde uygulanan diğer tedavilere yardımcı olarak kullanılmaktadır. Ameliyatsız tedaviler ancak ameliyatı kaldıramayacak kadar yoğun sağlık problemi olan hastalarda (örneğin çok ileri yaştaki hastalar, ağır kalp veya akciğer hastaları vb. gibi) veya bazen de ameliyatla çıkarılamayacak kadar yaygın kanseri olan hastalarda bir seçenek olarak gündeme gelebilmektedir.

Dil kanserinden kurtulma şansı nedir?

Dil kanseri için beş yıllık sağkalım oranı kanserin evresine bağlıdır. Kanser çok yayılmışsa, beş yıllık hayatta kalma oranı yüzde 35 civarındadır. Kanser sadece bölgesel yayılmışsa (örneğin, boyundaki lenf düğümlerine), hayatta kalma oranı yüzde 60-65'tir. Eğer kanser dilin dışına yayılmadıysa, beş yıllık hayatta kalma oranı yüzde 75-80'dir.

Bu hayatta kalma oranlarının gösterdiği gibi, erken teşhis daha iyi sonuçlara yol açar. Erken teşhis ile kanser yayılmadan önce tedavi edilebilir. Dil kanserinin erken teşhisi, daha az yan etki ve daha iyi bir beş yıllık yaşam süresi oranıyla daha fazla tedavi seçeneği sunar. Bu yüzden dilinizde bir şişlik, yara ya da ağrınız varsa, gecikmeden doktorunuza başvurmalısınız.

Dil kanseri önlenebilir mi, korunmak için neler yapılabilir?

Dil kanserine yol açabilecek etkinliklerden kaçınarak ve ağız sağlığınıza dikkat ederek dil kanseri riskinizi azaltabilirsiniz. Riskinizi azaltmak için:

Sigara içmeyin, tütün ürünleri kullanmayın

Alkol kullanımından kaçının

HPV aşısı yaptırın

Güvenli olmayan seksten kaçının (özellikle de oral seks)

Diyetinize bol meyve ve sebze ekleyin

Dişlerinizi günlük olarak fırçalayın, düzenli olarak diş ipi kullanın

Mümkünse altı ayda bir diş hekimi ile görüşün

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Serdar Akyıldız

Prof. Dr. Serdar AKYILDIZ, İzmir'de doğmuştur. Bornova Anadolu Lisesinde öğrenimine devam ederek 1984 yılında mezun olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini birincilikle kazanmıştır.1990 yılında Tıp Doktoru ünvanını alarak ihtisasını aynı fakültenin Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında yapmaya başlamış ve 1995 yılında Uzman Doktor unvanının sahibi olmuş aynı zaman da İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde göreve başlamıştır.  1996-1997 yıllarında askerlik görevini Erzincan Asker Hastanesinde tamamlamış olan Prof. Dr. Serdar AKYILDIZ, 2002 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalında uzman olarak göreve başlamış, 2006 yılında Yardımcı Doçent, 2010 yılında Doçent ve 2015 yılında Profesör ünvanını almıştır.  2011-2013 yılları arasında MedicalPark İzmir Hastanesinde İzmir Ünive ...

Etiketler
Dil kanseri
Prof. Dr. Serdar Akyıldız
Prof. Dr. Serdar Akyıldız
İzmir - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube